Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘KADINA ŞiDDET’E KARŞIYIZ iCABINDA



Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı ankete katılan her 100 kişiden 93’ü, ‘kadına yönelik şiddete kesin bir dille hayır’ dedi. Dahası da var; 100 kişiden 93’ü hiçbir şart altında şiddeti hoş görmeyeceğini söyledi



Kadir Has Üniversitesi, 26 ilde 1000 kişiyle yüz yüze görüşerek bir araştırma yapmış.
Araştırmadan çıkan sonuçlar bir hayli ilginç.
Örneğin ‘kadına şiddet’ konusu.
Ankete katılan her 100 kişiden 93’ü, ‘kadına yönelik şiddete kesin bir dille hayır’ dedi. Dahası da var; 100 kişiden 93’ü hiçbir şart altında şiddeti hoş görmeyeceğini söyledi.
Bu tablo size inandırıcı geldi mi?
Kimse kusura bakmasın, ama bana gelmedi.
Hatırlarsanız Reha Muhtar’ın reyting rekorları kırdığı, ‘Televole’lerin Türkiye’yi esir aldığı dönemlerde, “Nasıl oluyor da, oluyor bu?” diye reytinglerden şüphe edenler, ‘toplumun televizyon izleme alışkanlığı’ üzerine anketler yaptırırdı.
O anketlerden de hep şu tür sonuçlar çıkardı:
“Magazin değil, belgesel istiyoruz.”
110 kişiden 93’ü gerçekten de ‘kadına yönelik şiddete kesin karşı’ysa niye hâlâ ‘kadına şiddet’ diye bir sorun ortalıkta.
Ankete göre, “Çok istisnai durumlarda kadına şiddet uygulanabilir” diyen yüzde 3.5’luk bir kesim de var toplumda.
Birkaç gün önce Türk erkeğinin kadına şiddet karnesini yayımlamıştım bu sütunlarda.
O tabloya rağmen, anketten böyle ‘pembe tablo’ çıkıyorsa, ya ‘denekler’ yalancı ya da 3.5, aslında 93’ten büyük!


KENAN IŞIK, PAKiZE’Yi iZLESE, KAHRINDAN ÖLÜR HER HALDE

Haberin Devamı

Hatırlar mısınız Savaş Ay’ın televizyonlarda yaptığı ‘A Takımı’ diye bir program vardı?
Ay, dönemin ünlü mankenlerine, “Türkiye’nin başkenti neresidir?” şeklinde ‘ilkokul düzeyinde’ sorular sorardı.
Onlar da böylesine basit sorular karşısında bazen zorlanır, bazen de “İstanbul” diyecek kadar saçmalarlardı.
Türkiye de ‘kağıt bebekler’ini “Amma da cahiller” diyerek tebessümle izlerdi.
‘Türkiye Konuşuyor’ adlı programla benzer bir ‘kültür testi’ni Pakize Suda yapıyor Habertürk ekranında.
Şehir şehir dolaşıyor Türkiye’yi.
Gittiği şehirlerin sokaklarında ‘yurdum insanı’na mikrofon uzatıp, basit sorular yöneltiyor.
Şaka gibi, ama gerçek.
Dün, “O kadar basit soruyu bilemedi geri zekalı” diye mankenlere gülen insanlar, aynı basit sorular karşısında ‘dut yemiş bülbül’e dönüyor.
O basit sorulara bile doğru yanıt veremiyorlar. Tarihinden bihaber tarih öğretmeninden, “Kıbrıs nerededir?” sorusuna, “Biliyorum, çünkü askerliğimi orada yaptım. Kıbrıs, Karadeniz’dedir” diye yanıt verenler bile var.
‘Yurdum insanı’nın saç baş yolduran bilgisizliği öyle bir noktaya geldi ki, şov dünyasının en sakin insanlarından Kenan Işık’ı bile sinirlendirdi.
‘Kim Milyoner Olmak İster’de genç bir kız vardı yarışmacı olarak.

Haberin Devamı

Master öğrencisi böyleyse
Kenan Işık, Rauf Denktaş’ın sesini dinlettikten sonra soruyor yarışmacıya, “Dinlemekte olduğunuz ses hangi siyasi lidere aittir?” diye.
Seçenekler de şöyle:
a.Turgut Özal
b.Derviş Eroğlu
c.Rauf Denktaş
d.İsmail Cem
Yarışmacı sesinden tanımıyor Rauf Denktaş’ı. “Telefon joker hakkımı kullanmak istiyorum” diyor. Telefondaki kişi “Rauf Denktaş” diyor, ama yarışmacı ona da itimat etmiyor. Yarı yarıya joker hakkımı kullanmak istiyorum diyor.
Dört aday ikiye iniyor.
Biri Rauf Denktaş, diğeri İsmail Cem.
Ekran karşısındakilerin Rauf Denktaş demesini beklediği yarışmacı, “Çekiliyorum” deyince Kenan Işık, başlıyor söylenmeye:
“Vah vah! Bu sesi tanımamak bu topraklarda yaşayan bir genç kıza yakışmadı. Bu sesin sahibi Rauf Denktaş, çoğunluğa karşı direnen, azınlığı temsil eden ve halkını o zulümden kurtarmaya çalışan bir halk kahramanıydı. Üzgünüm.”
Kenan Işık’ın “Vah vah! Çok üzgünüm” demesinin asıl sebebi şu:
Aydilek Erem adlı yarışmacı, Marmara Üniversitesi Almanca Bölümü mezunu ve de Bilgi Üniversitesi master öğrencisi.
Durumun vahametini anladınız mı şimdi?



37 YIL SONRA ‘YANKI’LANDI

Semiha Yankı demiş ki, “Eurovision dönüşü Erkan Özerman beni satmaya kalktı.”
Hangi yıl oldu bu?
1975’te.
Şimdi hangi yıldayız?
2012’de.
Kaç yıl geçmiş aradan?
37 sene.
Hal böyle olunca sormak gerekiyor Semiha Yankı’ya, iyi de 37 yıl niye sakladın bu sırrı? Bunca yıl niye satmadın, seni satmaya çalışan adamı?