Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Dönem dönem çeşitli versiyonları da türemiş ama orijinal halinin hâlâ akılda kalıcı ve geçerli olduğu bir söz vardır: “Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir.” Yakın tarihte evrilse de, söz konusu özdeyiş herkesi gururlandırırken çoğu zaman beni acı acı gülümsetmiştir. Çünkü alt metinde bir yandan da şunu açık eder; Türkler her işe hızlı başlarlar, ancak sonunu pek getiremezler.
Özdeyişe göre, Almanlar çok disiplinli ve liyakat odaklı çalışır, bu yüzden her biri tam görev adamıdır ama asıl sonuca varanlar, meşhur soğukkanlılıklarıyla İngilizler’dir. Başta belirttiğim gibi zamanla bu söz, “Amerikalı gibi düşün, Japon gibi planla, Türk gibi başla, Alman gibi devam et ve İngiliz gibi bitir” vb. birçok türevini doğursa da bizim sürdürülebilirlik konusundaki yeteneksizliğimizi hep açık etmiştir. Çocukluğumun, gözümün ucuyla seyrettiğim milli futbol karşılaşmalarında bile, sonuca doğru döküldüğümüz örnekler eser miktarda.

Haberin Devamı

İyi durumdayız

Başarının uluslararası tanımı haline gelen bu cümlelerdeki yerimiz beni rahatsız ediyor. Bence sizi de etmeli. Bir anlamda ‘hemen dolduruşa gelmek’ manasına da gelen sıralamamız, hiç değilse bu defa değişmeli diyorum. Çünkü pandemiden yıllar sonra bu sıralama değişmemiş olursa biliniz ki çok insan ölmüş, çok can yanmış olacak... Aylardır Covid-19 pandemisiyle uğraşıyoruz. Göreceli olarak ülkemize geç gelmesi, sınırların erken kapanması, güçlü sağlık sistemimiz ve sağlık personelimizle iyi yönetilmiş bir süreç geçirdik. Daha önce Amerika’da ve Avrupa’da görev yapmış bir doktor olarak değerlendirmem gerekirse; iyi bir sağlık sistemimiz var. Her şeyden önce çok daha insancıl. Amerika başta olmak üzere birçok ülkede, para harcanmak istenmediği için tedavide ilaç bile kullanılmıyor! Oysa bizim Sağlık Bakanlığı’mız işe yaradığı konuşulmaya başlanan ilaçları, ivedi şekilde piyasadan toplayarak, hemen ücretsiz dağıtmaya başlayabiliyor. Hastanelerin altyapısı, birçok Avrupa ülkesinden çok daha iyi durumda. Türkiye ve özellikle İstanbul, sağlık turizminin de gözde lokasyonları olduğu için çok sayıda tam donanımlı hastane var. Doktorlar başta olmak üzere sağlık personelimize ise hiç diyecek yok; tamamı insanüstü bir gayretle çalışıyor. Zaman zaman çok eleştirilse bile tıp fakültelerinde iyi bir tıp eğitimi veriliyor, bilgiye ulaşmak çok kolay. Belki biraz da malpraktis yasalarının yeterli işlememesinden, özellikle cerrahi işlemler konusunda çok daha cesaretli davranabiliyoruz. Personel de yine aynı şekilde yoğun emek vererek çalışmaya alışık. Her gün kapının önünde yığılan onlarca hastaya, kaosa, acil durum psikolojisine son derece alışık bir sağlık ordusu var.
Stres bizi yıldırmıyor, aksine mücadele gücümüzü artırıyor. Bütün bu avantajlara, Covid-19 mücadelesinde inanılmaz bir iş birliği tavrı sergileyen halkımız, gösterilen sabır ve metanet de eklenince, olağanüstü yol katedildi. Evinde kalan, maskesine, sosyal mesafesine olabildiğince dikkat eden milyonlarca insan sayesinde iyi haberler çoğalarak devam etti.
Ancak ‘Türkler’in amansız başlangıç öyküsünün’ devamıyla ilgili yine karabulutlar toplanmaya başladı. Havaların ısınması, psikolojik olarak yıpranmamız, ekonomik kaygılar ve normalleşme süreciyle birlikte pandemi birden unutuldu. Tamam evde oturmaya devam etmek mümkün değil, psikolojimiz bozuk, sürekli steril ortamlar bağışıklık sistemimizi zayıflattı, artık dışarı çıkmak gerekiyor ama... Bu hak edilmiş toleransı, maske ve sosyal mesafe gerçeğini ihmal ederek kullanmak, aylardır hepimizin gösterdiği özveriyi hiçe çevirdi. Hijyeni unuttuk diyemem, çünkü bu konuda istisnalar olsa da temiz bir toplumuz. Ama kalabalık ortamlarda takmamız gereken maske ve sosyal mesafe gündemimizden çıkmamalıydı. Çıkmamalı!

Haberin Devamı

Sağlıkla ve maskenizle kalın

Haberin Devamı

İyimser tedbirsizliğin yerini, bir an önce iyimser tedbirlilik almalı. En baştaki ironik özdeyişe atfen, başlama ve sürdürme konusunda takdire şayan bir performans gösterdik. Meşhur cümledeki Almanlar şimdilik elendi. Gelin, mücadeleye zaten üzücü ve talihsiz kararlarla başlayan İngilizler’e de bir gol atalım; bu kez, bu mücadeleyi başladığımız gibi kararlı, güçlü, hayatta ve sağlıklı bitirmeye çalışalım. Bu sorundan kurtulma hızımızın, teması azaltma ve izolasyon hızımıza paralel olduğunu unutmayalım. Sevdiklerimize sarılmamanın, dostlarımızla kaynaşamamanın dayanılmaz hale geldiği her durumda, bunun geçici olduğunu ve dikkat ederek çok daha uzun ayrılıkları önlediğimizi hatırlayalım. Alın şu maskeyi astığınız dikiz aynasından, uzun bir yaşam için hazır ve kararlı olun. Sağlıkla, sadelikle ve maskenizle kalın...