Asena Sarıbatur

Asena Sarıbatur

asenasaribatur@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KIRMIZI HALININ ‘EN’İ
Söz konusu hangi etkinlik olursa olsun, işin moda ayağında ‘kırmızı halı’ her daim merak uyandıran, önemli bir konu olarak karşımıza çıkar... 1946’dan bu yana, tüm siyasi, ekonomik zorluklara, yasaklara rağmen sinema adına yapılmış ve yapılmakta olan ve Avrupa sinemasının en önemli vitrini olarak tanımlayabileceğimiz Cannes Film Festivali’nde de durum farksız! İşin bu ayağı elbette çok keyifli, festivale de bir noktada değer katıyor. Ama son birkaç senedir asıl konuşulması gerekenlerin önüne geçiyor sanki bu şık ve rüküş kadınlar!
Bu noktayı etkinliğin en önemli kısmı olarak yansıtmak ne kadar doğru bilemiyorum. O yüzden bugün ben de, kimin ne giydiğinden ziyade genel duruşuyla bana ilham veren bir isimden bahsedeceğim. Annesi ve babası hepimizin ilham kaynağı... Annesi gerçek bir stil ikonu. Evet Serge Gainsbourg ve Jane Birkin’in kızları Charlotte Gainsbourg’dan bahsediyorum. Kendi çabasız stiline çok uyan ve cool bir görünümle karşımızdaydı. Onu çok iyi anlatan saçları, yok denecek kadar az makyajına Saint Laurent bir elbise eşlik ediyordu. Bence çok iyi görünüyordu, çünkü çok gerçekti. Kırmızı halı dışında giydiği ve onu çok iyi anlatan maskulen görünümlerle bana gerçekten umut verdi. Kendi olmayı seçtiği için...
En ‘şık’ hareket
Festival kapsamında bilinmesi gereken çok daha önemli detaylar söz konusuydu. Ünlü aktör Colin Firth’ün eşi Livia Firth, ‘Eco Age’ isimli girişimiyle sürdürülebilir modanın en etkili destekçilerinden... Kırmızı halılarda da ünlü isimlerin sürdürülebilir parçalar giymesi için çalışmalarını yürütüyor. Bu kez kendisi de eşiyle birlikte tam da bu amaca hizmet eden görünümleriyle kırmızı halıda boy gösterdi. Kendisi de Colin Firth de yedi yıllık, 10 yıllık ve 14 yıllık parçalarla etkinlikte boy gösterdi. Örneğin Colin Firth’in smokini 2005 yılından kalma! Modayı sürdürülebilirlik çerçevesinde gerçekleştirdiği projelerle en anlamlı şekilde destekleyen bu isim aslında kırmızı halının en şıkı!
Bulgari Türkler’in elinde!
Öte yandan festivalin en göz alıcı görünümlerini ortaya koyan Bulgari markasının sosyal medya yönetimini ve çarpıcı story paylaşımlarının tüm tasarımlarını daha önce de size tanıttığım Can Uzuner ve Seren Dal’ın yönetimindeki Kein Magazine üstlendi.
Pedro & Penelope
Cannes Film Festivali’nde benim için önemli olan bir diğer detayı Pedro Almodovar’ın yeni film gösterimiydi. Her zaman stilini çok iyi yansıttığını düşündüğüm Almodovar, ‘Pain and Glory’ filmiyle karşımızda... Ona kırmızı halıda ve bu filmde kimin eşlik ettiğini tahmin etmek zor değil; elbette Penelope Cruz... Her zaman iyi göründüğünü düşündüğüm ve gerçekten beğendiğim bir kadın... Kırmızı halıda tercihi yine Chanel’di. Karl Lagerfeld’in son Couture koleksiyonundan bir parça tercih eden oyuncu, bunun onun için ne kadar anlamlı olduğunu sosyal medya paylaşımlarında yansıttı. Yine çok iyi görünüyordu. Gülmeyi bilen ve doğal bir kadın olması, onu her daim iyi gösteren başlıca detay bence.
Bodrum çıkarması
Karl’ın dokunuşunu taşıyan bu seçimiyle tarihe iz bırakacak bir kırmızı halı görünümü sunuyor Cruz. Chanel’den bahsetmişken konuyu Türkiye’ye, hatta Bodrum’a çeviriyorum. Marka, Bodrum’daki Mandarin Oriental’ın içinde yaz sezonu hizmet verecek bir mağaza açtı. Böylesine önemli bir global markanın bu hareketi bizim için çok anlamlı... Bodrum’a hoş geldin Chanel!