‘ÖYLE BiR GEÇER ZAMAN Ki’ SONER’i LPG MUCiDi YAPTI!

AVM’lerin kapalı otoparklarına bile giremeyen tüplü otomobil nasıl oldu da dönem dizisi ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ye nüfuz etti? Soner’in kaza yaptığı sahnede o yıllarda henüz otomobillerde kullanılmayan LPG deposu nasıl fırladı bagajdan?


Ekranların en yüksek reytingli dizisi ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin son bölümünden bu fotoğraf kareleri.
‘Soner’ rolündeki Mete Horozoğlu otomobilini sürerken ilginç şeyler oluyor. Kardeşi ‘Murat’ı önce otomobilinin arka koltuğunda görüyor.
‘Murat’ın hayali, çok geçmeden bu kez yolun ortasında çıkıyor karşısına.
Onu ezmemek için kırıyor direksiyonu.
‘Soner’, direksiyonu sağa kırsa belki küçük sıyrıklarla kurtulacağı bir kaza yapacak; ama öyle olmuyor.
‘Soner’ direksiyonu sola, yani uçuruma kırıyor.
Kazayı izleyen yardımcısı ‘Süleyman’ olayın şokunu yaşarken, havada taklalar atan otomobil, deniz kenarındaki taşlara çarpıp parçalanıyor.
Toz bulutu yayılıyor dört bir yana.
O da ne?
Kaza anında o yıllarda henüz otomobillerde kullanılmayan LPG deposu fırlıyor bagajdan.
60’lı yıllarda ‘tüplü otomobil’ diye bir şey var mıydı?
Yoktu.
“Benzin çok para” deyip, insanların otomobillerine ‘sıralı oto gaz sistemi’ taktırmaya başlayalı şurada kaç yıl oldu?
Peki günümüzde AVM’lerin kapalı otoparklarına bile giremeyen tüplü otomobil nasıl oldu da dönem dizisi ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ye nüfuz etti?
Kanaatim o ki, dizi ekibi ya LPG’liden başka parçalayacak otomobil bulamadı ya da “Arabanın uçuruma yuvarlanıp, parçalanması birkaç saniyelik bir şey. O toz bulutu arasında kim fark edecek onun tüplü olduğunu” diye düşünmüş olmalı.
Herkesten kaçmış olabilir, ama bizim kuzen Kaan Yahşi’den kaçmadı.
Diziyi izledikten sonra aradı ve “Bu hafta ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde yazdığın ‘Muhteşem Yüzyıl’ın gaflarını aratmayacak bir hata vardı. İzle de gör o hatayı” dedi.
İzledim; sonuç budur!


CEYLAN’IN HIRKASI SiYAD’IN AÇIKLAMASI

Cannes Film Festivali’ne giderken her defasında takım elbise giyen ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın altı dalda ödül aldığı SİYAD’ın gecesine gündelik, spor bir kıyafetle katılması tartışılıyor iki gündür.
Davet sahibi kim?
SİYAD yönetimi.
Onlar ne diyor bu duruma?
SİYAD Başkanı Tunca Arslan, “Kıyafet zorunluluğumuz yok. Nuri Bilge Ceylan’ın tercihi öyle olabilir. Ben yadırgamadım. Orada olmaları yeterli. Yurt dışında zorunluluklar tercihi belirliyor. SİYAD’ın bir farkı da o olsun. Bizim bir kıyafet zorunluluğumuz yok. Ödülü almaya gelmesi önemlidir bizim için” diyorsa daha neyi tartışıyorsunuz Allah aşkına?
Satan memnun, alan memnun. Bize ne?




MONACO PRENSESi’NiN KIZI ANNESiNiN iZiNDE

Monaco Prensesi Caroline’in kızı Charlotte Casiraghi, anlaşılan o ki annesinin izinden gitmeye karar verdi.
Charlotte’nin hangi konuda annesine çektiğini merak ediyorsanız, hemen açıklayayım.
Her gün 10-15 basın mensubunun kendisini adım adım takip etmesinden rahatsız olan Charlotte Casiraghi, paparazziler hakkında ilginç bir dava açtı.
Avukatı Alain Toucas’nın, bu takibin trafikte genç kadının hayatını tehlikeye attığını ve psikolojisini kötü etkilediğini iddia edip açtığı davada yargının vereceği karar çok önemli.
Bu davayı başka biri açsa çok fazla önemsemezdim.
Bu davayı açan kişi; daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden, “Yer kamusal alan, kişi ünlü de olsa, fotoğrafını çekip basmak için o kişinin rızası gerekir” kararını çıkartan Monaco Prensesi Caroline’in kızı.
Monaco Prensesi Caroline, 1993 yılında at binerken, bisiklet kullanırken, alışveriş yaparken fotoğraflarını çekip yayımlayan Alman Bunte dergisi hakkında Almanya’da ‘özel hayatı ihlal’ nedeniyle dava açmıştı.
Dava, sonunda Alman Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş ve mahkeme 1999 yılında Prenses Caroline gibi bir şahsiyetin kamuoyuna açık bir yerde çekilen fotoğraflarının özel hayata müdahale kapsamına giremeyeceğine karar vermişti.
Bunun üzerine Caroline, konuyu AİHM’e götürmüş ve mahkeme 2004’te, “Bireylerin kamuoyuna açık bir yerde bile olsa özel hayatını koruma hakkına sahip oldukları” kararına varıp Caroline’i haklı bulmuştu.
Caroline’den sonra kızı da paparazzilerin çalışma alanını daraltan bir karar aldırtırsa hiç şaşırmam valla!