Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sınavla öğrenci alan en iyi okullardaki barınma ve burs problemleri ayyuka çıktı ama nedense Ankara duymak istemiyor! 

Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) soruların tümünü çözen öğrenciler ve aileleri şampiyon olduklarına adeta pişman olmuş durumdalar. 

En köklü, en başarılı liselerimiz, yurtlarda yer yok gerekçesiyle Anadolu’dan başta İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer kent merkezlerine gelmek isteyen öğrencilere “Bizden umudu kesin, başınızın çaresine bakın” telkininde bulunuyorlar. 

Peki bu öğrenciler ne olacak? 

Haberin Devamı

Kimilerinin iddia ettiği gibi özellikle özel okullara mı yönlendiriliyorlar? 

Öğretim kurumlarını değerli kılan sadece binaları değil, öğretmenleri, öğrencileri, velileri ve mezunlarıdır. 

Aidiyet hislerini yok edip onları değersiz kılar ve sıradanlaştırırsınız hemen olmasa da bir süre sonra bırakın şampiyonları, puan sıralamasının ilk yüzde 10’luk diliminden bile öğrenci bulamaz hale gelirler. 

Çevrenizdeki liselere, üniversitelere bir göz atın. İlk 100’den, ilk 1000’den çok sayıda öğrenci alan bu kurumlarımızı şimdi ilk 10 bindeki öğrenciler bile tek tük seçiyor. 

Neden hiç kimse bu konuları sorgulamıyor? 

Hadi yönetim kadrolarının umurunda değil, öğretim üyeleri, mezunları, onlara bütçe sağlayan, destek veren vakıflar, kurumlar ve devletin ilgi organları nerede? 

Dünya sıralamaları elbette önemli ama öğrenci tercihleri de bir o kadar önemli! Bu tercihler barınma sorununda olduğu gibi zorunlu bir kaçışa neden olsa da diğer sorunlar neden bir bir tespit edilip üzerine gidilmiyor? 

Özellikle fen liselerine ve üniversitelere giren ve mezun olan öğrenci sayıları karşılaştırıldığında yüzde 50’yi aşan firelerin nedeni ne?.. 

Özel okulların ya da fen liselerinin en iyi öğrencilerini transfer edip, onların başarısını sanki tüm öğrencilerin hatta zincir okulların başarılarıymış gibi sunan okullara, tanıtımlara da sadece kazananların değil de tüm öğrencilerin performanslarını paylaşma zorunluluğu neden getirilmiyor? 

Ucube sınav sistemleri yüzünden sorunların tümünü yapan en iyi öğrenciler bile kendileri için doğru okulu seçemiyorsa, diğerleri ne yapsın? 

Haberin Devamı

MEB, YÖK, ÖSYM doğru yönlendirme, bilinçli tercih, altyapı sorunlarının çözülmesi konusunda neden bu kadar duyarsız? 

Parlak beyinler! 

Dünya genelinde yüzde 2 civarında olan parlak beyinler, ülkelerin en büyük zenginliğidir. 

Onları keşfedip önlerine açan ya da ABD gibi dünyanın en parlak beyinlerini ülkelerine çeken devletler güçlerine güç katıyor. Çünkü onlardan birisi bile pek çok ülkenin bütçesinden çok daha büyük katma değer yaratabiliyor. 

Cumhuriyet tarihi boyunca üstün yetenekli öğrencilere her türlü desteği sağladık. Sağlamaya da devam ediyoruz. 

En iyi okullarımızın kapısı onlara hep açık oldu. Modern Türkiye’nin sosyoekonomik inşasında en büyük katkı hep onlardan geldi. 

Ülkemizin en köklü 100 lisesi ve en iyi 10 üniversitesinin öğrencilerinin en az yarısı Anadolu’dan geliyordu. 

Ve hemen hemen hepsi de öğrencilerine barınma olanakları sunuyor, her türlü ihtiyaçlarını karşılıyordu. Okulları adeta ikinci yuvaları, öğretmenleri de aileleri gibiydi. 

Haberin Devamı

Veliler için de daha çocuk yaştaki evlatlarından ayrılmak çok zordu ama başka çareleri de yoktu! Yoksa kent merkezlerinde ya da büyük kentlerde çocuk okutmaları mümkün değildi… 

Köy enstitüleri, öğretmen okulları, Anadolu liseleri, tematik meslek liseleri, yabancı okullar, fen ve sosyal bilimler liseleri bunların çarpıcı örnekleriydi. 

Pek çoğu yok oldu gitti. 

Üniversitelerde de durum farklı değildi. Hedef en yakındaki değil, en iyisiydi. Ülkenin dört bir yanından İstanbul’a, Ankara’ya sonrasında da diğer büyük kentlerimize akın edilmesi bu yüzdendi. 

Bu öğretim kurumları sadece bir eğitim ocağı değil, dostluğun, kardeşliğin, bilginin, paylaşmanın ve en önemlisi de milli ve manevi değerlerin harmanlandığı yerlerdi. 

Ömür boyu sürecek en büyük dostlukların temeli bu liselerde, üniversitelerde atılırdı. 

Önünden geçilirken heyecan duyulur, isimleri saygıyla anılırdı… 

Son yarım asırda eğitim sistemiyle o kadar çok oynadık ki tüm bu öğretim kurumlarımızı adeta sıradanlaştırdık. 

Sayısal olarak çok yol kat ettik ama eğitim sistemimiz ve öğretim kurumlarımız sınav odaklı eğitim yüzünden ruhunu kaybetti… 

Özetin özeti: Yurt, burs ve istihdam sorununu çözmeden Güçlü Türkiye’yi inşa edemeyiz! Ne olur artık biraz da bu konulara kafa yoralım…