HEDEFiMiZ PARKORMAN

Çeşme’de 2010 yazında başlayan Babylon Soundgarden serüveni bu sene üçüncü yaşını kutluyor, Pozitif’in imza attığı organizasyon yine şehrin çok sevdiği, aşina olduğu isimleri Parkorman’ın yeşilliklerinde bir araya getiriyor. Festivalin bu yılki en büyük bombası, geçen eylül ayında da Babylon’da ağırladığımız Kings of Convenience. Her yıl yeni bir mekânla karşımıza çıkmasına artık alıştığımız Soundgarden, bu yıl bir de sürpriz yapıyor ve 31 Ağustos’ta deniz, güneş ve müziğin tadına bir arada varmak isteyenler için festivalin düzenlendiği ilk mekâna, Çeşme’ye geri dönüyor. Mayısı şehrin göbeğinde, müzik ve neşeyle uğurlamak için cumartesi Parkorman’da olmanız farz.

Festival Parkorman’da üç farklı sahneye yayılıyor. Biri tahmin edeceğiniz üzere Kings of Convenience, DeVotchKa, Molotov Jukebox, İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions, Baba ZuLa ve Sattas’ı ağırlayan ana sahne. Ana sahne haricinde Red Bull Music Academy sahnesi ve Parti sahnesi var. Red Bull Music Academy 3 bin kişilik dev bir dans sahnesi ve burada aralarında Da Poet’inde bulunduğu birçok isim çalacak. Müzikse parti sahnesinden 14.00’te yükselmeye başlayacak ve Babylon’un tanınmış DJ’leri eşliğinde eğlence gece boyu devam edecek. Tüm bunların dışında Kontra Records standı, İstanbul Lindy Hoppers dans topluluğunun performansı, Babylon ürünlerini satın alabileceğiniz Babylon Pazarı ve pek çok etkinlik Parkorman’da katılımcıları bekliyor.

İlhan Erşahin’s İstanbul SessIons

Müziğe 16 yaşında saksafon çalarak başlayan İlhan Erşahin, bugün dünyaca ünlü bir caz müzisyeni. İsveç’te doğup müzik eğitimine ABD’deki Berklee’de devam eden Erşahin, bugüne kadar Cameron Brown, Eddie Henderson, Wallace Rooney gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştı. 2009’da trompetçi Erik Truffaz’ın konuk olduğu ilk albümlerini yayınlayan İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions’ın ikinci albümü ‘Night Rider’sa 2011’de yayınlandı. Erşahin, geçen yıl Red Hot Chili Peppers konserinde de sahneye konuk olarak hem grup üyelerinin hem de seyircinin büyük ilgisini toplamıştı.
Ana sahne, 17.00

DeVotchKa
İsimlerini Rusça’da kız anlamına gelen ‘devochka’ kelimesinden alan Coloradolu grubu isimlerinden çıkartamadıysanız da ‘Little Miss Sunshine’ ve ‘I Love Philip Morris’ filmlerinin müziklerinden hatırlarsınız. Gypsy punk’la indie arasında gidip gelen müzikleri ve enerjileriyle bir açık hava festivalinin ruhuna tabir-i caizse cuk oturan bir grup DeVotchka. Kariyerlerine, Dita von Teese’le burlesque şovlara katılarak başladılar ve ilk albümleri ‘SuperMelodrama’yı 2000’de yayınladılar. Soundgarden sahnesinin ardından soluğu ABD’de alacak dörtlüyü festivalin son grubu olarak izleyeceğiz.
Ana sahne, 22.00

