Bazen çok olağanüstü durumlar olabiliyor ‘Rising Star Türkiye’de. Onlardan biri Nurşah Aykut’tu. ‘Lal’ şarkısını seslendirdi. Hemen belirteyim, kendileri daha önce Show TV’deki ‘Bugün Yıldız Benim’e katılmış ve aynı şarkıyı seslendirmişti. Zor bir şarkı. Söyleyebilmek için hissetmek lazım.
Dinlerken, bugün yaşananlar resmi geçit yaptı. Bu şarkıyı ne zaman dinlesem yitip giden hayatlar gözümün önüne gelir. Onları anlatmak için yazılmıştır. Biliyorum kimin için yazıldığını. Ama bir anın şarkısı değildir. Tüm acıların, yitip giden canların şarkısıdır. Ve 15 Temmuz gecesi tankların önüne yatanların, darbeci kurşunlarının hedefinde yere düşenlerin de şarkısı olmuştur. Ve ne zaman çalsa bu şarkı, hiç değişmeyecek duygularım. Böyle bir ruh hali içinde dinleyince zaten koptum.
Daha önce söylemiş olması, yarışmış olması hiç önemli değildi. Billur gibi bir ses sedaya yükseliyordu. Mustafa Sandal yarışma için riskli bir şarkı olduğunu söyledi. Bilinen şarkıların listesinin dışında bir parça olması riskliydi belki. Bu arada hemen belirteyim piyano muhteşem bir şekilde eşlik etti. Şarkı güzel yorumlandıysa piyanonun o duyguyu hem soliste hem de bizlere olağanüstü verdiğini de söylemem lazım, naçizane bu enstrümanı çalan biri olarak.
Şarkı kimin?
Şarkı başlarken alt yazıda Söz: Fahir Atakoğlu, Müzik: Sezen Aksu yazıyordu. Arama motorlarındaki bilgiler tersini söylüyor. ‘Lal’ şarkısının vikipedi
bilgilerinde de tersi yazıyor.
İrem Derici çok duygusal!
Şarkının ‘Annemin sesiyle yine uyansam’ bölümü özellikle İrem Hanım’ı çok duygulandırmış: “Ara versek de şu annemi arasam, uyumuyorsa kadına gidip kalsam. Ve gerçekten o sesiyle uyansam “Kalk kııız, saat kaç oldu.” Böyle bir hisse kapılmış yani!
NASIL YANİ?