Diziler bol olunca bir diziden diğerine geçişler de hızlı oluyor. Buna bir nevi ‘memur oyuncu’luk da diyebiliriz. Katiyen eleştirmiyorum. Sonuçta diziler sanatsal bir durum arz etmiyor. Sadece duygusal bir bağ söz konusu. Hani sanatçılara mikrofon uzatınca söyledikleri bir söz vardır: “Sanatımı tiyatrodan, paramı dizilerden kazanıyorum” diye... Yetenek bilgi ve tecrübelere de haşa, dil uzatmaya ne yetkim ne de hakkım vardır, cümlemi de bir kenara koyduktan sonra dün gece yaşanan hızlı dizi transferinden söz etmek isterim. ‘Poyraz Karayel’de Sadık Saygıner (Ünal Silver) cinayete kurban gitti. Saygıner Ailesi yasta. Son bölümde iş adamlarına verilen yemekte fotoğrafı vardı. Silver, aynı zaman diliminde FOX’ta ‘No: 309’da ‘Daktır Haluk’ olarak, Onur’un dayısı rolünde karışımıza çıktı. Oyuncu, bir hafta içinde önce Sadık Saygıner, sonra da Haluk Abay olmuştu. Dizilerin en hızlı transferi diyebilir miyiz?
‘Allah belanı versin Mümtaz!’
Bu sezon ‘Poyraz Karayel’in özdeyişi’ bu olacak. Diziye Mümtaz’ın (Murat Daltaban) tekrar geri getirilmesi çok akıllı bir işti. Çünkü Poyraz’la muhabbetleri bir nevi menba gibi... Dizilerin film şeklinde olduğu ülkemizde sık sık rastlanan senaryo bayılmaları için ilaç gibidir böyle karakterler. Yani her an stepne olarak kullanabilirsin. Anlaşılan bu ikiliden daha çok kamyon arkası lafı çıkar.
Uçak kazasına gönderme mi?
Mümtaz ve ekibi gazeteci Taner’in peşinde olan çeteyi sıkıştırır. Poyraz da operasyona katılır. Durumu fark eden çetenin başı hem dosyaları ortadan kaldırır hem de elemanları birer birer öldürür. Tam kendi kafasına sıkarken bizim takım içeriye girer. Poyraz’la hayatta kalan çete başı, bu işle ilgili ilginç bir senaryo yazar: “Canlı bombayı gazeteciyi öldürmek için kullandınız ya. Hedefinizdeki adamları bombalarla öldürüp, kendinizi kamufle ediyorsunuz. Geçen sene de bir profesörü öldürdünüz böyle! (Poyraz, olay yerine arabayla giderken radyodan dinlediği haberden uyanıyor durumları) Terör saldırısı olunca kimse hiçbir şeyden şüphelenmiyor. Arada kaynatıyorsunuz cinayetleri.” Poyraz: “Kimdi bu örgüt?”, “Herkes olabilir” diyor adam. “Hatta çok yakınında” diye de ekliyor. Operasyona katılan polislerden biri de onların adamı, çekip vuruyor çete reisini.
Acaba kime gönderme yapılıyor? Bu terör yöntemi ev ahalisine bir uçak kazasını hatırlattı. 2007 yılında özel bir hava yolunun uçağı Isparta yakınlarında düşmüştü. 57 kişi yaşamını yitirmişti. Bu kazada ölenler arasında nükleer enerji üretimiyle ilgili önemli ve stratejik çalışmaları olan altı nükleer fizikçi vardı.
Dava sonuçlandı ama bu ihtimal hep
soru işareti olarak akıllarda kaldı.