Şöyle bir durum var; ya yapım ekibi yanılmış ya da yaptığı onca işin içinde bunu ‘hata payı’ olarak görmüş olmalı. ‘Babam Sağolsun’ başlamadan önce yazdığım yazımda Birol Güven’in bir dizi formülü olduğunu, sürekli bunu uyguladığını ve işlerin de tuttuğunu yazmıştım. İşte ‘En Son Babalar Duyar’ın başka versiyonu ‘Babam Sağolsun’. “Benziyor, tıpatıp aynı, farklı bir şey iş yapamaz mı?” gibi lafları tüketimin hızlı olduğu dizi dünyasında anlamsız bulurum. “Eli yüzü düzgün olsun, temiz olsun” gibi basit durumlar daha geçerlidir. Çekim, oyunculuk vs. daha farklı işlere “Eyvallah” derim. Ama “Sanat kaygısı taşımıyor” gibilerinden yorumlar anlamsızdır.
Uzattım lafı... Birol Güven markalı, yeni bir dizi eskisinin kopyası olarak sunuldu. Bu sorun değil; ama seçilen karakterleri seyredince yadırgadım. “Zamana ihtiyaç var” diye düşündüm sonra. Ama aynı ekibin yaptığı benzer işlerin bir yerde tükeneceğini düşünmedim değil.
TARKAN CANLI SÖYLEMELİYDİ
Kral TV’nin müzik Ödülleri verildi. Tarkan neredeyse tüm ödülleri topladı ve finali yaptı. Finalde koca sahneye tek başına çıktı, play-back yaptı. Haaa bu ödül kendini standart olarak nerede görüyor? Önce bunu değerlendirmek lazım. Son örnek Lady Gaga. Cannes Film Festivali’nde çıktı, canlı okudu. Hatta televizyonda gördük, provasını bile göstere göstere yaptı. Tarkan koca sahnede, fazla da hareket etmeden, okur gibi yaptı. Kral TV Müzik Ödülleri, Türkiye’nin ‘Müzik Oscarı’ olarak gösteriliyorsa bu durumda şarkıcıların orkestrayla çıkıp canlı çalması gerekirdi. Bu imkan sağlanabilirdi yani. Gelelim televizyon ayağına; karşımda karanlık bir ödül töreni vardı. Ödüller karanlıkta veriliyordu sanki. Müzik ödülü renkleri değildi.
ALBÜMÜ OLAN GRUP BU KADAR MI?
2010 yılında demek ülkemizde albüm yapan grup yokmuş. Ya da jürinin gruptan anladığı başka bir şeydi. Enbe Orkestrası grup değildir. Dört kişi bir araya gelince grup olmuyor, beyler, hanımlar. Normalde Hepsi de grup anlayışına uymuyor. Ama ünlü bir grup olmadığı için Hepsi’yi de içine kattılar anlaşılan!
REHBERiM
KUTSAL DAMACANA MERAKI
Bazı filmler, televizyonların ‘prime time film listesi’nin başında oluyor. Bir zamanlar ‘Polis Akademisi’ serisi vardı. Kanal D bu seriye sarmıştı. Yerli filmlerdeyse şu sıralar, mesela Samanyolu ve Kanal 7, Kemal Sunal ve Keloğlan serilerine takmış durumda. Bu akşam Fox’ta yayınlanacak ‘Kutsal Damacana 2’ de aynı konumda. Seri tuttu. Ben fikrimi söylemeyeyim. Anlaşılan iyi iş yapıyor. Çok izlenen zaman diliminin kurtarıcılarından. (20.00)
BAŞKAN AÇILIŞI YAPIYOR
Galatasaray başkanını seçti. Ünal Aysal, başkan seçildikten sonra ilk konuşmasını yapmak üzere NTV Spor’da yayınlanan ‘Yüzde Yüz Futbol’a konuk oluyor. Yönetimin ilk sinyallerini alacağız. (20.00)
İYİ AKSİYON
Bu tarz yapımları sevenler için eski olsa da seyredilecek filmler arasında gösteriliyor; ‘Kanun Benim’. Hızlı temposu, iyi kurgulanmış konusuyla 80’li yılların etkili filmlerinden biri sayılıyor. Steven Segal ve Sharon Stone başrollerde. (TV8 / 19.45)
BURJUVA AİLENİN İÇİNDEKİ TRAJİK ÜÇGEN
‘Benim Adım Aşk’ 2011 yapımı bir İtalyan filmi. Milano’da tekstil işiyle uğraşan zengin bir ailenin hasta büyükbabası, işi oğluna ve torununa bıraktığını ilan eder. Evin hanımı Emma (Tilda Swinton), kocasının iş seyahatleri ve kızının okul için evi terk etmesiyle kendini yalnız hisseder. Rus asıllı Emma oğlunun aşçı arkadaşıyla bir ilişki yaşamaya başlar ve kendini bir anda yeni bir dünyanın içinde bulur.
Burjuvazi, yasak aşk ve tutku üçgeninde gelişen trajik bir aşk hikâyesi. Beyazperde.com’- da Serdar Kökçeoğlu’nun filmi güzel özetleyen yorumu var; “70’li yıllarda ‘modern sinemanın’ temel meselelerinden biriydi aristokrat aileler. Dışarıya kendini kapatan, adeta bir şirket gibi hareket eden bu aileler, ancak dışardan bir yabancı, bir konuk geldiği zaman otoritesini kaybetmeye başlardı. Pier Paolo Pasolini’nin Teorema filminde uzaktan gelen bir akrabaydı bu. Yıllar sonra yumuşatılmış bir Hollywood versiyonunu da izlediğimiz hikayede, gelen yabancı evin istisnasız tüm bireylerini cinsel açıdan baştan çıkarır ve onların esas kimliklerine dönmelerini sağlar.” Modern sinemanın ustalarına yaklaşan bir film olduğunu vurguluyor eleştirmen. İlgiyle izlenebilecek bir film. Digitürk varsa kaydedip Fatmagül’den sonra da izleyebilirsiniz. (MOVIEMAX FESTİVAL / 21.30)