2011’de Neptün’ün Balık burcuna geçişi yeni bir toplumsal vizyona işaret ediyor
Yavaş hareket eden gezegenler Uranüs, Neptün ve Plüton burç değiştirdiklerinde büyük trendlerin değiştiğini, sosyal alanda, ekonomide ve kültürde beklenmedik koşulların ortaya çıktığını görürüz. Uranüs ortalama yedi yılda, Neptün ise 14 yılda yeni bir burca ilerler. Plüton’un geçişi ise yörünge düzlemindeki eğimden dolayı daha tutarsızdır. Hatırlarsanız, 2008 yılında Plüton hiyerarşik sistemleri, devasa ekonomik yapıları ve siyasi organizasyonları açıklayan Oğlak burcuna ilerlemiş ve bu geçiş aynı zamanda etkileri hâlâ geçerli olan global ekonomik daralma ve ülkeleri iflasa götüren gelişmelerle işaretlenmişti.
Bu yıl Uranüs kısa bir süreliğine de olsa Koç burcuna geçti ancak esas kalıcı geçişini 2011 yılında yapacak. Neptün de 2011 yılının mart ayında Balık burcuna geçmeye başlıyor. Yavaş hareket eden gezegenlerin art arda burç değiştirmeleri heyecanlı ve belirsiz bir dönemde olduğumuzu anlatıyor.
2012-2015 yılları arasında Uranüs ve Pluton, Koç ve Oğlak burçları arasında tam yedi kez kare açı içinde olacaklar. Ancak ilginç olan şey, bu devasa dönüştürücü yıllar aynı zamanda Neptün’ün Balık burcundan geçişi ile de önemli bir arka plan kazanacak. Zira Neptün, politik ve dünya astrolojisinde paylaşılan kültürü, yaratılan kahramanları, hayal gücünü ve ideallerimizi, hayali de olsa, önem atfettiğimiz adeta kutsadığımız kişileri ve kavramları açıklar. Neptün bir bakıma vizyon demektir. Nelere inanmak istediğimiz, kendimizi adadığımız, hayal ettiğimiz şeylerin arkasında hep Neptün vardır. Bu durumda, Balık burcundaki Neptün nasıl bir vizyon getirebilir?
Fırtınalı ve huzursuz
Balık burçların sonuncusu olarak toplulukları ve toplumsal vicdanı yakından ilgilendirir. Balık burcunda oluşan her türlü hareket, tüm dünya vatandaşlarının paylaştığı, yüklendiği sevinç ya da üzüntüyü, umut ya da çaresizliği bir arada taşır.
Özellikle 2012-2015 arasında, toplumsal yaşam daha fırtınalı, huzursuz ve dönüşüme açık bir süreçten geçerken, önümüzde de yeni bir vizyon yer almakta. Bu vizyonda daha fazla paylaşım, yardımlaşma ve çaresiz kalanlara yardım etmek düşüncesi ya da ideali büyük bir önem kazanacak. Hatta bu bağlamda, en son Pakistan’da gerçekleşen büyük su baskınının getirdiği sosyal vicdanın ve yardımlaşma duygusunun önümüzdeki dönemde benzer olaylarla daha fazla güçleneceğini görebiliriz.
Kuşkusuz dini ve ruhsal temalar Balık burcunun açıklama alanı içerisindedir. Durum böyle olunca, dini inançların ve toplumları harekete geçiren ruhsal etkilerin, birtakım grupların, kavramların etkisi daha da belirgin, işlevsel hale dönüşecektir. Sanatta ve tüm yaratıcı alanlarda ruhsallığı yücelten, kabullenme ve sezgi yoluyla kavrayış getiren eserlerin öne çıkacağını şimdiden söyleyebiliriz.