Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

BÖLÜM 1: UÇAK AMA EN BÜYÜĞÜNDEN...

Orman yangını sorununu çok yaşayan Güney Avustralya İtfaiyesi’nin internet sitesinde “Havadan Yangınla Mücadele” bölümünün ikinci satırında “İtfaiye uçakları büyüklükleri yeri ve türleri ne olursa olsun bir orman yangınını kendi başlarına söndüremezler” yazıyor.

Her orman yangınında neden en büyük uçakları kullanmıyoruz, satın alacak para mı yok, sözlerinden, bilgiçliğinden çok sıkıldım.

Dünyanın en büyük orman yangınıyla mücadele uçağı bir Boing-747. Global Super Tanker diye bir şirket tarafından işletiliyordu. Bu şirket Nisan 2021’de battı. Daha önce de Evergreen adlı bir başka şirket, bir başka Boing-747’yi kullandı, onlar da iflas ettiler. Her iki şirkette de hem ABD içerisinde hem de dışında onlarca yangına müdahale etti ama dev bir uçağın işletme maliyetine dayanamadılar.

Haberin Devamı

Her yangında aynı cümleler

Büyük uçaklar yangınla mücadelede manevra kabiliyeti zorluğu ve iniş-kalkış için büyük pistlere ihtiyaç duymaları ve yakıt-su yükleme süresinin uzunluğu nedeniyle bir süredir sorgulanıyorlar. Şu ana kadar başarılı tek örnek bir zamanların en büyük yolcu uçağı DC-10’ları kullanan New Mexico merkezli bir şirket oldu. ABD’de özellikle Kaliforniya’da tek bir orman parçası Türkiye’deki tüm ormanlardan büyük olduğu için, çok sayıda, çok sayıda sorti ile iş yapıyor.

BÖLÜM 2: İLLE DE BİZİM OLSUN...

Büyük uçak kadar takık olduğumuz bir diğer konu, orman yangınlarında kullanılan hava araçlarının illa bizim olması.

Güney Avustralya’da kullanılan 26 yangın söndürme uçağının tamamının sözleşmeyle kiralanan uçaklar.

Kurum internet sitesine şu bölümü koymuş: “Mevsimsel olarak (yılın yaklaşık 5 ayı) kullanılan uçaklara sahip olmanın ve çalıştırmanın ekonomik olmadığı tespit edilmiştir”. ABD Tarım Bakanlığı orman yangılarına karşı her yıl 300’den fazla helikopter ve 50’den fazla uçakla sözleşme imzalıyor.

BÖLÜM 3: YANGINLARDA ASIL MESELE KONUŞMADIKLARIMIZ...

Orman yangınına müdahale eden bir helikopter eğer yangının üzerine çok fazla alçalırsa, pervanesinin yarattığı etki nedeniyle yangının daha da yayılmasına neden olur. Yangının üzerinde olması gerekenden daha yüksekte uçtuğundaysa attığı su, toprağa değmeden buhar olur gider. Uçaklarda da helikopterlerde de iş pilotta bitiyor. ABD, Minnesota’da kurulu olan Dauntless şirketi yangın söndürme için işe alacağı pilotlarda 200 saatlik alçak uçuş, dağlık arazide 200 saat uçuş, en az 100 saat orman yangınlarına havadan müdahale tecrübesi arıyor. ABD Hükümeti adına ülke içinde ve dışında havacılık ve güvenlik hizmetleri sunan DynCorp adlı firmanın orman yangınına ilk saldırı eğitmen pilotu bile var.

Haberin Devamı

Orman yangınlarında konuşmadığımız bir diğer mesele köpük. Bilim insanları orman yangınlarına havadan köpükle müdahalenin suyla müdahaleden 3 kat daha etkin olduğunu belirlemişler. Üretmesi zor değil. A sınıfı köpük üretilebilmesi için, 6 bin litre suyun, 24 litre köpük konsantrasyonuyla karıştırılması yeterli. Hem yangın alanında nemin artmasına neden oluyor hem de ağaç ve bitkilere tutunduğu için yanmayı güçleştiriyor. Bir başka ek fayda, pilotlar, kendilerinden önce nereye köpük atıldığını da görebiliyorlar. Aslında köpüğün faydalarına dair daha çok bilgi var. Kanada Orman Hizmetleri’nin 1990’da yayımladığı “Yangın Söndürücü Olarak Köpüğün Etkinliği” (Stechishen E. ve Murray W.G.) tarafından yazılan kitap, internetten pdf olarak ücretsiz olarak indirilebiliyor.

