21.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Adı üstünde jet sosyetenin ya da Amerikalıların dediği gibi jet-setin kimlerden oluştuğunu saptarken kıstasım şu: Jet sosyete mensupları, havaalanı terminali denen o herkesi eşitleyici mekânda, o çağdaş mahşer yerinde görünmezler. Onlar özel uçak kullanırlar. İstanbul adlı şu acımasız prizmanın tepe noktasından geniş tabanına, aynı gün içinde kaydıraktan kayar gibi inip sonra tekrar tırmanan ben, elbette jet sosyetenin ne olduğunu iyi bileceğim. Benim sosyete haberlerim öyle Sema Çelebinin ya da Melike Hasefenin peşine düştün mü 10 tanesi birden kotarılacak cinsten değildir. Ben, siz değerli okurlarıma Ayın karanlık yüzünden bildiriyorum. Çok özel partiler Şimdi sosyetemizin hanımları bu Rusun, işte o Rus olduğunu söylüyorlar. En azından bir sınıfımızın milli gelini Sarah Velidedeoğlunu Milanoya götüren, ona yüzbinlerce dolarlık alışveriş yaptırtan Rus Bey yani. Bu da geçer; komünizm ölmedi! İzmirdeyiz. Çeşme, Alaçatıdaki Süzer Paradise Hotelde. İşin ucu İstanbula birkaç satır sonra ulaşacak. Bu yaz boyunca Egenin incisine ayda birkaç kez bir özel uçak inip durdu. İçinden Playboy güzeli tarzı 10-15 kız eşliğinde bir Rus işadamı çıktı. Bu işadamı her seferinde Süzerlerin oteline yerleşti. Burada olabildiğince dar kadrolu "private party"ler (özel parti) düzenledi. Bazen bu partiler Çeşme açıklarına demir atan "yat değil resmen bir gemi"ye taşındı. Ve Rus Bey hep bir gece kaldı. Giderken de otel personeline yüzlerce dolarlık bahşişler bıraktı. Punk ölmedi... Mayrukun 4 Kasımdaki defilesinde üç yerli manken çıkacak podyuma. Hanımefendi mankenlerimiz, Buket Saygı, Sema Şimşek ve Pınar Tezcan. Pınarın da bu kategoriye girmesine sevindim. Geçen Mayruk defilesinde seyirciydi. Fuayede pek bir hüzünlü oturuyordu. Onu en son Liceli tekstilci sevgilisi Murat Beyle epeydir yaşadıkları evin mutfağında elinde bulaşık eldiveni, balık tavasını kazırken görmüştüm. Sema Şimşek ise salonda kocası Burak Hakkı ile KDV zarfı yazıyordu.O kış akşamında Cansu Dere ile Okan Bayülgen de o evde misafirdi. İngiliz punkları da "Punk ölmedi (Punk is not dead)" sloganını atıyorlar hip hop çağında... Deniz Akkaya ve modacı Cengiz Abazoğluna göre de punk ölmemiş. Akkaya-Abazoğlu çifti, devlet sırrı gibi saklanan yeni bir moda çekimi gerçekleştirmişler. Akkayaya bu çekim için punk makyajı yapılmış, piercingler saplanmış. Yani orasına burasına kancalar takılmış. Abazoğlu, her Yıldırım Mayruk defilesi öncesinde moda gündemini değiştirme çabası içinde olur. Ondan böyle bir hareket bekliyorduk. Doktoru beklerken... Bedri Baykam, 24-28 Ekimde Paris Sanat Fuarında "Harem Entrikaları" adlı resimlerini sergileyecek. Sergilenecek ürünlerden biri de Hülya Avşarlı bir resim. Avşar ve eşinin resim merakı biliniyor. Koleksiyon yapıyorlar. Baykamdan da birkaç resim almışlar. Ama her nedense bu resmi değil. Baykamın sergisi 7 Kasım-8 Aralıkta da Buenos Airese taşınacak. Doktorundan değil aynı dertten muzdarip bir arkadaşımdan duydum: Okan Bayülgen şu sıralar sık sık panik atak olup Amerikan Hastanesine koşuyormuş. Doktoru onu 15 dakika bekleme odasında bırakıyor, bu esnada başarılı şovmen kendi kendine iyileşip, oradan sıvışıyormuş. Zehraya kardeş önerisi Şimdi biraz mahrem bir konuya giriyoruz, adı geçen şahıslardan peşinen özür dileyelim: Hülya Avşarın en yakın arkadaşı cnbc-e televizyonu yorumcusu Gülay Afşar ikinci çocuğuna hamile. Şu sıralar en sevdiği sohbet konusu da bu. Böyle olunca çevresindekiler de ona hemen kankası Hülya Avşarın Zehraya kardeş getirme isteğini hatırlatıyorlar. Kaya Çilingiroğlu istemiyormuş ikinci çocuğu. Gülay Afşar, "Belki Kaya bizden etkilenip Hülyanın Zehraya kardeş getirme önerisine uyar" diyor. Bir yabancı daha... Sinan Çetin, dünyaca ünlü oyuncularla çalışmayı sürdürecek herhalde. Önce Daryl Hannah ve Sylvia Kristeli getirdi, şimdi de hayranı olduğu aktör David Hemmingsi getiriyor. Sinemaseverler Hemmingsi Antonioninin, Julio Cortazarın bir öyküsünden yola çıkarak çektiği 70lerin olay filmi "Blow up"ın başrol oyuncusu olarak hatırlayabilirler.