Hem eğlenmeyi severim, hem de evciyim. bir sürü Yeliz var benim içimde. 'Ben yoruldum, evimin kadını olayım' dedim. O zaman Maksim'de solist altı başlamıştım. Fahrettin bey bir sene sonra astsolist yapacağım seni demişti. Ve ben sahneyi bıraktım.
İkinci evliliğimde hamile kaldım. Fakat şiddetten dolayı bebek düştü. Şiddet gördüğüm için bebek sahibi olamadım. Darp raporu aldım. O beraberliğim 1,5 yıl kadar sürdü. O da rahmetli oldu. Ben babama çekmişim, babam da Bebek'te apartmanı olan bir insanmış. Boğaziçi Üniversitesi'nin orası çiftlikleriymiş. Babam da bir güzel eş dost ahbap edinmiş... Ben de öyleyimdir, yenilsin içilsin.
Çok aşık oldum. 12 gün evden çıkmadık. Ben çalışıyordum, gece dönüyordum. O (Özcan Deniz) bekliyordu beni. Sonra ayrıldık. Çünkü o yeni çıkıyordu piyasaya. Şimdiki gibi rahat değildi o zaman. Rahmetli Hilmi Topaloğlu, 'Sen daha yolun başındasın. Kendinden 10 yaş büyük kadınla niye berabersin?' falan... Onun için ayrıldık. Ben ayrıldığım zaman babamı çağırmıştım. Orada babamın dizine yatıp 'Baba çok acı çekiyorum' dediğimi hatırlıyorum.
Benim çok korkunç bademciklerim vardı. Sedat Katırcıoğlu'ydu doktorum. Bademciklerimdeki iltihap ses tellerime kabuk bağlatmış. Çok büyük bir ameliyat geçirdim ben. Önce bademciklerimi aldı, sonra ses tellerimi kazıdı. 11 gün hiç konuşmadım.
99 depreminden önce ben bir albüm yaptım, bir iş adamı sponsor oldu. Ve bu albümün de müzik direktörlüğünü asla ve asla ismini vermeyeceğim biri üstlendi. Çünkü verdiğim anda cevap verecek, prim yaptırmak istemiyorum. Hep diyorum, ben bu ülkede iki kişiye ne ölüme ne dirime. Biri kadın şarkıcı, biri bu adam. İkisi de benim ekmeğimle oynadılar.
Bunlar 99 depreminden önce olan hadiseler. Şahane bir albüm yaptım 12 şarkıcılık. Müzik direktörü, besteci ve sponsor arasında anlaşmazlık yüzünden ben güme gittim. Ve çöpe atıldı, ben orada tamamen küstüm her şeye. Pisi pisine bir insanın egosu, bir insanın 'ben bilirim' demesi yüzünden benim albüm, şahane şarkıların olduğu longplay çöpe gitti.