Yazılı basında oluyor, tartışma yaratıyor. Görsel basında da aynı sorun devam ediyor. Bir haberi alıp kaynağını belirtmeden ekrana getirmek. Buna çarpıcı iki örnek aynı gün bir kaç saat farkıyla yaşandı. Samanyolu TV’nin haber bülteninde Serdar Ortaç’ın 1999 yılında Ahmet Kaya’ya çatal bıçak fırlatma olayıyla ilgili seneler sonra “Beni gaza getirdiler” diye itiraf görüntüsü... “Katıldığı bir televizyon programında” diyerek Star’ın da logosunu kapatarak haberini verdi Samanyolu. Hani küçük kanallar yapar, gözden kaçar ama koca bir televizyon kanalı, bir başka koca televizyon kanalının görüntüsünü ana haber bülteninde böyle kullanırsa buna tek kelimeyle ayıp denir...
O programın adını söylesen ne olur? Reklam mı yapmış oluyorsun? Ee, adam o programda konuşmuş, bu lafları etmiş. Şimdi Star bunu RTÜK’e taşısa haksız mı olur?
NTV, kanalın adını verdi
Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Samanyolu Haber’e konuşmuş ve bazı önemli açıklamalarda bulunmuş. Akdoğan’ın söylediklerini önemli bulan NTV, haber bülteninde konuyu ekrana getirdi. “Bir haber kanalında konuşan Başbakan’ın Başdanışmanı Akdoğan” da diyebilirdi.
Ama öyle yapmadı, “Samanyolu Haber’in sorularını yanıtlayan” diyerek kaynağını belirtti.
BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMA GECESİ ÜÇ KANALDA BİRDEN YAYINDAYDI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınındaydı. Ama bir başka kanalda daha yer aldı. Halk TV de. Hakan Aygün ve Aydoğan Kılınç stüdyoda, görüntüde başbakan, CNN Türk logosuyla, program baştan sona verildi. Tabii bir farkla; konuşma üzerine yorum! Sanırım bugüne kadar pek rastlanan bir olay değildi. Bilmem, CNN Türk’ün bundan haberi oldu mu?
ÜÇ KUŞAĞIN YAZARINDAN SİTEM: “BU ROMANIM ÇİZGİ FİLM OLMALI”
Gülten Dayıoğlu, 50 yılda çocuklar için tam 72 kitap yazdı. Habertürk’te ‘Söz Sizde’ programında Balçiçek İlter’in konuğu oldu. Konu, bu kadar çok çocuk kitabının neden bir çizgi filminin olmamasına geldi. “‘Akıllı Pireler’ tam çizgi filmlik. Kapımızı çalan yok” dedi. Belki onun bu sesini duyan olur. Hani diyorlar ya, “Kendi çizgi filmlerimiz olsun” diye.
Başka bir ülkede yaşasaydı Dayıoğlu, bugüne kadar kim bilir kaç eseri çocuk kanallarının listesinde olurdu!
BİR DİZİ ANCAK BÖYLE BİTİRİLİR
‘Harem’ dizisi öyle ya da böyle bir yol tutturmuş gidiyordu. ‘Komedi’ anlayışı zaman zaman abartılardan bir demet verse de, belli bir mizah dozunu ayarlıyordu. Kadro da işi fena götürmüyordu. Bir şekilde ben de belli bir süre izliyorum her bölümü. Cuma günü baktım yoktu. “Ee, kardeşim değişiklik geçiyorlardır, senin nasıl haberin olmaz?” diyeceksiniz. Bir de izleyici olarak değerlendirin beni. Oturmuşum cuma akşamı ‘Harem’e bir bakmak istiyorum ve dizi yok. Sonra öğreniyorum sağa sola sorup, günü değişmiş; artık salı günleri göstereceklermiş. “Bir dizi nasıl bitirilir?” sorusunun cevabı gibi!