Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Bazı hastalıklar için çok sık kullandığımız bir cümle vardır: “Sinsi ilerledi”. İşin doğrusu, vücudumuzda sinsice ilerleyen bir durum pek olmaz; sinyal veriyordur, sadece biz görmezden geliyoruzdur. Pankreas kanseri de bu sinsi ilerlediğini düşündüğümüz hastalıkların başında geliyor. Biraz detaylarına bakalım… 

Pankreas nedir? 

Pankreas, midenin arkasında yaklaşık 15 cm. uzunluğunda tüp şeklinde bir organdır. Yiyecekleri parçalamaya yardımcı olan sindirim enzimlerini ve vücudun karbonhidrat metabolizmasını kontrol eden insülin başta olmak üzere bazı hormonları üretir. Bu sebeple de pankreasta bir kitle büyümeye başladığında, ilk belirtilerinden biri yemek yedikten sonra oluşan rahatsızlık hissidir. Büyüdükçe de yine yemekten sonra veya yatınca hissedilen ağrıdır. Diğer belirtileri arasında sarılık, mide bulantısı, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik hatta depresyon görülebilir. Ancak bu belirtileri olan birinin aklına en son gelen hastalıklardan biri pankreas kanseri olduğu için kişi genellikle ağrı dayanılmaz oluncaya ya da sarılığı belirginleşinceye kadar şikayetlerini önemsemez. 

Haberin Devamı

Birkaç yıl önce “Pankreas kanserli hasta ne kadar yaşar?” diye sorsaydınız, cevabımız “Bir yılı zor görür” şeklinde olurdu. Ancak gelişen bilim ve teknolojiye paralel olarak pankreas kanseri olan bir hastayı daha uzun yaşatmamız mümkün. Hem görüntüleme teknikleri ve radyoterapideki gelişmeler hem de genetik testlerle yakalanan mutasyona yönelik tedaviler, pankreas kanserinde de yüzümüzü güldürmeye başladı. Tabii burada da mutlaka hatırlatmamız gereken, kişi hastalığa ne kadar erken yakalanırsa biz doktorların ve hastalarımızın işinin o kadar kolay olduğu... 

Nedenleri nelerdir? 

Kalıtsal olma ihtimali var, ancak tüm kanserlerde olduğu gibi bu oran sadece yüzde 15. Sigara, alkol, ileri yaş, şeker hastalığı, karaciğer sirozu, obezite, bazı kimyasallar sayılabilecek etkenler arasında. Bir de tekrarlayan pankreatit atakları ve alınmış safra kesesi. Safra kesesinde taş saptandığında alınma kararı gerçekten yerinde olmalı ve gereksiz ameliyatlardan kaçınılmalıdır. 

Haberin Devamı

Tedavi seçenekleri çok!

Pankreas kanserinin öncelikli tedavisi cerrahidir. Cerrahi sonrası, hastalığın evresine göre, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler uygulanabilir. Ancak hastaların büyük kısmı, ameliyat edilemez safhada yakalandığı için ameliyat öncesinde tümörü küçültmek amacıyla kemoterapi veya girişimsel radyolojideki nano-knife veya kriyoterapi gibi tekniklerle radyoterapinin kombinasyonları uygulanabilir. Radyasyon onkolojisindeki ve girişimsel radyolojideki teknolojiler, pankreas kanserinde de çözüme ulaşmamızı sağlayabilir. Ayrıca uygulanacak genetik testlerle belirlenen hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapiler, pankreas kanseri tedavisinde başarı şansımızı artırabilir. 

Aklımızda kalması gereken iki konu; erken evrede yakalandığı zaman tedavi şansının çok daha yüksek olduğu ve hastaların mümkün olduğunca geçmeyen bir sırt ağrısı, açıklanamayan halsizlik, kilo kaybı veya sindirim sistemi değişikliklerinde doktora başvurması gerekliliği ile tanı aldığımızda tek bir disiplinin kararı ile değil de radyasyon onkolojisi, medikal onkoloji ve cerrahinin ortak karar vermesi ya da bu doktorlardan ayrı ayrı görüş alınması gerekliliğidir. 

Haberin Devamı

Teknoloji ve bilim bize hizmet ediyor. Tedavi seçeneklerinizin çok sayıda olabileceğini mutlaka aklınızda bulundurun; araştırın, sorun ve sorgulayın. Vücudunuz sinyal verdiğinde de görmemezlikten gelmeyin; varolan şikayetlerinizin mutlaka bir sebebi vardır. 

Bilimin ışığında, sağlıklı günler dilerim…