Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de her ocak ayında ‘Uluslararası Televizyon Fuarı’ yapılsa, fuarın son günü de ‘Türk Televizyon Oscarları Ödül Töreni’yle taçlansa, fena mı olur? Güzel olur da, yapacak vizyon sahibi girişimci, meslek örgütü ve kamu yöneticisi nerede?

Türkiye’nin ihraç ürünleri arasında ‘sinema filmi’ diye bir kalem yok, ama ‘televizyon dizisi’ diye bir şey var.
2010’da Türkiye 50 milyon dolar kazandı dizi ihracatından, 2011’de bu rakam 60 milyon dolara çıktı.
Görünen o ki çok daha artacak bu rakam.
Dizi ihraç eden bir ülkenin elindeki ürünleri daha da değerlendirmek, satış ağını genişletmek için yapması gereken işlerden biri nedir?
Her yıl ‘Altın Küre’ benzeri bir yarışma düzenlemek.
O yarışmayı dizilerinin ekrana geldiği evrende naklen yayınlatmak.
Nasıl ki bir dizi ‘Altın Küre’ ya da televizyon dünyasının da saygınlığını kabul ettiği bir yerden ödül kazandığında, onu Türkiye’de yayınlayan kuruluş, bunu sabah akşam tanıtım malzemesi olarak kullanıyorsa, eminim Türkiye’de yapılacak ‘Altın Küre’ benzeri bir yarışma da bu evrende aynı etkiyi yaratacaktır.
Dizi sektörünün tam desteğiyle gerçekleşecek bir televizyon ödül töreni, günün sonunda yine dizi sektörüne artı yazacaktır. Türkiye’de her ocak ayında ‘Uluslararası Televizyon Fuarı’ yapılsa, fuarın son günü de ‘Türk Televizyon Oscarları Ödül Töreni’yle taçlansa, fena mı olur?
Güzel olur da, yapacak vizyon sahibi girişimci, meslek örgütü ve kamu yöneticisi nerede?
Türkiye’de bir ‘Antalya Televizyon Ödülleri’ var bu alanda kendini konumlandırabilecek.
Ancak onun da bu bütçeyle çapını büyütme ve özgül ağırlığını artırma şansı yok.

Haberin Devamı


REKLAM ARASI ÖDÜL TÖRENi

Gerçi RTÜK ve reklam mevzuatı buna izin vermiyor, ama varsayalım ki izin çıktı da ‘Golden Globe’daki gibi bir yayın akışı hazırladı Türkiye’de herhangi bir televizyon kanalı. Vallahi ertesi gün, “Nedir lan bu? Reklam arası ödül töreni mi olur?” diye çarmıha gererler o kanalda çalışanları.
‘Altın Küre’yi o gece naklen yayınlayanlardan kaçı o reklam aralarını gerçekten reklamla doldurdu bilmiyorum, ama CNBC-e’nin dolduramadığını izleyerek bizzat gördüm. O saat diliminde CNBC-e’ye reklam verecek müşteri çıkmayınca onlar da her reklam arasında dayadılar ekran tanıtımını.
Artık ezberledim CNBC-e’de hangi dizide kimlerin oynadığını, hangi dizinin hangi gün yayınlandığını, “İntikam, soğuk yenen bir yemektir”in hangi dizinin sloganı olduğunu.

Haberin Devamı

YEŞiLÇAM AKADEMi ÖDÜLLERi

Türk Sineması’nın meslek birlikleri, sendikalar ve dernekleri bir araya gelip ‘Yeşilçam Film Akademisi’ni (YEFA) kurdu. Senaryo yazarları, yönetmenler, yapımcılar, oyuncular, görüntü ve sanat yönetmenleri taşın altına elini koyacak ve bundan böyle her yıl ‘Türk Sineması’nın En İyileri’ni seçip, ödüllendirecekler.
Aslında geçen yıla kadar ‘Yeşilçam Ödülleri’ adı altında vardı bir ödül töreni. TÜRVAK düzenliyordu bunu. Sinemanın meslek örgütleri, “TÜRVAK bizim adımıza yapamaz bu işi” diye itiraz ettiğinde, o zaman siz yapın daha iyisini diye yazan biri olarak kafadan destekliyorum bu oluşumu.
Sinemadaki bu yeni yapılanma ve oluşumun ruhunu daha iyi kavrayabilmek için gelin hep birlikte ünlülerin konu hakkında söylediklerine göz atalım:
Selda Alkor: Yerli sinemanın ‘Yeşilçam Akademi Ödülleri’ne çok ihtiyacı vardı.
Yılmaz Atadeniz: Sinemamıza itibar katacak bu ödüllendirmeyi yürekten kutluyorum.
Memet Ali Alabora: Yeşilçam Film Akademisi’nin kurulması, tüm üretici güçlerin her sene sinemamızın en iyilerini seçmesi büyük bir adım.
Nur Sürer: Yeşilçam’ın büyük mirasını 21’inci yüzyıla taşıyacak bu yapı sinema sektörümüze yepyeni kapılar açacak.
Nejat İşler: Ustaların oluşturduğu bir film akademisine kavuşmak heyecan verici.
Aytaç Arman: Yeşilçam’a yakışan buydu.

Haberin Devamı

‘EN İYİLER’ BÖYLE SEÇİLECEK
Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği projesi olarak başlayan ‘Yeşilçam Akademi Ödülleri’nin ilki bu yıl yapılacak. Türk Sineması’nın meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşacak ‘Seçiciler Kurulu’, 2011’de vizyon görmüş filmler arasından beşer aday belirleyecek.
Son olarak 2 bin 500 kişilik ‘Büyük Jüri’, ‘Seçici Kurul’un belirlediği o filmleri, sinemalarda yapılacak özel gösterimlerde izleyip, o yılın ‘En İyileri’ni seçecek.