KIngs of ConvenIence
Norveç’in bağrından kopan iki hisli müzisyen Erlend Oye ve Eirik Glambek Boe’nun 1999’dan beri folk-pop icra eden grubu Kings of Convenience, dikkatleri 2004’te yayınlanan ikinci albümleri ‘Riot on an Empty Street’le çekti desek yalan olmaz. İstanbullular olaraksa Kings of Convenience ile ilk kez 2005 Temmuz’da, Halep Pasajı’ndaki Ses Tiyatrosu’nda verdikleri küçük, kısa ve hayli sıcak konserle tanışmıştık. Sahnedeki samimi tavırları ve iç ısıtan tınılarıyla nispeten küçük bir kitleyi büyüleyen ikilinin, geniş hayran kitlelerine rağmen yaz sıcağında neden bu kadar küçük bir mekânda konser verdikleri merak konusu olmuş, salonu akustiğinden dolayı seçtikleri konuşulmuştu.
Romantik serserilerin bu topraklara adım atacağına dair ikinci müjde, geçen nisan Garanti Nordik Caz Festivali’nden geldi ancak Babylon’da gerçekleşmesi planlanan iki konser, Eirik Glambek Boe’nun sağlık sorunları nedeniyle ertelendi ve sonunda ikili geçen eylülde Babylon’a 3 gece için teşrif edebildi. Söylenecek fazla söz yok: Grubun İstanbul’daki üç konserinin tamamı hınca hınç doldu. Onlar İstanbul’u, İstanbullular da onları çok sevdi. Son dönemde Roskilde, Open’er ve Laneway gibi festivallerde boy gösteren grubun hitlerini ana sahne önünde, hep beraber çimlere yayılarak söylemek için gün sayıyoruz. Ana sahne, 20.00

Molotov Jukebox
Gypstep türünü daha önce duymadıysanız, Parkorman’ın havası; swing, Latin soul, gypsy, calypso, samba ve hatta dubstep’i bir potada eriten, enerjisi düşmeyen hareketli şovlarıyla bilinen Molotov Jukebox’la tanışmak için biçilmiş kaftan. Seyirciyi yorgunluktan bayılana kadar dans ettirmeyi kafaya takan grubu Soundgarden sahnesinde izlemeden önce youtube.com/molotovjukebox adresinden canlı performanslarını izleyip hazırlıklı olmakta fayda var! Ana sahne, 18.45

BaBa ZuLa
Türk saykedelik müziğinin ülkemizdeki öncü ismi BaBa ZuLa, 1996 yılında, Derviş Zaim’in kült filmi ‘Tabutta Rövaşata’nın müziklerini yapmak üzere kurulmuştu. O zamandan beri müzik hayatına devam eden grup, Brezilya’dan ABD’ye, Japonya’dan Sırbistan’a kadar birçok ülkede Türk saykedelik müziğinin temsilcisi olarak anılıyor. Babylon Soundgarden’da BaBa ZuLa’yı izlemek üzere ön sıralarda yer almanızı ve ‘Pırasa’, ‘Cecom’, ‘İstanbul Çocukları’, ‘Özgür Ruh’ gibi klasiklerini hafızaya atmanızı tavsiye ediyoruz.
Ana sahne, 15.30

Sattas
2004’te Orçun Sünear ve Derya Eke tarafından kurulan Sattas, kendini Türkiye’nin ilk root-reggae grubu olarak tanımlıyor. İstanbul’daki açık hava festivallerinde görmeye alışkın olduğumuz Sattas’ın müziği kabaca reggae bazlı pop, ska ve rock olarak tanımlanabilir. Sattas’ın kendi adını taşıyan ilk albümü geçen yıl yayınlandı. Yıl sonunda ‘Irie’ adlı şarkılarına klip çeken Sattas’ın yine geçen yıl ‘Regici’ isimli bir de belgeseli görücüye çıkmıştı. Ana sahne, 14.00

Babylon Soundgarden

Kapı açılış: 13.30
Biletler: 84 TL (tam), 69 TL (öğrenci), 85 TL (kapıda)
babylonsoundgarden.com
facebook.com/babylonsoundgarden
twitter.com/soundgardeninfo

Dosya konusunun tamamını Time Out İstanbul dergisinin mayıs sayısında okuyabilirsiniz.