‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’in tanıtımında ‘Tarihten ilham alınarak kurgulanmıştır’ yazıyor. Kurgu tamam ama bazı ‘temel hatalar’dan bahsedilmeye başlandı bile. Birçok farklı arşiv belgesi ve kaynaklardan uzun bir çalışma sonucu ortaya çıkan ‘Kösem Sultan (İktidar Hırs ve Entrika) kitabının yazarı Özlem Kumrular’la konuştum.
“İzlediğim kısa bölümde bile çok tarihi hata vardı” dedi. Kösem’in doğduğu yer mesela...
Dizi “Kefalonya” diyor. Özlem Kumrular, “Hayır, Tinos. Yaptığım araştırmalar bunu gösteriyor” diyor. Kefalonya Venedikli nüfusun fazla olduğu bir yer.
Kösem, Yunan hakimiyetinde olan Tinos’ta doğuyor. Özlem Kumrular’ın asıl iddiası Anastasia ile ilgili. “Tarihi belgelerde böyle bir isimden bahsetmiyor. Bu 17. yüzyılda 2. Osman’ın romansı hayatını anlatan Fransız bir yazarın eserinde var” diyor.
Kösem’in ailesi
Yine Özlem Kumrular’ın belgelerinde, Kösem’in tüccar değil, ortodoks papaz ailesinden geldiği belirtiliyor.
Dizide konuşulan Yunanca’nın o dönemin Yunanca’sının olmadığı da belirtiliyor. Üzerinde durulan bir nokta, Kösem’in (Anastasia olarak) esir olarak götürülme durumu. “Çiçek toplar gibi olmaz, tarihte bunun yolu yordamı vardır, örnekleri vardır” diyor Kumrular. Anlaşılan ‘Kösem’de bu tartışmaların odağında olacak. Kurguyla gerçek arasındaki fark ilerleyen bölümlerde daha çok konuşulacak.
Safiye ve Ahmet nasıldı?
Ev ahalisiyle beraber izledik diziyi. Ben de onların görüşlerini not aldım sahneleri izlerken. Safiye Sultan (Hülya Avşar) iktidar gücünü ifade edemiyor. Sultan 1. Ahmed (Ekin Koç) için “Sünneti yaptırıp oynatsalardı, yazık etmişler” dediler.
Adından çok söz ettirir
Kösem’in ergenlik hali Anastasia (Anastasia Tsilimpiou) beğenildi. Hatta ileride çok konuşulacak ve reklam filmlerinin aranılan ismi olacağı yolunda iddialar bile ortaya atıldı. Handan Sultan (Tülin Özen) “Safiye Sultan’ı sürgüne gönderin” emrini verirken “hiç de öyle bir havası yoktu yorumu” yapıldı. Yani rolünde inandırıcı değil.
Halime Sultan (Aslıhan Gürbüz) için “O hırsı veriyor kadın” dediler. Şahin Giray Han (Erkan Kolçak Köstendil) ve Mehmet Giray Han (Kadir Doğulu) için “Mahallenin yaramaz çocukları gibi” dediler. Zülfikar (Mete Horozoğlu) için notlarıma baktım; “Sesi yetmiyor, o İstanbul Acemi Ocağı Ağası havasını vermeye” diye hüküm vermiş bizim ev ahalisi. Derviş Mustafa Paşa (Mehmet Kurtuluş) için “Bu olmuş” dediler.
Cennet Hatun (Esra Dermancıoğlu) için “Duruşu iyi, ama sesi gitmemiş” yorumu vardı. Menekşe (Eylem Yıldız) beğenilen oyunculardan oldu. Bülbül Ağa (Nadir Sarıbacak) yine beğenilen isimlerden oldu.
Sultanlar ve hatunlar ile ağa ve paşalar arasında bir ayrım yapılırsa ibre, ‘ağa’ ve ‘paşalardan’ yana ağır bastı. Bu bir yerde vatandaşın görüşlerinden bir demet.