Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP’li birçok siyasetçi özellikle 31 mart 2024’deki son yerel seçim  başarısından sonra “1989 ruhu geri geldi” diye açıklama yaptı. “1989 ruhuna uygun hareket etmenin erdeminden” bahsetti... Neydi o ruh? 26 Mart 1989 günü yapılan yerel seçimlerde, “temiz yerel yönetim” sloganıyla il Genel Meclisi sonuçları baz alındığında yüzde 28.7 oy alan Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) birinci parti olmuş, İstanbul, Ankara, İzmir dahil bir çok büyükşehir belediye başkanlığını kazanmıştı… Sandık sonucu odaklı bakıldığında da böyle bir anlam yüklenebilir belki ama bu dönemin toplumsal hafızalarda “rüşvet skandalı” ve başta İstanbul’daki çöp dağları, susuzluk gibi belediye hizmetlerindeki sıkıntılarla hatırlanma durumu var bir de… Uzun yıllar CHP’nin seçim başarısızlıkları da buna yoruldu nitekim…Dolayısıyla şimdilerde CHP’li belediyelere dönük gelişmeler “1989 ruhunun hangi yönü” sorusunu da akla getiriyor ister istemez… Evet bugün yaşananlar için “siyasi hesaplaşma” iddiaları da var, dolayısıyla süren bu yolsuzluk soruşturmalarının doğruluğu, yanlışlığını, sonucunu ortaya koymak yargının işi.. Mahkemeyi, mahkemeye bırakalım... Ancak, sadece İzmir’deki son yedi günlük çöp dağları görüntülerinden hareketle halka hizmet ve yönetim beceriksizliği anlamında söylenecekler var ve bu bağlamda CHP’nin dillendirdiği “1989 ruhu”nun bu bölümünü tekrar gözden geçirmesi gerektiği de ortada...Bunu anlamak içinde derin araştırmalara, kafa yormaya falan da gerek yok.. Sadece İzmir’in önceki ve şimdiki CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının “çöp krizi” sürecindeki açıklamalarına bakmak yeterli...

Haberin Devamı

 ★★★

Elbette grev yasal hak, ülkedeki enflasyon sorunu, geçim zorluğu da malum. İşçiler haklarını da aldılar zaten...Hayırlı olsun... Ama günlerdir süren çöp dağları manzarası ve İzmir halkının haklı tepkileri bağlamında daha çok talep edilen ücretin yüksekliği ve belediyenin bu bütçeyi kaldıramayacağı konuşulup tartışılmış olsa da işin özü aynı iş yerindeki iki ayrı sendikaya üye işçilerin “eşit işe eşit ücret istemesiydi” aslında… Zira tartışılan o yüksek ücretler İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının bir bölümüne verilmişti zaten. Hem de ne zaman? 31 Mart’taki yerel seçimler arifesinde önceki Başkan Tunç Soyer tarafından… Dolayısıyla katıldığı TV programında grevin nedeni olarak Tunç Soyer’in attığı imzayı gösteren şimdiki Başkan Cemil Tugay, şöyle dedi:

Haberin Devamı

“Seçime beş gün kala, aday gösterilmeyeceği, bir dahaki dönem başkan olmayacağı belli olan bir kişinin verdiği sorumsuz, bireysel bir karar, anlaşma. Aday gösterilmediği için verilmiş kötü niyetli bir karar… Ben istenilen rakamlarla bu toplu sözleşmeyi imzalayamam. İzmir’e bu kötülüğü yapamam. Belediye bütçesi kaldırabilse onu da veririm. Ama bu halkın bütçesi.”

Buna karşı Tunç Soyer’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım, verdiği yanıt da şöyleydi:

“O dönem belediye başkan adayımız da dahil pek çok kişi, sözleşmenin seçim sürecinde pozitif etkisi olacağını açıkça ifade etti. Biz de uzlaşma ile sonuçlanan müzakereler neticesinde anlaşmayı imzaladık… Geçmişte hata aramanın bugün gelinen noktayı çözmeye bir faydası yoktur...”

Haberin Devamı

Soyer ayrıca, “Binlerce kişinin son anda işe alındığı” yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu da söyledi...

 ★★★

Bunları diyenler de kimlerdi? Farklı değil, aynı partinin, CHP’nin biri eski diğeri yeni büyükşehir belediye başkanları...Yani İzmir’deki çöp dağlarının arkasında ikisi de CHP’li belediye başkanının koltuk kavgası, sandıkta oya dönüştürme hesapları ve enkaz devralma edebiyatı üzerine kurgulu karşılıklı suçlamaları vardı aslında… Bu da ne demek? CHP kendi iç hesaplaşmasını kamuoyu önünde yaptı yine… Bu işin gerçek mağduru İzmir halkı da bunu hiç hak etmedi… Tıpkı geçmişteki İstanbul örneğinde olduğu gibi.. Ki bazı ilçelerde benzer görüntüler de yine yaşandı bir kaç kez… Bu durumda da CHP açısından 1989 ruhu derken daha çok anımsadığı, o dönemin ilk karelerindeki sandık başarısı kadar son karelerindeki yaşanan hizmet sorunları ve sokak tepkilerini de hatırlayıp ona göre yol yürümesinde yarar var..