Dizilerimizin en büyük oyunu, ‘gün değiştirme’. Bunun değişik yorumları da yapılıyor. Dizinin günü değişiyorsa, siz ‘yeni saatinde ve yeni gününde’ lafına bakmayın. Bu bir yenilik değil, dizinin büyük olasılık kaldırılmasının bir başka eğlenceli tarafı; ‘yeni gününde yeni saatinde’. Sanki dizi tazeleniyor da böyle bir hayat bulup alıp götürüyor. Hikaye! Bunun tam tersi örneğini pazar günü Fox’ta yaşadık. ‘Eski gününde eski saatinde’. Bu şu oluyor önce; ‘o eski saat ve günde’ dizi yayınlanıyor. Bekleneni vermiyor ya da yeni diziye yer açmak gerekiyor. Bu sefer dizi, ‘yeni gününe ve saatine’ taşınıyor. Orada da olmadı, tekrar ‘eski günü ve saatine’ koyuluyor. Bu durum ‘Ali Ayşe’yi Seviyor’da yaşandı.
Tekrar pazar gününe taşındı. Yukarıda anlattığım mekanizmanın ters işlemesi. Sonuç?
Galiba benzer durum. Yani yakında Ali, Ayşe’sine kavuşamadan biterse şaşırmayın!
EVLİLİK PROGRAMLARI TÜRK AİLE YAPISINI BOZMUYOR!
Ben, hemen hemen her akşam Esra Erol’un sunduğu evlilik programına bakıyorum. Orada bir resim çıkıyor ortaya. Evlenme adına gelenlerin özellikle genç kesimi ‘ünlü olmak’ hevesinde. Restoran sahibi, kuaför vs. kendi müşterisinin peşinde. Fakat bir de yaşlı amcalar, teyzeler var. Öyle sahneler oldu ki şunu düşündüm; tek başınasın ve konuşacak iletişim kuracak birilerini arıyorsun. O stüdyoya gelip, bir iki arkadaş edinip hatta olursa yaşına uygun eşini bulursan ne âlâ. Bunlar yaşandı.
Babasını seneler sonra bulanların gözyaşları ya da Türk filmi muhabbetleriyle ‘reyting’ numaraları olmuyor mu? Oluyor. Yıllarca stüdyodan ayrılmayanlar olmuyor mu? Oluyor. Dedikodular olmuyor mu? Oluyor. Şimdi RTÜK evlilik programlarını diline doladı. Gençlerin evliliğe bakışını ‘olumsuz’ etkilediğini söylemişler. Tam tersi gençlerin aslında evlilikten ne anladığını ya da, birlikte olmanın onlar için ne ifade ettiğini tam da genel geçer bakışlarıyla ortaya koyuyorlar. ‘Allah korkusu’ arıyorlar. Gerçek böyle değil mi? Bence bu programlar tam da ayna görevi görüyor ve toplumun durumunu yansıtıyor. Yapılacak iş ‘düzmece’ hallerinden sıyrılmaları ve ölçüyü kaçırmamaları. Bu yönde özellikle ‘Su Gibi’nin biraz dizgine ihtiyacı var. Bana sorsalardı mesela, ben böyle bir rapor yazardım!
TEOMAN KONSERLERİ BAŞLIYOR
Teoman bu yaz konserlere başlıyor. Duyduğuma göre hayli hızlı bir turne olacak. Kiminle? Şebnem Ferah’la. Sonra kendi başına konserler de verecek. Kafayı dinledi ve geri döndü. Popüler müziğin bu önemli söz yazarı ve bestecisi önümüzdeki
dönemde mutlaka yeni parçalara imza atacaktır.
Açıkhava’nın kira bedeli
acayip artmış. Bu fiyatın altından kalkabilecek iki isim yine yaz
aylarında koltukları dolduracak; Tarkan ve Ajda Pekkan. Bunlar da dip notlarımız.