09.03.2008 - 23:34 | Son Güncellenme:
Alin Taşçıyan
SİYAD Başkanı Murat Özer, derneğin ödül töreninde yaptığı konuşmada, Ahmet Uluçay’ın yıllardır savaştığı hastalığı yenmesini ve bize karpuz kabuklarından yeni gemiler yapmasını diledi. Bu dilek gerçekleşiyor. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde her tür zorluğu yenerek özgün kısa filmleriyle Türk sinemasına yeni bir soluk getiren, “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” adlı uzun metrajlı filmiyle yurt içi ve dışında büyük başarı kazanan Ahmet Uluçay yeniden kamera arkasına geçti. “Bozkırda Deniz Kabuğu” adlı projenin bir Kütahya köyündeki kış çekimleri tamamlandı; yaz çekimlerine mayıs sonunda başlanacak.
Uluçay, sinema, sanat duygusunun evrensel olduğunu, bozkırda büyüyüp serpilebileceğini anlatıyor yeni filminde. Yönetmen, kısa filmlerinde kullandığı, birçoğunu optik buluşlarla kendi başına yaptığı görsel efektleri bu filminde sinemanın en ileri teknolojiye sahip olanaklarıyla gerçekleştirecek.
İsmini bozkırda buldu
“Bozkırda Deniz Kabuğu” adlı filmin yapımcılığını Tersine Filmler ve Organizasyon şirketi adına üstlenen Tayfun Delice aynı zamanda bir CGI (Computer Generated Images) uzmanı. Cinler ve hayaletler, filmin bedensel engelliler, ruh ve sinir hastalarından oluşan karakterlerinin yanına üç boyutlu bilgisayar ürünü görüntüler olarak katılacak. Uluçay, yeni filminin adını, bozkırda dolaşırken bulduğu bir deniz kabuğundan esinlenerek koydu.
Uluçay, “Benim çocukluğum, varolup olmadığından, yaşanıp yaşanmadığından bir türlü emin olamadığım bu öyküler ve bu öykü kahramanları içinde geçti. Dağların ardında neler olduğunu merak edip yollara düşenler, deniz acaba ne menem bir şey diyerek başını alıp gurbete gidenler vardı. İşte bu filmde, bunlar da olacak. Kısacası film, bu bölgede bir kasabada geçen, içinde aşkın da bulunduğu bir öyküyü anlatacak” diyor.
“Bozkırda Deniz Kabuğu” ‘60’lı yılların başında, bir köyün yakınından geçen trendeki bir kızın mendilini çoban Yakup’a vermesiyle başlıyor. Bu kıza âşık olan Yakup’un yaşadığı çevreye sığmayan hayali anlatılıyor.
Amerika’da birçok projeye imza attığını belirten yapımcı Delice, Uluçay’ın hayal dünyasını beyazperdeye aktaracak görsel efektleri gerçekleştirmek için New York, Zürih ve Londra’dan deneyimli elemanlardan oluşan bir ekip kurdu. Efektler, çekimler sürerken eşzamanlı olarak İstanbul ve New York’da gerçekleştirilecek. Görüntü yönetmenliğini Uluçay ile daha önce birlikte çalışan İlker Berke üstleniyor. Kurguyu alanının en iyi isimlerinden Mustafa Preşeva, filmin müziklerini ise Baba Zula yapacak. Filmde Yakup’u Tavşanlı’da bir okulun çay ocağında çalışan Serkan Özcan, öğretmen rolünü emekli bir öğretmen olan Mehmet Gürleyen, Bilge Adam’ı ise Uluçay’ın kendi köylüsü olan Ahmet Tepe canlandırıyorlar.
Uluçay, 15 yıl önce yazmaya başladığı “Bozkırda Deniz Kabuğu” senaryosunu roman haline getirmek için de çalışmalarını sürdürüyor.