Haberin Devamı

Bir diğer silah dünyanın en geniş ormanlık alanlarına sahip Kaliforniya’da kullanılan uçaklardan atılan amonyum fosfat. Bizim hafızamızda kırmızı toz olarak kaldı bu kimyasal. En büyük özelliği yangının yayılma alanındaki ormanlık alanların üzerine atılması. Tutuşmayı çok uzun bir süre geciktiriyor. Yerdeki bitkilerin üzerini kaplayıp yanmalarını engellediği için yangınların şiddetini de düşürüyor. Kırmızı rengi nedeniyle bu kimyasalı kullanan pilotlar, koruma altına aldıkları alanı da gayet net belirleyebiliyorlar.

BÖLÜM 4: YANGINLA ALEVDEN ÖNCE MÜCADELE...

Orman yangılarıyla mücadele ilk alevden önce başlamalı aslında. Ormanlarda özellikle de kızıl çam ormanlarında yerde biriken kurumuş yaprak ve kozalaklar yangınların başlaması ve yayılması için büyük bir risk oluşturuyor. Orman köylülerinin sayısının giderek azaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu işin çözümü STK’ların, gerekirse okulların devreye alınması, gerçek bir temizlik yapılması. Geçen sene Milliyet çalışanları ve okurları bir sürü ormanda temizlik yaptık, rahmetli Ferdi Zeyrek ile de Manisa’da yaptığımız temizlik sırasında tanışmıştık. Bu temizlik işi, sadece orman işçilerinin yapabileceği bir iş değil. Yangınla mücadele sosyal medyada paylaşım yaparak değil, ormanın içine girerek, çalışarak yapılır.

BÖLÜM 5: BİLİMİN IŞIĞINDA YÜRÜMEK...

Türkiye’de, 1999’da Tübitak’ın dergisinde yayımlanan kara servi ağaçlarından rüzgâr duvarı projesi İtalya ve İspanya’da uygulandı. Biz uygulamaya başlamada çok geç kaldık. İHA’lar müthiş bir gözlem yeteneği sağladı ama daha yapacak çok işimiz var. Mesela nemin düşük olduğu zamanlar orman yangını riskinin yükseldiği dönemlerdir. Böyle zamanlarda gerekirse köpük kullanarak ormanlık alanlarda nemi arttırmamız lazım.

BÖLÜM 6: YANAN ORMANA DOZER SOKULMAZ...

Orman yangınları on binlerce yıldır var, itfaiye teşkilatının geçmişi devede kulak kadar. Ormanlar, özellikle de Akdeniz çanağındaki ormanların kendilerini yenileme kapasiteleri inanılmazdır. Yanan ormana fidan dikmek için bile olsa dozer sokmak demek binlerce yıldır devam eden yaşam döngüsünü bozmaktan başka bir işe yaramaz. Tıpkı uçaklarda olduğu gibi bilgiye dayanmayan kamuoyu baskısı ormanlara fayda değil zarar veriyor

BÖLÜM 7: CAN ÇIKAR HUY ÇIKMAZ...

2019’dan beri yazdıklarım arasından çıkardım bugün yazdıklarımı. Arabasının içi kokmasın diye camdan yanan izmariti atabilen, ormana oksijen almaya değil mangal yapmaya gelen, örneğini Demirciköy’de gördüğüm, evde eskiyen yatağını, mobilyasını ormana atan insanlarımız oldukça daha çok yangın yaşar, böyle çok yazılar yazarız. Ağacı ve ormanı sevmek emek ister çaba ister sosyal medyada “Pray for Turkey” gibi paylaşımlar yaparak, en fazla vicdanınızı ve çevrenizi kandırmış olursunuz. Bu da sadece sizin işinize yarar, ormanlara fayda sağlamaz.