Cadde Çok destek çıkan oldu

Çok destek çıkan oldu

25.03.2012 - 10:38 | Son Güncellenme:

'Kim Milyoner Olmak İster?' yarışmasında 'yüce divan' cevabıyla gündeme oturan Siyaset Bilimi öğrencisi Gözde Umay Dalkalı'ya destek verenler çıktı: "Bu onun suçu değil, sistemin suçu!"

Çok destek çıkan oldu

Her kuşağı simgeleyen bazı terimler vardır; 80 sonrası kuşak da genellikle gündemden kopuk, apolitik olmakla suçlanır. Bazılarına göre sorumlu kendileridir, bazılarına göre ise onları “buna mecbur bırakan” sistemdir. Bu hafta içinde yaşanan bir olay bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. “Kim Milyoner Olmak İster?” yarışmasına katılan Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü öğrencisi Gözde Umay Dalkalı, “TBMM başka hangi adla anılır?” sorusuna “Parlamento” şıkkı yerine “Yüce Divan” yanıtını verdi ve sosyal medyada büyük tepki aldı.

Ardından kendisini şöyle savundu: “Herkes beni konuşmuş. ‘Ayrılsın, Yeditepe’nin adını lekelemesin’ demişler. Bunu söyleyenler o soruyu bilsinler de göreyim. Hem ben siyasetten nefret ediyorum. Gazete okumaya bile bu yıl başladım. Survivor gibi programlarda çalışmak bana daha uygun.” Biz de farklı mesleklerden isimlere sorduk, gençler cahil mi yetişiyor? Sorumlusu kendileri mi, aileleri mi, eğitim sistemi mi? “Bu ve bunun gibi örnekler münferit” diyenler de var, “Böyle olmalarını biz istedik, şikâyet etmeye hakkımız yok” diyen de. Türkiye’deki gençler bugünün Gülin YILDIRIMKAYA polemiğinde...

‘Gazete okumuyor, haber izlemiyorlar, okul yetmez’

Habertürk Gazetesi Yazarı, “Türkiye Konuşuyor”
Programı Sunucusu PAKİZE SUDA

Gençler cahil yetişiyor diyemem ama bizim yaptığımız “Türkiye Konuşuyor” programından da edindiğim izlenim, insanlarda bir heyecan var. Ben soru sormak için yaklaştığımda beni görüyor, şaşırıyorlar. Mikrofonu dayıyorsun, herkes alışık değil buna. Televizyondaki yarışmalar da keza. Bazen çok sakin olanlar da denk geliyor, ama genel olarak bir heyecan hâkim Türk insanında soru sorulduğu zaman. Ben bu yarışmadaki kızın da heyecanlandığını düşünüyorum, ona inanmak istiyorum. Ama şunu da düşünmek lazım: Okullar okuyoruz ama sadece okuduklarımızla mı kalıyoruz? Hayatı takip ediyor muyuz? Genel kültürümüzü geliştiriyor, okuyor, interneti faydalı şekilde kullanabiliyor muyuz? Okullar eksik öğretiyor ya da gençler cahil demem ayıp olur, genelleyemeyiz. Ama sanki gençlerin biraz hayattan haberdar olmaları lazım. Günde bir kere bir kanalı açsınlar, haber izlesinler. 3 arkadaş bir gazete alsalar, okusalar dünyadan haberleri olur. Tabii ki derslerini çalışacaklar ama gündemi takip etmelerini de istiyorum. Çok azınlıklar belki ama böyle gençler var. Böyle konularda hep çocukların okudukları okullar örnek veriliyor. Okulları suçlayamayız, kişinin kendinde görürüm ben kusuru. Öğrenci ne kadarını alır, ne kadarını öğrenir, onun bileceği iştir. Gençliğin biraz aklı beş karış havada dolaştığı doğru, bizim de böyle dönemlerimiz oldu.

‘Siyaseti bilmeyebilirler, ama onların bildiğini de ben bilmem’

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. NÜKHET SİRMEN

TBMM’ye parlamento denildiğinin bilinmemesi bence cehalet göstergesi değil, parlamentoyla ilgilenmediğinin göstergesidir. Ki buna da bin türlü neden bulunabilir! Niye parlamentoyla ilgilensin, orada bir şey olmuyor ki! Ona bakarsanız bizim okuldan, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü öğrencisi bir çocuk da bu yarışma da Edith Piaf’ ı bilemedi. Ancak şöyle bir şey var, ben de onların bildiği bir sürü şeyi bilmiyorum! Bunlar hep konuşuluyor, gençlik gündemi, siyaseti takip etmiyor, cahil yetişiyor... Siyaseti takip edenler zaten gözaltında! Bu gibi örnekler gençliği cehaletle suçlamamız için yeterli veriler değil. Çocuklar gündemi takip ederlerse başlarına ne geleceği belli değil. Çocukları apolitik yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz, sonuç böyle olunca daha ne istiyoruz ki?

‘Yeni nesil donanımlı ve cevval yarışmalarda heyecan olur’

Milliyet Gazetesi Yazarı, Genç Bakış Programı Sunucusu
ABBAS GÜÇLÜ

Bu gibi durumları, bilgisizlikten çok, heyecan şeklinde yorumlamakta yarar var. 7 kere 7 kaç diye sorunca bilemeyenler çıkıyor, bunlar heyecandan oluyor. Ama hayattan kopuk gençler yetiştirdiğimizi de elbette göz ardı etmemeliyiz. Ama bu örnekte biraz fark var: Yarışmacı kızın daha sonra yaptığı “Ben gazete okumaya bu yıl başladım” açıklaması cahilliğini daha da pekiştirdi. Diyecek hiç bir şey yok! Bu olayı kendi özelin de değerlendirmek gerekir. Genel olarak gençlik böyle değil. Bizim Genç Bakış programına katılan gençlerden biliyorum, donanımlı ve cevvaller.

‘Bu gençlere ne verdiniz de neyi bekliyorsunuz?’

Sunucu, Yazar METİN UCA

Bir dönem ve gençliği üzerine ahkâm kesmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunlar 80 sonrası gençliğin münferit örnekleri olabilir. Ülkesinde yaşayan her gencin aklı yettiğince duyarlı olduğuna inanıyorum. Ama özellikle söylemek isterim ki, ne verdiniz, neye izin verdiniz de neyi bekliyorsunuz? Yanlışlar yapılabilir, ama bu yanlışlardan yola çıkarak genelleme yapılmasını, “Gençler cahil yetişiyor” denilmesini kabul etmiyorum.

‘Cahil olmaları onların değil eğitim sisteminin suçu’

Çizer METİN ÜSTÜNDAĞ

SIK muhatap olduğum dergiye gelip giden gençleri baz alırsam, mizahla ilgilenen gençler oldukları için farkındalıkları çok gelişmiş oluyor; istisnalar. Mizahçı olan bitenin farkında olmak ve onun üzerine eklemek zorundadır. Genelin böyle olması ise bence çocukların suçu değil, eğitim sistemini, ezbere eğitimi filan sorgulamamız gerekli önce. Sonuçları konuşuyoruz hep, sonuçları değil nedenleri konuşmaya geçmemiz lazım.