Cadde SESi KENDiNDEN ŞÖHRETLi!

SESi KENDiNDEN ŞÖHRETLi!

08.09.2012 - 20:37 | Son Güncellenme:

Günlük yaşamda en sinir bozucu cümleye o ses veriyor: “Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.” Bununla birlikte en güzel ve başarılı oyuncuları da onun sesinden dinliyoruz. Huzurlarınızda, bilmediğimiz yönüyle Şenay Gürler

SESi KENDiNDEN ŞÖHRETLi

* Bu işte en çok zorlanılan şey nedir?
Öncelikle konsantrasyonunuzun çok iyi olması gerekiyor. Önünüzde seslendireceğiniz metin olur, karşınızda ekran ve kulağınızda da kulaklıklar bulunur. Bu üçü arasında bir senkron tutturmanız gerekir. Ses, size biraz daha geç gelir. Bu sırada hem ekrana bakmalısınız hem de metni kaçırmamalısınız. Bir diğer önemli nokta konuştuğunuz kişinin oyunundan ne aşağıda ne de yukarıda olmamanız gerekir. Eskiden bir kavga sahnesi için 10 kişi birden aynı anda seslendirme stüdyosunda olurdu ve aralarından tek bir kişi bu senkronu bozduğu an baştan alınırdı. Seslendirmede en önemli şey, oynayan kişinin oyununa aynı değeri katabilmek.

* Oyuncunun ses tonuna yakın bir ton yakalamak mı daha önemli, yoksa tamamen karakterin özelliklerine uygun bir ses tonu seçmek mi?

Aslında bu ikisi birbirinden çok farklı değil; çünkü cast yapılırken, sizin sesinizin hangi karaktere yakın olduğuna bakılması gerekiyor. Artık buna pek dikkat edilmiyor; ama benim çalıştığım dönemde çok dikkat ediliyordu. Sizin oradaki oyuna uygun sesi çıkarmanız gerekiyor. Oyuncu şanslı; çünkü hareket kabiliyeti var. Bağıracaksa dilediği gibi bu eyleme bağlı olarak hareket edebiliyor. Ama siz mikrofonun karşısında sabit durmak zorundasınız (gülüyor). Bu, en zor kısımlarından biri. Sizin hiçbir aksiyonunuz olmadan o anda, o karakterin yaşadıklarını deneyimlemeniz, o karakterle bütünleşmeniz ve o anda onunla birlikte oynuyor gibi hissetmeniz gerekiyor.

Haberin Devamı

Kendiniz oynamış gibi
* Bir de seslendirme yönetmeni var. Onun nasıl bir katkısı oluyor?
Seslendirme yönetmeninin işi çok önemli. Bir yandan yanındaki ses teknisyeni arkadaşla koordine olurken, diğer yandan da içeride seslendirme yapan kişiyle koordine içinde olur. Herkesi idare eder. Bir süre ağızlara dikkat eder. Sesle, ağız hareketlerinin oturması çok önemli. Bunun bir payı vardır ve siz seslendirme yaparken tekrar montajlanır. Fakat montaj aşamasından önce ağız atmamasına dikkat edilir. Bunu da yönetmen sağlar. Ben yıllarca seslendirme yönetmenliği de yaptım. Bir an bile konsantrasyonunuzu bozmamanız gerekiyor. Çok zorlu bir iş; fakat aldığınız filmi, çok iyi seslendirmecilerle çalıştığınızda, kendinizi oynamış kadar mutlu hissediyorsunuz. Bu duyguyu yakalamak çok değerli.

* Türkiye’de bu alanı tek başına bir meslek olarak görebilir miyiz?
Tabii ki! Sadece seslendirme yaparak geçimini sağlayan çok arkadaşım var. Bir reklam filmi yaparsınız ki bence çok önemli bir alan, bunun sonrasında hayatınızı geçindirebileceğiniz kadar para kazanabilirsiniz. Seslendirme de oyunculuk gibidir. Öğreneceğiniz şey hiçbir zaman bitmez. Doğallığı yakalamak ve yapay olmamak çok önemli.

Haberin Devamı

SESi KENDiNDEN ŞÖHRETLi

“içsel olarak yorgun hissettiğim anlar oldu”

* ‘Hayat Devam Ediyor’la yeni sezonda da karşımızda olacaksınız. Sizi bu projeye çeken ne oldu?
Canlandırdığım karakterin çok farklı bir karakter olması. ‘Avrupa Yakası’, çok uzun süre devam eden bir dizi olduğu için herkes beni Fatoş karakteriyle biliyordu. Bu dizi bittikten sonra daha farklı bir şey yapmak istedim. Tiyatroda bu farklılığı yapabildim; fakat televizyonda da bunu görmek istedim. Başka bir tarzı denemek isterken bu rol geldi. Çalışılması gereken, diyalektiği olan bir roldü. Kumalık sistemi gibi günümüzde de var olan bir konuyu ele alması da kabul etmemde çok etkili oldu.

* ‘Hayat Devam Ediyor’, pek çok sosyal mesajı ve alt metni barındıran, ağır bir dram dizisi. Bu yönden zorlandığınız herhangi bir şey oldu mu?
Dizide bir tecavüz sahnesi vardı ve orada çok zorlandım. Günlük hayatımda o kadar sertlik yok, bu nedenle kadının hissettiğini anlamak güç oldu. ‘Hayat Devam Ediyor’da, bazen içsel olarak yorgun hissettiğim anlar oluyor. “Rolün etkisinde kaldım, rolden çıkamadım” gibi söylemlere inanmam. Bence böyle bir şey yok. Ama bazen yaşanan olaylar çok sert ve çok ağır gelebiliyor. Ben herhalde hayatımda kimseye vurmamışımdır; fakat dizide vurdum. Bu tip durumlar en çok zorlandığım noktalar oluyor.

Haberin Devamı

SESi KENDiNDEN ŞÖHRETLi

“Yorulsam da tiyatroya da vakit ayırmak istiyorum”

* ‘Hayat Devam Ediyor’ dışında başka projeniz var mı?
Geçen sene, sezon sonuna doğru Çağ Çalışkur, Bahar Bahar ve ben, Craft Tiyatrosu’nu kurduk. İpek Bilgin ve Seda Yıldız da var ama üçümüz ortağız. İpek, genel sanat yönetmenimiz, Seda ise tiyatromuzun her şeyi ve aynı zamanda çevirmenimiz. Geçen yıl iki oyun sahneye koyduk; fakat çok az oynadık. Bu yıl onlara devam edeceğiz ve yeni iki oyun çıkaracağız. Craft Atölyesi’ndeki genç arkadaşlarımızın çıkardıkları oyunlar var. Repertuar tiyatrosuna dönüşmeye çalışıyoruz. Çok yorulsam da, tiyatronun beni çok besleyen bir yanı var. Bu nedenle televizyon kadar tiyatroya da vakit ayırmak istiyorum.