Dönem dizisi... Doğrusu Tomris Giritlioğlu. ‘Çemberimde Gül Oya’, ‘Hatırla Sevgili’ ve ‘Bu Kalp Seni Unutur mu?’... Demokrat Parti’den alıp hayali, bugünlere gelmekti. Yarım kaldı. Şimdi tekrar Demokorat Parti zamanına bir dönüş oluyor.
Tomris Giritlioğlu, bir süredir üzerinde çalıştığı ‘Kuyucaklı Yusuf’ projesini bırakmış ve Şükrü Avşar’la bu dizi üzerine yoğunlaşmıştı. Önce dizi malum ‘Sürgün’dü sonra ‘Masum Değiliz’ oldu. Ve sonunda işte ‘Her Şeye Rağmen’ adında karar kılındı. Şükrü Avşar, “Dizide ağırlıklı olarak yeni oyunculara yer vereceğiz” demişti. Böyle de oldu. Çok emek verilen bir dizi. Beklediği ilgiyi görmesini gerçekten isterim. O zamanların renkleri, giysileri, bakışları gerçekten farklıydı. Bunu bir örneği de ‘Hanımın Çiftliği’. Başarılı bir şekilde devam ediyor. Geçmişinden iz bırakmamak için direnen bir toplumdan bu dizilerin çıkması kolay değil.
İKLİM BAYRAKTAR OLAYI DİZİ OLABİLİR
Hemen sulandırmaya çalıştığımı düşünmeyin. İzliyoruz ve okuyoruz. Benim aldığım notlardan bile şu anda senaryonun bir bölümü yazılabilir. Yani ‘Teke Tek’te yapılan uzun konuşmadan yola çıkarak... Sonrasında yine televizyonda onun adına yapılan konuşmalar ve gazetelerde çıkan ve çıkacak olanlar. Anlatılanlar hayata dair. Eğrisiyle, doğrusuyla anlatılıyor işte. Senaryo kendisini gösteriyor zaten. Tabii bir soru işareti var; olayları nasıl vereceksiniz? Hangi pencereden bakacaksınız? Burada senarist ne kadar ‘objektif’ olabilecek? Çünkü olayların bir ucu ileride gerçekten demokrasi tarihimizin bir dilimine de tanıklık yapacak. Bunu hangi kanal yayınlar? Kanalına göre değişir. “Aman dedikodu olayında kalalım, hem izleyici de bunu daha çok ister politika ucundan azıcık olsun” denirse, “Çamur atalım izi kalsın” denirse, o zaman ben “Çok tehlikeli bir ipucu vermişim” derim. Özellikle Hollywood sinemasının balıklama atladığı konulardan biridi. ‘Siyasi komplolar’ konusunda uzman bir sinema. O kadar çok örneği var ki, en sulusundan ayakları yere basana geniş bir yelpaze. Senaristler bu örneklere bakarak yapabilirler kurguyu. Kısaca bir senarist, bir yapımcı ve bir oyuncu için önemli bir dizi olabilir.
MEZZO’DA BİR TÜRK CAZCI
Digitürk’te yer alan, caz ve klasik müzik üzerine, tartışmasız en iyi müzik kanallarından Mezzo’da Kerem Görsev performansı yer alacak. Geçtiğimiz hafta İstanbul’a gelen Mezzo ekibi Görsev’in konserini çekti. 26 Mart günü 17.15’te yayınlanacak Mezzo’da. Mezzo kanalı Digitürk’te kanal 102’de bulunuyor. Bu önemli. Çünkü bir nevi ‘referans kanalı’ Mezzo.
REHBERiM
İSKANDİNAV MİTOLOJİSİ ACAYİP İŞ YAPIYOR
Bu akşam TNT’de ekrana gelecek, çoluk çocuk izlenecek bir film; Elf. Elf, aslen İskandinavya ve İngiltere mitolojisinde yer aldığı varsayılan peri halkına verilen ad. Etinden, sütünden yararalanılan, bu mitolojinin en son numarası işte Harry Potter kardeşimizdir. Başrollerini Will Ferrell ve James Caan’ın paylaştığı fantastik filmin şarkıları, aksesuarları ve gişe hasılatıyla epey ses getirmişti. Çocuklar mutlaka sevecek. Siz de biraz katlanacaksınız. (20.45)
KILIÇDAROĞLU YİNE S HABERDE
Kılıçdaroğlu S Haber’e bir kere daha çıkıyor. ‘Günlük’ programı 20.30’da. Malum konular sorulacak. Bakalım ne kadar sıkıştıracaklar?
OKURDAN
KENDİSİYLE BARIŞIK SUNUCU
Denizcan Karapınar, ‘Stadyum’a Erdoğan Arıkan’ın dönmesini istiyor. Nedenleri şöyle; “Erdoğan Arıkan gibi, çok kişinin dikkatini çeken, komplekssiz, içten, soğukkanlı, siz sevmeseniz bile “kendisini sevdiren, kendisiyle barışık ve başarılı biri TRT 1’deki ‘Stadyum’ programını sunmalıydı bence. Sergen’le de yaraşırlardı. Ersin Düzen arkadaşımız da iyi yapıyor işini ama Arıkan’ın ismi bile izleyiciye ayrı bir huzur veriyor.”
Bundan sonra zor gibi. Gördüğüm kadarıyla Erdoğan Arıkan TRT’nin maçlarını anlatmak göreviyle sınırlandırılmış.