ATV’nin ‘Şen Yuva’sı bir nevi ‘gülme efektli dizi’ olarak da nitelendirilebilir. Yakın zamanda gülme efektinin bu kadar abartıldığı bir dizi görmedim. Dikkat çekici. Öyle olunca bir sahnedeki zaman içinde yer alan gülme efektini saydım. Yaklaşık bir dakika süren sahnede, tam dokuz gülme efekti vardı. Biri “Nerdesin” diyor, hemen gülme efekti geliyor. Diyaloglara gülme efekti olmadan geçilen an yok. Dizinin yaklaşık iki saat sürdüğü düşünülürse iki saat içinde gülme efekti sayısı bine yaklaşıyor demektir. ‘Gık’ dedikçe gülme efekti kullanmak seyirciye “Durmadan gülün”, “Geberene kadar gülün” demek. Peki güldük mü? Ben gülmek yerine böyle bir çalışma yapmayı uygun gördüm!
MARKUS GELDİ MERTLİK BOZULDU!
Pazartesi günü yazmıştım, “Markus Merk’in Lig TV’de yorumlara başlaması mutlaka Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar ikilisinin gündeminde olacak” diye. ‘Son Kale’de Reha Muhtar (karizmatik bir kuyruk bırakmış ama saçın biraz daha uzaması lazım, tepeye bakıyor!) bu soruyu sordu. İki hakem de Merk’in kişiliğine bir şey demedi. Ama özetle dedikleri şuydu: “Abi saf adamı bulmuşlar, şimdi rahatladılar” şeklindeydi. Çakar ‘12 yıl matkap gibi’ olayları deştiklerini bundan da birilerinin rahatsız olduğunu söyledi. Markus Hoca örneğin başkanları tanımaz, onlar hakkında bir laf edemezdi. Halbuki hem Çakar, hem de Toroğlu sadece maçı değil futbolcuyu, yöneticiyi, hakemi, federasyonu eleştirmişti. Şimdi bir Alman gelmiş, saf ve temiz; sadece “O yanlış karar, bu doğru karar” diyecekti. Lig TV de bu oyuna gelmişti!
‘Son Kale’ bir geyik programı. Bir nevi orta oyunu. Bol dedikodulu ve arada ‘tatlı dalaşmaların’ olduğu bir zaman doldurma makinesi. Pazar ve pazartesi akşamları bu iki ismi yıl boyu izleyeceğiz. Tek hedef var; reyting. Bol sıfırlı dolarların hakkını vermek için yeri gelecek, fena halde kapışacaklar. Reklam gelirleri ve izleyici oranı bu paranın hakkını verebilecek mi? Bundan böyle her hafta bir olay var ve daha çok ilgi daha çok kavgayı getirecektir.
BARİZ VOLÜM FARKI
CNN TÜRK’te program bitti. Birden ses patladı. Reklamlar başlamıştı. Konuşma ayarını tutturmak için volüm düğmesini bire getirdim. Sonra reklamlar bitti. Haberler başladı. Jenerik müziği hiç duyulmuyordu. Düğmeyi üçe getirdim ve ancak duyabildim. Televizyonlardaki vazgeçilmez hastalık. Reklamlarda ses yükseliyor, programa geçince azalıyor. Ya da normal programın ses tonu reklamlar başlayınca iki katına çıkıyor. Bunu düzeltmenin çaresi yok mu? Tüketim için bu kadar çabanın da bir faydası var mı?
TÜRK USULÜ HAVA DURUMU
Bünyamin Sürmeli CNN TÜRK’te hava durumunu sunuyor. Güneydoğu’ya geldiğinde şöyle bir uyarı yapıyor: “Aman çatıda uyuyanlar dikkat.” Bölgede aşırı sıcaklardan dolayı çatıda uyuyanlar aşağı uçuyor. Bu yıl 30 kişi çatıdan düşmüş. Sürmeli de ‘bunaltıcı sıcaklarda gündüz dışarı çıkmayın’ın yanı sıra, bu bölgeye has bir özelliği böyle dile getiriyor. Eh tam bize uygun bir durum. Başka nerede hava durumu sunucusu çatıdakileri uyarır?
REHBERiM
DERİN DEVLET ÜZERİNE KALİTELİ BİR FİLM
‘Hain‘ filminin konusu çok fazla işlenen gizli servis ağları ve daha açık söylemek gerekirse derin devlet. Bir komployu araştıran FBI ajanının, araştırmaları derine indikçe ortaya derin ilişkiler çıkar.
Ama kaliteli bir senarist, yönetmen ve yetenekli bir başrol oyuncusu olunca bu sıradanlık ortadan kalkıyor. Don Cheadle’ın yanında dikkat çeken diğer önemli unsur ise filmin yönetmeni Jeffrey Nachmanoff. ‘Yarından Sonra’ filminin senaristi. O filmden sonra kenara çekildi. Nachmanoff, bu kez senarist olmanın yanında yönetmen koltuğunda da oturuyor. Bu akşam Star’da ekrana gelecek film, bu tarzdan hoşlananlar için kaçırılmaz bir fırsat. (23.15)