Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kanal D’nin ‘İsimsizler’i ‘bordo bereli diziler’ içinde ‘ajitasyonu üst düzeyde’ olanı. ‘Söz’ ve ‘Savaşçı’da bu oran daha ‘makul’ seviyelerde tutuluyor. Hep yazdım, dizilerin senaryolarıyla gerçekler örtüşmüyor diye. ‘İsimsizler’de Otto’nun ipliği pazara
çıkıyor. Sözde Fundamentum Ospitalieri Vakfı’nın ne işler yaptığını bizim takım çözüyor. Binayı basıyor. Otto’yla Hasan Bozkurt (Dayı) arasında geçen bir diyalog oluyor. Daha doğrusu Dayı gürlüyor: “Siz Roma’ysanız, biz Atilla’yız. Siz Bizans’sanız biz Fatih’iz, siz Haçlıysanız biz Selahaddin’iz, siz Lawrence’seniz biz Kuşçubaşı Eşref’iz.”

Haberin Devamı

Kuşçubaşı kahraman mı?

Dizinin bu bölümünde geçen ‘Kuşçubaşı Eşref’e bir bakmak istedim. Bizim amca (Orhan Koloğlu) ‘Curnalcilikten Teşkilat-ı Mahsusa’ya’ kitabını yazdı. Pelin Çift’in TRT 1’de yayınlanan ‘Gündem Ötesi’ programının 30 Mart 2016 tarihindeki konusu Teşkilat-ı Mahsusa’ydı ve konuk amcamdı. Kuşçubaşı Eşref konuşuldu. “Kuşçubaşı meraklı, gönüllü biri. Hicaz’daki Arap ayaklanmasını bastırsın diye gönderilir. Orada Şerif Hüseyin’in oğlu onu esir alır, Malta’ya gönderir ve biter. Kendisini küçümsemiyorum çok iyi niyetli. Gitsin Yemen’deki ayaklanmayı bastırsın diyorlardı. Hiçbirini yapamadı. Çünkü, bizim gücümüz bütün çölü aşacak güçte değildi.”

Dizideki söylenenlerle tarihin kendisi...

Rıdvan haklı mı?

Rize’de Başakşehirspor’lu bazı futbolcular A Spor Muhabiri Selman Kutlu ve görüntü alan kameraman Ahmet Çağlar Yıldırım’a saldırdı. Maç sonrası olaylar yaşandı. Futbol kulübü, Yalçın Ayhan ve Ufuk Ceylan’ı kadro dışı bıraktı. Rıdvan özetle, “Buldun Ufuk’u oynamıyor, buldun Yalçın’ı 30 yaşında... O zaman hepsini kadro dışı bırak Emre’yi de bırak, Volkan Babacan’ı da bırak (...) İki hafta sonra hepsini sahada görürsün. Olan Yalçın’la, Ufuk’a olur” dedi. İki konu daha dikkatimi çekti. Biri dayak yiyen Selman kardeşimizle ilgili, İstanbul’a gelecekmiş. “Gelme Selman kardeşim gelme! Gelsinler Rize’ye senden özür dilesinler” dedi Rıdvan. Doğruysa gerçekten diyecek bir şey yok, o kadar dayaktan sonra! Bir diğer konu “Bu ülkede taraftarların ağzına burnuna gaz sıktılar. Hakem odasını bastılar” diyerek ‘ Bu ülke neler gördü, neler’ muhabbeti. O zaman ‘neler gördüğünün’ tam listesi yapılsın, ona göre ceza verilsin ya da verilmesin! ‘Hakem odasını basmak’la ‘futbolcunun gazeteci dövmesi’ karşılaştırması mı yapacağız? Bırakın bu ‘ülke neler gördü’ muhabbetini! Çok şey gördüğü doğru da bundan böyle görmemesi için ne yapıyorsunuz, onu söyleyin!