Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rock gruplarının keyifli performans sergiledikleri pek program yoktur. Bu işe kafayı takmışlar dışında. ‘Konuşarock’ bu programların başında gelir.
Kayıtlar, iyidir, güzeldir. O kayıtlardan bir demet (Cine 5 / 00.20) bu gece rockseverleri ekran başına bekliyor. Peki kimler var?
Bulutsuzluk Özlemi, Hayko Cepkin, Gripin, Gökçe, Yüksek Sadakat, Redd ve Ogün Sanlısoy.
Eh daha ne olsun?

‘FARKLI KÜLTÜR AYNI MÜZİK’
TRT’nin yeni kanalı TRT?Müzik’te geçen hafta ilginç bir program başladı. Ahmet Köksal imzalı ‘Farklı Kültür Aynı Müzik’, müzikseverleri Londra’dan sesleniyor. Programda kimi zaman bir İngiliz söylediği türküyle sizi duygulandıracak, kimi zaman da bir İtalyan’ın Türk müziğiyle ahengine şaşıracaksınız. Kültürlerarası etkileşimden yola çıkan program, bu hafta Oxford Üniversitesi’nde. (TRT MÜZİK / 19.30) Kaçıranlar için yarın 14.30’da tekrarı var.

Haberin Devamı

CANLI PERFORMANSLAR

GÖZÜME TAKILANLAR
DAHİ REKLAMCI NEDEN ORTAYA ÇIKTI?
Ali Taran hiç ortalarda görünmeyen biridir. Uzaktan hep yaptıklarına bir hayranlığım olmuştur. Ama medyanın önünde çok ama çok az yer almıştır. Bunu korumuştur. Birden ‘Yetenek Sizsiniz’de, fena halde ortaya çıktı. Bir baktım, ‘No Ofsayt’ filmi vizyona giriyormuş. Acaba hani bu bir vesile mi oldu? Komplo teorisi beni ister istemez, fragmanları görünce, buraya götürdü. Ali Taran imza attıysa dikkat etmekte yarar var diyorum.

SİNAN’IN GALATASARAY LİSELİ OLMASI
‘Bu Kalp Seni Unutur mu?’nun son bölümde bizim lisenin adı geçince eski günlere gittim. Bir blog sitesindeki ‘Galatasaray Lisesi’ne girmek için iyi puan tutturmak lazım. Sinan’ın böyle bir hali yok’ gibi bir söze takıldım.
Ben ilkokuldan başladım. ‘Zeka testi’ yapılırdı okula öğrenci almak için. Bu liseye gelen arkaşlar zeki çocuklardı. Ve sınıf farkının olmadığı, galiba bu anlamdaki ‘ender’ okullardan biriydi.
Onun için 70’li yıllarda biz de ‘politize’ olduk. Sol güçlüydü tabii ki! ‘Acil’ olan arkadaşlarımız da vardı. Hatta onlardan biri şimdi, televizyonlarımızda önemli programlar yapıyor. Bizden küçüktü. Ben daha çok Mikis Theodorakis şarkıları çalardım piyanoda. Haluk Çağlayaner diye bir arkadaş vardı onunla, gitar-piyano eşliğinde kendi bestelerimizi icra ederdik. Birden böyle aklıma geldi. Bilmem Sinan okula nasıl girmiş, onu da senaristler bilir!

Haberin Devamı

AHMET ÇAKAR ‘SON KALE’ DEĞİL
Ahmet Çakar çok zeki biri. Bu kesin. İstediği zaman nasıl konuşacağını da iyi biliyor. Ama Beşiktaş seyircisi ile ilgili ‘Son Kale’deki sözlerini ben ‘yorum’ ötesinde ‘etik dışı’ buldum. Bu yorum değil. Çakar şunları söyledi:
“Yazıklar olsun böyle taraftara. 100 yılın en kötü taraftarı. Beni şeref tribününe assalar da bunu söyleyeceğim. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kötü taraftarı. Yemişim desibelini. Sen istersen stadı yık. Ne işe yarar? Geçsinler bu ayakları. Tekrardan söylüyorum Beşiktaş taraftarı Türkiye´nin ve 100 yılın en kötü taraftarıdır.”
Böyle söylemler keyif verici değil. Kışkırtıcı değil, bakın “değil” diyorum, onun da bir kalitesi var. Saldırgan. Serhat kardeşimizin bu programda sorumluğu var. Unutmasın.

Haberin Devamı

FİLM GİBİ MAÇ YAYINI
M.United - Beşiktaş maçını BBC yayınladı. Yani çekimi onlar yaptı. Top her ayağa değdiğinde, her kafa vuruşunda, her pasta topun sesini duyduk. Ve tabii maçın en büyük aktörleri tribün. Tam bir film gibi. Öyle bir çekim ve ‘sound’ sistemi ki... Gerçekten bir macera filmi izler gibi oluyorsunuz. Bunu fark ettim. Bu bizde olmuyor.