“Tribünlerde gerginlik oluyor. Sebebini kestirmek çok güç. Bazı taraftarların Amedspor’lu olduğu iddia edilerek olabilir. Ama o gerginliği de vatandaşlarımız soğukkanlı olarak kendi içlerinde yatıştırırken, güvenlik güçleri tereddüt etmeden o noktaya müdahale edip olayların çok fazla büyümesine engel olarak olay çıkmasını engelliyorlar diyelim...” A Spor’da Bursaspor - Amed- spor maçını anlatan spikerin hali hem kendisinin hem de maçın özeti gibiydi. Ne demek istediği konusunda cümleleri kifayetsiz, aklı karışık ve ‘nereden beni bu maça verdiler?’ durumu vardı.
Gökhan Telkenar, hayat boyu unutamayacağı bir maç anlatımındaydı.
Bir maçın sadece ‘spor’ değil ‘siyaset’ olduğunu anlayamamanın faturasıydı belki. ‘Siyasi baskının’ cümlelere nasıl sirayet ettiğinin de belgesiydi.
Bursa’daki bir kısım taraftar için ‘ölüm kalım’ haliydi bu maç. Öyle olunca şehrin takımının oyuncuları baskı altında tel tel döküldüler.
Bu maç bir ‘Zafere Kaçış’ da değildi. Bu maç, emperyalizmin bir ülkeyi ne hale getirdiği ve o ülke halkının ne hallere düştüğünün göstergesiydi. İnternet ortamında ‘paylaşım’ sitelerinde yazılanları okuduktan sonra, başka söze gerek kalmıyordu.
PRİM VERECEKMİŞ
Acun Ilıcalı, “Çalışanlara prim vereceğim” dedi. Yarışmacılardan birinin babasının ekibi övmesi üzerine gelişti olay. ‘O Ses Türkiye’de canlı performansların plak gibi bizlere ulaşmasının yanı sıra sahne, ışıklar ve akış vs. Hepsi ‘biz bu işi biliyoruz’ ekibinden çıkıyor. Acun Medya’nın tüm yarışmalardaki başarısı, ekibin kalitesinden... Stüdyodaki sesin uyduya oradan da izleyicinin ekranına düşme macerası öyle kolay değildir. Masa başında ‘çok iyi kayıt’ denilen sesin ekranda dengesiz gelme riski her zaman yüksektir.
‘O Ses Türkiye’de hiçbir zaman bu olmadı. Tarık Sezer Orkestrası’nın performansını da hep keyifle izledik.