Ersen, Dadaşlar’ı kendine soyadı yaptı!

Haberin Devamı

Şaka değil gerçek; “Anadolu Rock” denince ilk akla gelen isimlerden “Ersen ve Dadaşlar”daki ‘ve’ gitti. Ersen Dinleten, Dadaşlar’ı kendine soyadı yaparak yeni bir albüm çıkardı.
“Aman Tertip Can Tertip” şarkısıyla bir döneme damgasını vuran grup, 70’lerde Ersen Dinleten tarafından kurulmuştu.
Grubun internet sitesindeki açıklamaya göre de Ersen, bir ara arabesk müziği tarzındada çalışmalar yapmasına rağmen, 1993 yılındaki "Ersen Ustadan Kuru Fasulye" isimli albümünden sonra müzik çalışmalarına nokta koydu!

Anadolu Caz!
Ama şimdi ‘Dadaşlar’ı kendine soyadı yapan Ersen Dadaşlar ile caz vokalisti Aygen Bilge’nin ortak çalışması ‘Anadolu Sevdamız’ piyasaya çıktı.
Albümde Dadaşlar ile Bilge, “İki Keklik, Beyaz Giyme, Ordu’nun Dereleri, Dere Boyu Kavaklar” gibi Anadolu Türkülerini yorumluyor.
Ersen’in yaptığı önce biraz komik, biraz garip geliyor ama çok bararılı bir akılda kalma çalışması olduğu da bir gerçek.

Sizi en fazla rahatsız eden klişeler hangileri?
“Ben size geri dönerim” gibi cümleler, “Sanat ve siyaset dünyasının ünlü simaları” da davette “hazır bulundu” gibi haber ifadeleri, “Efsane geri döndü” başlığı, “Önemli olan yarışmaktı” türü samimiyetsiz tespitler, “Atlas bebek” (Gülben Ergen’in artık kocaman olan oğlu!), “İkoncan” gibi artık insana gına getiren takma isimler…
Size en çok irite eden sıkça da kullanılan cümleleri, klişeleri lütfen bana yazın.
BBC, okuyucularıyla böyle bir anket yapıp “En nefret edilen 20 klişeyi” belirlemiş, aralarında öyle güzel ifadeler var ki önce sizlerle paylaşmak istedim. Ama sonra ‘bazı’ ifadelerin çok “yabancı” olacağına kanaat getirip bunun “yerli” versiyonunu yapmaya karar verdim. Bana yazın, listemizi birlikte yapalım…


Bir ‘kısa devre’ olduğu kesin de sorumlusu kim?
“ÇAĞAN IRMAK dünyanın EN SIKICI konusunu kullanarak, dünyanın güzel FİLMİNİ YAPMIŞ.”
Bu örnek cümlenin tamamını okursanız başka bir anlam ifade eder, sadece büyük harflerle yazılmış bölümlerini okursanız bambaşka… Değil mi?
Pazartesi günkü Hürriyet’i okuduğumda da aynı hisse kapıldım. Haberde, Cem Mumcu, Pelin Batu ve Harun Tekin’in Habertürk’te birlikte sundukları ‘Kısa Devre’ adlı programla ilgili olarak şöyle deniyordu: “Her şey Alanson'un, Mumcu'nun sözünü kesmesiyle başladı. Alanson'un sözlerine sinirlenen Mumcu'nun ‘Eşinize aşığım’ açıklaması, ortamın gerilmesine neden oldu.”
Bu ifadenin altında bir ‘Mazhar Alanson-Cem Mumcu’ diyaloğu var ki ‘evlere şenlik’! Yazının başında verdiğim örneğin ta kendisi!
Ara cümleler atlanmış, ‘en sert cümleler üst üste yazılmış’!
Habere bakarsak Mumcu, Alanson’un eşi Biricik Suden’e direk ‘yazıyor’; Alanson, Pelin Batu’yu “Senin bir albüm yapmadığın kaldı” diyerek aşağılıyor!

CIMBIZLA’MA’
Üstelik bu haberdeki imza “Kelebek Ajanı” adıyla çok farklı, zeki ve gır gır yazılar yazan Mevlüt Tezel!
Vatan’daki haberin de benzer bir şekilde yazıldığını görünce algımdan şüphelendim.
Ancak önceki gece ‘Kısa Devre’, bu haberler nedeniyle tekrarlanınca bir kez daha gördüm ki:
1-Kısa Devre üçlüsü ‘kendi egolarından sıyrılıp da birbirini dinleyebilen, çok da sempatik bir üçlü değil’.
2-Mazhar Alanson da zor ve gergin bir konuk, gerçekten tansiyonu yüksek bir programa neden olmuş. Amiyane tabirle, ‘bol bol laf da geçirmiş’.
3-Ancak yazık Cem Mumcu, ‘alttan alıp durumu tatlıya bağlamak için elinden geleni yapıyor’, hatta “Biricik Suden’i uzaktan beğeniyorum” açıklaması bile bu çabanın bir ürünü…
Diyalogları ‘cımbızlamadan’ vermek gerekiyor.