12.08.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Haber: Sinem Gürleyük
İstanbul’a 40 kilometre uzaklıkta, Şile’yle Rumelifeneri arasında küçük bir köy Riva. Doğal koyları, denizi, restoranlarıyla zamanda sıkışmış, şehrin modern köylerinden çok uzakta, sakin bir yer olarak kazındı hafızamıza. Eski adı ‘Çayağzı’ olan Riva’nın en önemli özelliği 71 kilometrelik Riva Deresi. Bizans’tan günümüze kaldığı rivayet edilen Riva’ya ilk yerleşenlerin Rumlar olduğu tahmin ediliyor. I. Dünya Savaşı’nın ardından ise Karadenizliler köye yerleştirilmiş. Kumsalın ardından denize dökülen deresi, yeşil ve ormanlık çevresiyle küçük ve kalabalık olmayan bir belde burası. Tabii yaz aylarındaki günübirlik yazlıkçıları saymazsak...
Riva’da bazı villa ve siteler bulunsa da, meydanı dışında çok fazla beton yapılaşma görünmüyor. Günübirlik yazlıkçıların ve Riva sakinlerinin en çok tercih ettiği plaj ‘Merkez Plaj’ adıyla biliniyor. Ve tam olarak köy meydanında yer alıyor. İki cankurtaran kulesi, tuvalet ve soyunma kabini gibi hizmetleri bulunan plaja giriş ücreti 5 TL. Arabanızla girmek isterseniz
5 TL daha ödemeniz gerekiyor. Şezlong kirası 5 TL, şemsiye ise 7 TL. Plaj 07.00-19.00 saatleri arasında açık. Riva’nın denizi dalgalı olduğu için yüzerken dikkatli olmanızı öneririz. Poyrazköy gibi dalgakıranla korunmayan Riva’da birden derinleşen suyla zor anlar yaşayabilirsiniz.
Plajın etrafında pek çok restoran, bar ve balıkçı bulunuyor. Burası Riva’nın en kalabalık plajı. Riva’nın merkezinde ne zaman yapıldığı ve ne için kullanıldığı bilinmeyen bir kale bulunuyor. Ancak Riva Kalesi’nin Karadeniz’den Boğaz yoluyla İstanbul’a gelecek saldırıları önlemek amacıyla kullanıldığı aşikar. Kale şu anda koruma altında değil. Her yer çöp ve hayvan atıklarıyla dolu. Elini koluna sallayan istediği gibi içeri girebiliyor. Kalenin ayakta kalan bölümlerinin üzerine çıktığınızda Boğaz’ın Avrupa ucu, Riva Deresi ve Merkez Plaj’ı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Kalenin girişinde bulanan mahzenler oldukça dikkat çekici, ancak kokudan ve karanlıktan dolayı içeri girmek çok zor.
Yaşam derede bitip, karada yükseliyor
Gebze’nin Tepecik Köyü’nden başlayan yolculuğunu Riva’da tamamlayan Riva Deresi de, çevre kirliliği yüzünden tehdit altında. Arıtılmadan dereye bırakılan fabrika ve tekne atıkları yüzünden derede yaşayan canlıların sayısının bir hayli azaldığını söylemek mümkün. Derenin 25 yıl öncesine kadar suyunun içildiği, yüzüldüğü, sazan, turna gibi balıkların tutulduğu, ıstakoz yakalandığı söyleniyor. Ancak bugün kıyıda kefalden fazlasını görmek mümkün değil. Derenin keyfi artık kıyıdaki balıkçılarda çıkıyor diyebiliriz. Dere kenarına yerleşmiş balıkçılardan Kalyon Restaurant’ın mezelerini ve özellikle balık mantısını mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.
Riva son dönemde en çok değerlenmeye başlayan noktalardan biri olarak gösteriliyor. Çünkü Şile ve Rumelifeneri arasında imar izni verilen tek yer. Hem TOKİ hem de büyük şirketler Riva’daki pek çok araziyi satın almış durumda. Şu sıralar Riva içinde çok sayıda inşaat yapım aşamasında. Heyecanla beklenen yapı ise Galatasaray’ın arazisi içine yapılan olan evler. 840 villalık projeden kulübün 100 milyon dolar gelir elde etmesi bekleniyor.
NASIL GİDİLİR?
TEM’den Kavacık sapağına girin. Bu sapaktan sonra tüm tabelalardan Riva, işaretlerini takip ederek, köye ulaşabilirsiniz. Riva, Üsküdar’a 35 kilometre uzaklıkta. Toplu taşıma araçlarını tercih ederseniz, Beykoz’dan kalkan 137 numaralı otobüsle ya da minibüslerle ulaşabilirsiniz.
Bakir koylar
Riva’nın asıl plajı merkezde ama ikinci ve üçüncü koylar denize girmek için çok daha güzel. Ancak bu koyları bulmak için Riva’da biraz gezintiye çıkmanız gerekiyor. Çünkü köy halkına “Bu köyde görebileceğimiz, çekebileceğimiz ne var?” sorusunun yanıtı hep “Hiçbir şey yok” oldu. Arabayla çıktığımız gezintide ise ilk durağımız Riva Elmas Burnu’ydu. Jandarma binasının yolunu takip ederek ulaşabilirsiniz. Burası sakin bir kamp alanı. Hem plajı hem de denizi Merkez Plaj’dan çok daha iyi durumda. İçinde restoran, market, duş, kabin ve tuvalet gibi imkanlar bulunuyor. Giriş ücreti kişi başı 2.70 TL, arabayla ise 8 TL. Eğer çadırda konaklamak isterseniz çadır fiyatları 40 TL’den başlıyor. Elmas Burnu Plajı’ndan ayrılıp yeniden merkeze iniyoruz. Bu sefer jandarma binasının tam tersi yöne ilerliyoruz ve karşımıza 2’nci Koy çıkıyor. 2’nci Koy’a giriş ücreti 4 TL. Yola devam ettiğinizde köyün modern ve dinamik yüzünü gösteren Legend Hotel’i (Tel: 0 216 319 17 17) görüyoruz. Köyün en iyi plajının otele ait olduğunu söyleyebiliriz. Legend Hotel ziyaretiyle birlikte Riva ziyaretinizi de tamamlıyorsunuz. Ama biz daha fazlasını istiyoruz derseniz dağ, tepe, bayır dolaşıp köyün doğasını daha yakından tanıyabilirsiniz. Dereyi keşfetmek isterseniz tekne turu (Tel: 0 533 641 90 60) yapabilirsiniz.
EN İYİ RESTORANLARI
* Kalyon Restaurant: 0 216 319 15 91
* Kıraça Balık Restaurant: 0 216 319 11 31
* Riva Yelken Balık Restaurant: 0 216 319 16 86
* Saray Et Lokantası: 0 216 319 14 29
* Riva İskelem Balık Restaurant: 0 216 319 16 28
* Riva Aqua: 0 216 319 16 19