AYAKKABILARI GÖRMEDİ Mİ?
‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da Mahmut gizlice eve girmiş elindeki sustalı “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” diye hesapta Meryem’i öldürmek için hamle yapar. Mutfakta örtünmüş bir siluet vardır. Örtünün altından Hızır Reis çıkar. Ev ahalisi “Mahmut nasıl olur da örtünün altındaki erkek ayakkabılarını görmez?” diye bir soru sordu. Örtü boydan boya değildi ve ayakkabılarının Mahmut tarafından görülmemesi imkansız gibiydi!
Babaların cenazeleri görkemli olur. Siyasetten eğlence dünyasına kadar birçok isim bulunur. Sivil polis mutlaka ‘olay yerinde hazırlığını’ yapar. Dizimizde Selim’in cenazesi mezarlıkta. ‘Sınırlı sayıda’ insan mevcut. Onlar da zaten sürekli masanın etrafında toplanan ekip. Mezarlıkta bir tane sivil yok! Ahmet Ağa, Suphi’yi öldürüyor. Okurum bu konuyu bana iletti. Dikkatini çekmiş, “Bu kadar sıradan cenaze olur mu?” diyor. Dizinin ayrıntılarında yaşanan sorunlar bu dizilerin uzunluğundan. Senaryo giderek sadece diziyi yetiştirme telaşının içinde kaybolmaya başlıyor. Böyle ayrıntıları görmek, dikkat etmek çalışma şartlarında mümkün olmayabiliyor.
NE OLACAK MÜSLÜMANLAR?
İngiliz Channel 4 kanalı bir belgesel yayınlamış; ‘İngiltere’deki Müslümanlar Ne Düşünüyor?’ diye. Epey ses getirmiş. The Times’ta belgeselin konuşmacılarından Trevor Philips (Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı) ile bir söyleşi yer almış. Durumu şöyle özetliyor: “Ülke içinde başka bir ülke. Kendi coğrafyası, kendi değerleri ve kendi geleceğini belirlemiş.” Buna karşılık The Guardian gazetesinde İngiltere Müslüman Konseyi Genel Sekreteri Mikdad Versi belgeselde araştırmanın İngiltere’nin en fakir mahallelerinde en tutucu kesimde yapıldığını, bu açıdan eksik olduğunu söylemiş. Müslümanlar’ın, İngilizler’e uyum sağladıklarının göstergesi olarak ekrandaki bir yarışmayı örneklerden biri olarak göstermiş; ‘En İyi Pastacı’ yarışmasında. (Great British Bake Off) Bu yarışmada Müslüman yarışmacı Nadia Hüseyin birinci olmuş ülkede çok konuşulmuştu!
Terörizm dizileri etkiledi
Belçika’da sinema ve dizi sektörü terör eylemlerinden fazlasıyla etkilenmiş. De Morgen gazetesinde çıkan haber özetle böyle diyor. ‘De Bunker’ suç örgütleriyle cihatçı güçlerin ilişkisini anlatan polisiye bir dizi. Yapımcı Peter Bouckaert anlatıyor; “Anvers’de bir camide çekim yapacaktık. Her şey ayarlanmıştı. Charlie Hebdo saldırısı oldu. Figüranların hepsi korktu vazgeçti. Bazı oyuncular da terörist rolünü oynamak istemediler.”
DÜZELTME: Dün yer alan yazımda Esra Erol’un ‘Soda Film’i suçladığını yazmıştım. Doğrusu, Sobe Film olacak. Düzeltirim.