Bülent Ortaçgil’in gözünden yaşlar süzüldü. Sahnenin arkasındaydı. Müziğini sevenler oradaydı. Onun şarkılarını çalanlar da dinledi. Kendisi de çıktı, çaldı. Hayat işte. Bir uzun ömür gibi notalar. Bir gün hiç aklında değilken köşede yazdıkların, ‘Bu İş Zor Yonca’ dediklerin çalınıyor. Dağılmıştı biraz ve ne güzeldi. Biz de çaldık. ‘Normal’ şarkısını. Sahnede olmayı bilmek, yaşamak lazım. Bir yıl önce açık hava sahnesinde Bulutsuzluk Özlemi şarkıları çalınıyordu. Duman vardı, Mor ve Ötesi vardı, bizim eski tüfekler vardı... Bir daha bunu yaşadım. Sahnenin üzerinde olmak öyle tılsımlı, öyle tehlikeli ve öyle vaçgeçilmez bir şey ki...
SAHNE BİR İMTİHANDIR
Siyah tişörtler vardı. Üzerinde Bülent Ortaçgil’in şarkı sözleri. Terden ıslanmış tişört. Aldım onu ben de. Bir hayran edasıyla, bir ulaşılmaz çılgınlığıyla. Sahneye çıktığımda büyük bir kalabalık yayılmış, bir temaşa. Çalarken titrediğimi hissettim. Çalışmıştık oysa. Ama o an bir sahne. Bilir misiniz sahne bir imtihandır. Sahne, akoru doğru basmak değildir. Sahne, karşıdakini gördüğün zaman ne yapacağını bilemediğin bir tuzaktır. Her şey biter. Kaç ölçü çaldın, kaç akor gittin gibi değildir. Orasının başka bir müziği vardır. Orada her şey birbirinin içine girer. Bütünleşir. Sanki bir evde bir arada çalar ve söyler gibi. Ne sen çalansındır, ne de dinleyenler vardır.
SEZEN AKSU’YLA KULİSTE SOHBET
Sezen de geldi ve söyledi. Konuştuk çok. Bizim Nejat -mimardır- onun evini yapmış. Bir eski dostluk, çok uzun yıllar. Biz hiç konuşmadık. Çok uzun zaman. Onun hayatımın hiçbir köşesinde yüz yüze olmadım. Bu önemli değil. Çok yazdılar, çizdiler... Onu söyledim kendisine. “Seninle ilgili hiçbir şey yazmadım” dedim. Ve o gece de öyle oldu. Ben orada çalan biriydim. Ve onu paylaştım Sezen Aksu’yla. Sigarasından da otlandım... Seneye yeni bir albüm var. Bunu söyleyeyim.
AHMET HAKAN’DAN OLAY PROJE
Yıllar önceydi. Kanal 7, o zamanlar Reşitpaşa’daydı, Ahmet Hakan daha belli çevrelerce tanınıyordu. Onun programına konuk olmuştum. Sonra işte o zamandan bu zamana, hiç ama hiç karşılaşmadık. Ama önemli değil. Bir selam bir gülücük yeter. Benim kimseyle sorunum yok. Oldukları gibi kabullenmenin gecesiydi. Hakan’ın yeni sezonda yeni bir projesi var. Valla bana söyledi. Ama dedim ya özel bir geceydi. Proje ses getirir mi? Evet, özellikle ‘yandaş medya’ bayağı bir ilgilenir, o kadar diyeyim. Eee, ayrıntılar benden habersiz bir yerlere uçarsa ona da alınırım!
ÇANDAN ERÇETİN EPEY UĞRAŞTI
Candan Erçetin’le de yıllarca görüşmedim. Konser öncesi kuliste yanına gittim. Eh, Galatasaraylı olmanın özel bir durumu tabii ki oldu. Bu yıl üç konser verdiğini söyledi. “Yeter bu kadar” dedi, “Daha fazlası gereksiz.” Ben de katıldım. Tadında bırakmak gerek. Ortaçgil’in gecesi için Candan çok uğraştı. Ve gerçekten konsere bakınca ne kadar da başarılı olduğu görüldü. Biraz sıradan oldu biliyorum. Ama taraflı bir yazı oldu. Gecenin tarafındaydım. Ve hepimizin aslında bir masanın etrafında oturan insanlardan olduğunu bir kere daha gördüm. Sahneye gelince; orası biraz oyun, biraz şov, biraz da egonu tatmin yeri.