Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Savcı Esra, Memduh Başgan tarafından tehdit edilmektedir. Kapısına bir not bırakılır. O da Memduh Başgan’ın içinde olduğu ihale yolsuzluğu dosyasını inceleyen özel yetkili savcıya gider. Dosya daha önce Savcı Esra’da olup, daha sonra sözkonusu özel yetkili savcıya verilmiştir. Esra’nın amacı bu bilgiyi bir suç delili olarak savcıya vermektir. Dosyaya bakan savcı bunu delil olarak kabul etmez. Esra’nın bu dosyayı tekrar soruşturma isteği de özel yetkili savcıyı rahatsız eder. Sonunda aralarında şöyle bir diyalog geçer:
“Özel yetkinizi kullanırsınız diye düşünmüştüm. Bundan âlâ delil mi olur?”
“Yetkilerimi size karşı kullanmamı istemezsiniz herhalde.”
Özel yetkili savcı olarak seçilen tip, enteresan geldi bana. Bir prototipin örneği gibi. Sizce de öyle değil mi?

Haberin Devamı



‘BEHZAT Ç.’NiN ÖZEL YETKiLi SAVCISI

SİNAN ÇETİN İDEOLOJİDEN ÖZGÜRLÜĞE GİDİNCE
TRT Haber’de ‘Gündeme Özel’ bana göre televizyondaki sohbet programlarının içinde kendi özelini yaratıyor. Mehmet Gündem’in soru soruş tarzı, konuğuyla, hazırlanan bir kurgu içinde konuşması, bunu da seçilen mekan ve kamera açılarıyla süslemesi onu özel kılıyor. Son bölümde Sinan Çetin’in hayatı vardı. Finalde şu cümle dikkatimi çekti: “Tekdüze yaşamdan, bir ideolojiye esir düşmekten, özgürlüğe doğru yürümekten...”
Yani Sinan Çetin’in geçmişinden bugüne çizdiği yolun satır başları... Bu ideolojiden sıyrılıp özgürlüğe geçişi bir türlü anlayamadım.
‘İdeoloji’ diye sözü edilen ‘eski solcu günleri’ oluyor. Peki özgürlük olarak nitelenen hangi dönem? ‘Liberal düşünceyle karışık mal-mülk sahibi olunan yıllar’ mı? Bir de işin içinde ‘esir düşmek’ var. Görece bir şey. Bir esaretten, bir diğerine yolculuk olmasın?

REHBERiM

‘DEVLET ELİYLE ŞİKE’YE DEVAM
13 Mayıs 2001’de oynanan Diyarbakırspor-Altay maçı önemliydi. Süper Lig’e çıkacak takım belli olacaktı. Diyarbakır’da meydana gelen olaylar ve perde arkası durumlar bu maçın hiç de ‘temiz’ olmadığını gösteriyordu. O maç oynandıktan sonra gazetelerde şu manşetle yer almıştı: ‘Devlet Eli İle Şike’... Neler olmuştu? Devletin şike yaptığı bir ülkede kulüplerin yapmaması mümkün müydü?
24 kanalının iyi işlerinden biri ‘Keşke Olmasaydı’, geçen hafta başladığı ‘Devlet?Eliyle Şike’ başlıklı dosyanın ikinci bölümüyle karşınızda. (22.10)

YUNANİSTAN’IN GELECEĞİ
Mete Çubukçu bir kere daha Yunanistan’a gidiyor. Seçim sonrası durumu değerlendirmesi. Çubukçu’nun gazeteci bakışı, kiminle neyi konuşacağını bilmesi, programı önemli kılıyor. Bir referans programı diyebilirim ‘Pasaport’ için. (NTV / 22.15)

BİZİ YÖNETENLERİN HALİNİ GÖRMEK
CNN TÜRK Dünya Ekonomik Forumu tartışmalarını ekrana getiriyor. ‘İlham Kaynağı Olarak Türkiye’ başlıklı oturumda tartışmacılar Ali Babacan, New York Times yazarı Thomas Friedman, Alman Yeşiller Partisi Genel Başkanı Cem Özdemir. (15.00)
‘Arap Baharından Sonra’ başlıklı oturumdaysa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Coca Cola CEO’su Muhtar Kent, Ürdün Başbakanı Fayez Al Taraweh, Tunus Dışişleri Bakanı Rafik Ben Abdessalem konuşacak. (17.00)
“Bunları söyleyenler mi bizi yönetiyor?” demek için güzel bir fırsat!