04.05.2020 - 13:03 | Son Güncellenme:
Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Alişan ve Buse Varol'un açıklamaları dikkat çekti.
Corona virüs nedeniyle uzun bir süredir evden çıkmayan çift, bu süreçte ailece daha çok vakit geçirdiklerini ve kimseyle görüşmediklerini söyledi.
Bu süreçten çıkarttıkları ders konusunda da konuşan ikiliden Alişan, "Zaten lüks tutkunu değildik. Şu an en çok özlediğim şey arkadaşlarımla Nişantaşı’nda bir çay içebilmek, tatil yapabilmek. İnsanlık mesajı almıştır inşallah" derken, Buse Varol da "İnsanlar her şeyi o kadar çabuk tüketir hale gelmişti ki... Virüs bunları azalttı. Herkes daha temiz yaşamayı öğrendi" dedi.
'Ünlülerin evlilikleri genelde kısa sürüyor. Siz evlenirken böyle bir korkuya kapıldınız mı?' sorusuna da yanıt veren ünlü çift, evliliğin zor olmadığını, insanların bunu zorlaştırdığını söyledi.
Alişan, Buse Varol'un çalışmasını istemediği iddialarına da "İnsanlar beni yanlış anladı. Buse, biz evlendiğimizde çalışıyordu, şimdi de çalışabilir. Buna ben değil, o karar verir" sözleriyle açıklık getirdi.
2. evlilik yıl dönümleriyle ilgili konuşan ikiliden; şarkıcı, "Bu yıl corona kutlamalara engel oldu. Sağlık olsun. Buse’yle birlikteyiz, sağlıklıyız, Burak bizimle... Daha ne olsun" derken, güzel oyuncu da "Hiç böyle hayal etmemiştik. Şaka bir yana, geçen sene de kutlama yapmadık. Evlendiğimiz yerde sade bir yemek yemiştik. Kutlama anlayışımız öyle deli divane gibi eğlenmek değil. Artık o kafaları geçtik. Sağlığımız yerinde olsun, yeter" dedi.
Eşinin ev işlerine yardım ettiğini Buse Varol, özellikle bulaşık ve kahvede çok iyi olduğunu söyledi.
Alişan'ın cimri olduğu konusuna açıklık getiren Buse Varol, "Asla cimri değil. Özel günlerimizde bana çok pahalı hediyeler alır. Her defasında “Buna bu kadar para vermene ne gerek var. Zaten bin tane çantam var” diyorum ama o “Bu model yeni çıkmış. Bunu takmanı isterim, sana yakışır” der. En pahalısını alır. Alişan cimri değil ama ben ona göre daha bonkörüm. 3 yıldır görüşmediğim bir arkadaşıma bile içimden gelirse hediye alırım" dedi.
Sosyal medyanın acımasız diliyle aranız nasıl? sorusuna yanıt veren türkücü, "Acı zamanlarda bile insanların kin ve nefret dolu oluşu beni hayrete düşürüyor. Ebru Şallı’nın oğlunun vefatına o kadar üzüldük ki iki gün kendimize gelemedik. Ufacık bir çocuk ölmüş ama insafsızca yorumlar yaptılar. Nur Yerlitaş’ı kaybettik, onun da arkasından demediklerini bırakmadılar. İnsanı bir tek Allah yargılar. Her şeyi eleştirmeyi kendinde hak bulanlar var. Ölen birinin ardından bu yapılamaz. Bu kadar kötü olmayı nasıl başarıyorlar, anlamıyorum" diye konuştu.
Ardından buna maruz kaldığını belirterek, "Evde yaptığımız paylaşımlara bile laf ediyorlar. Paylaşım yapmaya korkar olduk. Neymiş efendim, çok büyük evde yaşıyormuşuz da onlar küçücük evlerde yaşıyormuş."
"23 yıl aralıksız, köpek gibi çalıştım. Büyük evde oturuyorsam kime ne! Nasıl bir evde yaşadığım kimi, niye ilgilendirir? Keşke herkes eşit şartlarda para kazanabilse ama dünyadaki eşitsizliğin suçlusu ben değilim" dedi.
Buse Varol da bu konu için, "Ayrıca ilk evlendiğimizde bir apartman dairesinde oturuyorduk. Şimdi de kiradayız. Bunun açıklamasını yapmak da acı bir durum" diye konuştu.