-Bu kadar sevgi dolu bir adamdan ne oldu da ayrıldınız?
Olmayınca olmuyor bazen. Sadece ilk eşi Şadan “Benden boşandın ondan da boşan” demişti. Eski eşine kıyamadı herhalde, o da benden boşandı.
-Bu bir gerekçe olamaz. Şaka yapıyorsunuz sanırım?
Hayır, şaka yapmıyorum. “Şadan bana böyle diyor” dedi.
-İlk eşine ne canım...
Sonuçta o hanımdan da iki çocuğu var. Ondan benim için ayrılmadı. Ben yuva yıkan kadın falan da değildim ama ben o lafı kaldıramadım. Kızımız doğduğu zaman eski eşi Şadan “Benim adımı koyun” demiş. O da nahif ve hassas bir adamdı. İki çocuğunun annesi diye kıyamadı ve kızımızın adını Şadan Güner koydu. Ben de hiç itiraz etmedim. Ben “Koyma o ismi” desem koymazdı .
-İyi bir baba mıydı?
Ovvvv hem de nasıl! Benim iyi bir anne olduğumdan daha iyi bir babaydı. Müthiş sevgi verirdi. Sevginin hatta aşırı sevginin gücüne inanırdı.
-Dört kez evlendi. Çapkın mıydı?
Bilemiyorum ama beni de bir kez aldatmıştı. Özel tiyatrodayken beni Anadolu’ya turne bağlamaya yollamıştı. Mühendis bir arkadaşı vardı. Ben yokken onunla kalırdı. Turneyi bağlayıp dönmüşüm, heyecanla ona rapor vereceğim. Arkadaşının evini bilmiyorum ama ev telefonunu biliyorum.