BU GÖRÜNTÜ BiZDE ÇEKiLEBiLiR Mi?

M.Gladbach-Stutgart maçından bir görüntü ilgimi çekti. Beyaz saçlı, sakallı amcam keyifli. Hemen arkasında oturan bir taraftarın elinde plastik bardakta birası. Keyifle maç izliyor. Bu görüntüyü Alman televizyonu veriyor. Birayla stada girememek diye bir sorun yok. Sanırım 0.50 promil alkolün üzerinde bir halde maçı izliyordur. Bizde yeni sezonda maçlara alkollü girmek yasak. Bu yasak trafik cezası dahilindeki 0.50 ve üzeri promille sınırlı. Tek yudum bira almayın yani. Emniyet alkol testi yapacakmış. “Efemdim orası Almanya burası Türkiye” diyecekler. Hep öyle derler. İşine gelince “Almanlar gibi çalışkan olmalıyız” gelmeyince “Onlar Alman.” Hep böyle yaptık. Stada seyirci konseptinden bakmak işimize gelmiyor. Elinde birasıyla da gelir, oturur maçını izler. Ha izleyemiyorsa bunun tek nedeni zaten bira değildir. Bu sene de bunu göreceğiz. Ben “Millet alkolün vursun dibine, sonra da olay çıkarsın” demiyorum. Bu kareden bir gerçeği görüyoruz. Onun altını çizmek istiyorum. Tabii bir de mesela RTÜK kardeşim elinde bira bardağıyla görüntü veren TRT’ye ceza kesebilir mi? Ben şimdi yazdım oturup tartışmazlarsa ne olayım! “Olmaz” demeyin. “Görüntü canlı, anlık ve de elin Alman ligi” demek yeterli olmaz bizde. Yukarıda da söyledim “Burası Türkiye maç da bizim kanalda yayınlanıyor. O zaman sorumluluk bize ait, buzlayacaksın görüntüyü anında” derler adama!

İSPANYOLLAR MAÇ ÇEKMESİNİ BİLMİYOR
Real Madrid-Barcelona maçını izledik. Geçen yıl da yazmıştım “Bu İspanyollar maç çekmesini bilmiyorlar” diye. Bir kere daha ispatlandı. Sahanın belli bölümleri kameranın çekim alanı dışında. Oralara girmek yasak. Futbolcunun bir an önce ayağındaki topu çekim alanına göndermesi lazım ki biz de maçı izleyelim. Ben size söyleyeyim, biz futbol maçı çekimlerinde gerçekten çok iyi standarttayız. Sıralamam şöyle; İngiltere, Türkiye, Almanya, İtalya ve İspanya.

EN ÇOK KAZAN ABD’Lİ DİZİ OYUNCULARI
TV Guide dergisi bu yılın en çok kazanan dizi oyuncularını açıkladı. Oyuncuların gelirleri geçen yıla göre epey azalmış. 2010’da ortalama ücretler 1.25 milyon dolarla 100 bin dolar arasındayken rakamlar bu yıl 700-30 bin dolar arasında. Ashton Kutcher en çok kazanan isim; 700 bin dolar bölüm başına. Onu ‘Two anda Half Men’ dizisinden John Cryer izliyor; 600 bin dolarla. ‘30 Rock’ dizisinde Tina Fey 350 bin dolar alıyor, Alec Baldwin 300 bin dolar. Bizimkilerle karşılaştırmak yanlış. 100 bin dolara ancak ulaşıyor bizim rakamlar. Ama oradaki endüstriye de baktığımızda fiyatların ne kadar düştüğünü görmek mümkün. Krizin bir başka göstergesi.

REHBERiM

VİETNAM BİTTİ SIRADA ORTADOĞU VAR
Hollywood, Vietnam filmlerini bitirdi! Amerikan emperyalizmi Ortadoğu’da. 2000 imzalı filmler bu bölgedeki operasyonlarla ilgili. Yani yeni dönem savaş filmlerinin mekanı buraları. Bu akşam TV8’de yayınlanacak w‘Vur Emri’ gibi. Tabii bir yandan vururken, bir yandan da filmlerde adalet dağıtmayı da unutmuyorlar! Yemen’deki ABD Büyükelçiliği sarılı. Albay Terry ve birliği güvenliği sağlamak için dozu artırır ve halktan epey bir insan ölür. Terry kardeşimiz de mahkemede yargılanır. Samuel L.Jackson başrolde ve iyi oynadığı yazılmış. Aksiyon yerinde! 21.00

90’LI YILLARDA NE DURUMDAYDILAR?
TRT’nin elinde geniş bir arşiv var. Şöhret yolundakilerin yolu bir şekilde TRT’den geçmiştir. TRT Müzik o arşivleri zaman zaman yeniden paketleyip yayınlıyor. ‘Bizden Size’ bunlardan biri. Sezen Aksu’dan Burhan Çaçan’a 1990 yılında çekilmiş eğlence programı. Erkan Yolaç’ın sunumuyla. “Dur bakayım o zaman ne haldelermiş?’ diye izlemek isteyenlere... 21.00