PANiKLEMEYiN!

Tuhaf biçimde bu hikayenin 2008’de Pluton’un Oğlak burcuna girişi ile yeni bir ivme kazandığını söylebiliriz. Pluton astrolojik açıdan arınmayı, temizlenmeyi, gereksizi hayatımızdan çıkaran dönüşüm ve evrim sürecini anlatır.
Eski Grek mitolojilerinde yer altı tanrısı Hades ile özdeşleştirilen Pluton, yenilenmek için karanlığa girilmesini şart koşar. Bu süreç insan psikolojisinin pek çok aşamasında önemli bir gelişim noktasına karşılık gelir. Hayat tek bir boyuttan oluşmaz, gündüz kadar gece de gereklidir. Bizler de sürekli neşeli, keyifli olamayız. Sıkılmak, üzülmek, yıpranmak çoğu zaman gelecekte yeniden elde edebileceğimiz başka bir aydınlık dönemin gelişmesi açısından gerekli ve geri döndürülemez bir süreçtir.

UYGARLIK KRİZİ
2008 yılında Pluton’un Oğlak burcuna ilerlemesi ile birlikte, tüm insanlık, sanki bir duvara çarpmışcasına kriz ile yüzleşti. Bu sürecin aslında başlangıç aşamalarındayız. Bunu bir ‘uygarlık krizi’ olarak adlandırdım. Eğer, dünya piyasalarından gelen son haberleri takip edersek, başlayan bu krizin kendi içinde daha fazla dip noktası olabileceği anlaşılmakta. Bir süredir devam eden, ‘Ne zaman krizden çıkacağız?’ sorularını şimdi daha gerçekçi biçimde tartışmalıyız.


PLUTON OĞLAK BURCUNDA
Eğer bunu Oğlak burcuna ilerleyen Pluton’un üzerimize getirdiği ekonomik ve siyasi baskıları ile birlikte, yan yana görürsek aslında, önümüzdeki birkaç yıl içinde, ne kadar büyük, devrim ve uyanış getiren bir süreçte, yepyeni bir bilinçlenme aşamasında olduğumuzu anlayabiliriz. Uranüs ve Pluton, bundan önce, 1965-1967 yılları arasında Başak burcunda yan yana gelmişlerdi. Bu dönem insanlık tarihinde, sosyal başkaldırıları tanımlamakta. İşte şimdi, Uranüs ve Pluton birleşmesinden 45 yıl sonra, bu kez 2012-2015 yılları arasında kare açı içine gireceklerdir. Bu dönemde tam yedi kez kare açı kuracak olan Uranüs ve Pluton’un ilk açısı 24 Haziran 2012’de gerçekleşiyor, son kare ise 17 Mart 2015’te tamamlanacak. Bu güçlü astrolojik gösterge, 21. yüzyılı şekillendirecek bir döneme işaret etmektedir. Bu dönemde, Oğlak burcundaki Pluton’un yansıttığı ekonomik ve siyasi sistemleri değiştiren devrimler söz konusu.


URANÜS KOÇ BURCUNDA
Tüm bu gelişmelere daha yukarıdan baktığımızda, aslında çöken şeyin sadece ekonomi olmadığı görülecektir. Çöken aynı zamanda dünyanın eko sisteminin ta kendisidir. Bu gelişmelere paralel olarak, çok enteresan bir biçimde, 2010 yılında Uranüs, yedi yıllık bir süre için Koç burcuna girecektir. 2003’ten bu yana Balık burcunda kalan Uranüs, ruhsal aydınlanmalar getirdiği gibi, bu burcun değişken, tutarsız yönlerini de açığa çıkararak çok daha dengesiz ve yönsüz bir atmosfer getirdi. Bu anlamıyla, Uranüs’ün ilk burç olan Koç’a geçişi fazlasıyla manidardır. Koç burcundaki Uranüs aniden başkaldıracak ve sessiz kalmayacaktır. 2010 Mayıs’ında Koç burcuna ilerleyecek olan Uranüs, ne pahasına olursa olsun başının dikine gidecek bir insanlık psikolojisine işaret ediyor.

URANÜS-PLUTON KARESİ
2012-2015 yılları arasında gerçekleşecek olan Uranüs-Pluton karesi gerçek 21. yüzyılı başlatırken, insanoğlu eğer biraz sağduyu gösterebilirse, kendini sınırlayan sistemleri kökten değiştirebilir. İnsanlık boyutunda bakıldığında, eğer Maya takvimi 21 Aralık 2012 tarihini bir son olarak görüyorsa, bu muhtemelen zorunlu olarak içselleştirilmesi gereken yepyeni bir insanlık bilincine işaret etmektedir. 2012 ile birlikte bu derin yenilenmeyi hayatımızın tam ortasında hissedeceğiz. Belki de bize kişisel açıdan düşen şey, bu yeni dönem öncesinde paniklemek yerine, yenilenmeye içsel olarak hazır durmak ve kişisel özgürlüklerle, sahip olduğumuz bu tek dünyaya karşı olan sorumluluklarımızı mantıklı bir denge içinde tutabilmeyi öğrenmek olmalıdır. Hadi hayırlısı.