Doğar doğmaz evlendirin kurtulun!

Geçtiğimiz hafta tam da bugün... Sibel, 15 yıldır olduğu gibi, bir sabah daha İstanbul’da açtı güne gözlerini. Hızla giyindi. Saçlarını örmek için yardım aldığı annesinin yanağına bir öpücük kondurdu. Koşa koşa, içinden kahkaha ve gürültü saçılan servisine yetişti...
Erzurum’da yaşayan Nurgül ile Halime için çok önemli bir sabahtı... Aileleri tarafından okula gönderilmeyen 14 yaşındaki iki kız, valiye mektup yazıp “liseli” olma şansını yakalamıştı. Ve bu, lisede ilk sabahlarından biriydi!
Katil kim? Fatma mı yoksa...
Kahramanmaraş’taki Fatma, zaten hiç uyumamıştı ki uyansın... Bir gün önce gelin olmuştu daha. 15 yaşında, 25 yaşındaki İsa ile evlendirildi. Pazar girdiği ‘yeni evinden’, pazartesi sabahı ‘Bâkire çıkmadı’ denilerek gönderildi baba evine... Onun pazartesi sabahı, ailesine “aslında bakire olduğunu anlatmaya çalışarak” geçti.
Sonra odasına girdi. Duvarda bir av tüfeği asılıydı. Chov kuralı burada da işledi “Bir silah varsa o kullanılmalıydı!”. Onun o minik, kınalı elleri, namlusu 50 santimetre olan bir tüfeği nasıl karnına dayadı da tetiği çekti, bilinmez... Fatma bu dünyada daha fazla kalamadı. Ha bu arada birtakım gazetelere göre otopsi raporu “bakire” dedi; Sabah gazetesi ise “Fatma’nın 9 yaşında tecavüze uğradığını” iddia etti. Fark eder mi?
Fatma, birinin “karısı” değil, “kızı” olması gereken yaşta aslında toplumsal bir cinayete kurban gitti.

Adaletin bu mu bakanlık!
İnsanın yüreğini dağlayan bir dram değil mi?
Oysa belli ki birilerine, hele hele de bu topraklardaki bir dolu adama-babaya-kocaya bu “normal” geliyor.
Belki de bunun için “Adalet Bakanlığı’nda” evlenme yaşının 14’e indirilmesi konuşulabiliyor.
Belki de bunun için “tecavüzcü ile evlendiren” kanunun geri getirilmesi fikri normal sayılabiliyor!
“Eşin tecavüzü halinde 7 yıl olan ceza 1 yıla indirilsin” denilebiliyor! Yine o Adalet Bakanlığı’nda, 9-10 Ekim’de yapılan toplantılarda, “Reşit olmayanla cinsel ilişkide şikâyet yaşı 14’e indirilsin” önerisi sunuluyor.
Ha bu arada, ne tesadüftür ki o adi/pis/leş/tiksinç Hüseyin Üzmez’in birlikte olduğu kızın nüfus cüzdanı, “Bu kız 14 yaşında” diyor!

Kadın tarafı çok mu farklı!
Fatma’nın son gününü, hissettiği çaresizliğini düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor.
Oysa belli ki, “kadından, buğday rekoltesinden bahseder gibi bahseden” bu topraklarda, bir dolu anaya-ablaya-teyzeye-halaya bu “normal” geliyor.
Belki de bunun için mahallenin hafif gösterişli kızına “orospu” damgası vuranlar mahallenin kadınları oluyor. Belki de bunun için analar, damatlardan bile acımasız olabiliyor. Kızlar mal. Aileler, “defolu” çıkma karşılığı geri alma garantisiyle satıyor! Keşke Fatma’nın başına gelenlerin bir istisna olduğunu düşünebilseydik.
Pippa Bacca’nın ardından yazdığım yazıyı şöyle bitirmişim: “Pippa başarsaydı ‘Minicik kızların gelinlik giydirilip tecavüzcüleriyle evlendirildiği’ bu ülkeden sadece geçip gidecekti. Bizse hâlâ burada güvende hissetmeyi, normal konulardan bahsetmeyi diliyoruz. Çok mu hayalperestiz?” Sanırım öyleyiz...

Biber gazına alışveriş molası
Hafta sonu kadınların “silahlanma” akımının İstanbul’daki etkilerini Capacity adlı alışveriş merkezine girerken gördüm. Bir güvenlik görevlisinin önünde, onlarca, “şu minik-yeşil-NATO marka spreylerden” duruyordu. Bana 200’ü aşkın sayfa gösterdi: “Bunlar spreyi alıp geri vermek için tuttuğumuz tutanaklar. Her 2 kişiden biri bunu taşıyor.” Demek bu şehirde yüzlerce kişi ‘Spice Girls’ kıvamında kendi biber gazını kendisi sıkıyor. Tabii onu taşımayı da bilmek lazım, bendeki spreyin soyulduğumda çantamla birlikte gittiği düşünülürse.

Susmayı bilmeyen bilirkişi
Bayılıyor herkes “Bir konuşursam Türkiye sarsılır” tipi çıkışlar yapıp ilgi çekmeye!
Geçtiğimiz hafta, malum Gamze Özçelik-Gökhan Demirkol davasının bilirkişisi bir televizyon programına katılmış, ertesi gün gazetelerdeydi. Adli Bilişim Analizi Uzmanı Cenk Ceylan şöyle konuşuyor: “37 yaşındayım. Hayatımda porno film izlemedim. (Vay be! Bu bilgiye de gerçekten ihtiyacımız vardı). Gamze’nin görüntülerini büyüttüğümde üzüldüm, şok geçirdim. Gökhan’ın çıplak halde başka kadınlarla görüntüleri de var. Üstelik kadınlar ünlü ve manken. Adlarını açıklayamam. Mağdur bir tek Gamze değil.”
Olayların üzerinden bu kadar zaman geçti, Özçelik zoru başarıp büyük bir badireyi atlattı. Şimdi böyle konuşmalara ne gerek var bir, “Başkaları da var. Ama merak etmesinler konuşmam” deyip ortalığa korku salmanın ne âlemi var iki...