2007 tarihli İngiliz yapımı ‘War On Democracy/Demokrasi Savaşı’ adlı belgesel Habertürk’te yayınlandı. John Pilger imzasını taşıyor. ABD’nin arka bahçesi olarak adlandırılan Venezuela, Şili, Guatamela, Arjantin darbeleri ve ABD’nin darbelerdeki rolü anlatılıyor. Roller anlatıldı, yaşandı, görüntülendi ama bir de birinden duymak vardı. Yani arka bahçenin bahçıvanlarından birinden. Pilger’in 70’li yılların CIA Latin Amerika Masası şefi Duane Clarridge ile yaptığı söyleşi, belgeselin içine bölüm bölüm yerleştirilmiş. Clarridge’i izlerken bir imparatorluğun ‘kendi çıkarlarını’ görüyorsunuz. “Ulusal güvenlik çıkarlarımız tehdit ediliyorsa her şey yapılır ve yaptık da” cümlesini, sanki bir yemek sohbetinin boş cümleleri gibi söylüyordu. Clarridge emekli olduktan sonra da ‘o tehdit’ bitmediği için bildiği işi yapmaya devam etti. Yetiştirdiği özel ajanlar, Pakistan ve Afganistan arasındaki dağlarda Taliban militanlarından bilgi topladı.
Onu izlerken aslında bizlerin, bazı şeyleri anlamadığımızı anladım. “Pinochet işkence yapmadı mı?” diye soran gazeteciye “Hataları olmuştur” cevabını verirkenki rahatlığı mesela... Belgeselde başka ajanlar da konuşuyordu. Şili, Guatemala... Anlattıkları hiç yabancı gelmedi. Belki bir Fransız ya da bir İsveçli için bir belgeseldi, bir ‘insanlık ayıbıydı’ anlatılanlar. Ama bana öyle gelmedi. Ben o cümleleri, o sözcükleri hep duydum. Bir dejavu... Düşündüm, bizim istasyon şefleri neler anlatırdı?
Bir de burasını anlatsalar, anlattıracak biri bulunur mu? Bir gün bir belgeselde anlatırlar mı bu topraklarda neler yaptıklarını? Emekli olmuş halleriyle bir sandalyeye oturup dağlarda, şehirlerde nasıl gezip tozduklarını... ‘Demokrasi Savaşı’nı izlerken bunları düşündüm.
MOTÖRHEAD DAHA ÖNCE NEDEN GELEMEDİ?
Hayal meyal hatırlıyordum da tam hikayeyi bilmiyordum. Eyüp İblağ bizim keyifli menecerimizdi 90’lı yıllarda. O zamanlar yabancı grup getirme işine de girmişti. Deep Purple’ı ilk o getirdi ülkemize. O sıralar bir grup gelecekti. Sonra bir takım sorunlar olmuştu. Bostancı Gösteri Merkezi’ndeydi konser. İptal oldu. Meğer o Motörhead’miş.
NTV Cumartesi’nin konukları (Yekta Kopan pek bir güzel sunuyor, izlenemenizde fayda var.) İlhan Erşahin ve bizim Eyüp’tü. Rock’n Coke’ta Motörhead konseri vardı. Grubun her şeyi Lemmy ile kısa bir söyleşi yapıldı. Bizim Beton Mete (NTV adına oralarda meydanda söyleşiler yapıyormuş meğer Mete Softaoğlu, iyi oldu adamı görmüyorduk uzun zamandır.) “Neden 1998’de gelmediniz?” diye sordu. “Biz istedik, sizin organizatör yapamadı” gibilerinden bir cevap geldi. Meğer o organizatör bizim Eyüp’müş. Hikaye şu, meşhur çizerimiz Aptulika, imza toplamış “Motörhead ülkemize gelsin” diye. Sayı yaklaşık yüz bini bulunca, fikir Eyüp İblağ’ın kafasına yatmış. Bağlantılar filan... Ama bakmışlar konsere bir hafta kala satılan bilet sayısı 32. (Bazı yerlerde 15 filan diye bilinir işte gerçeği!) Bunun üzerine konseri iptal etmişler. Adamların en meşhur olduğu yıllar bir de. Biz böyle milletiz işte! Gelsin diye imza toplar “Pamuk eller cebe” denince “Heavy metal bilmem, vız gelir icabında!”
ŞANSIZ MASA
İlk bölümlerini yazmıştım. Belki de ilk keşfeden de ben oldum yarışmayı. Çünkü ürkek çekingen bir saatte yayınladılar. Tutar mı tutmaz mı bir görelim diye. Tuttu. Keyfi şundandı; olay yerinde bir adam ya da kadına kumpas kuruluyor. Bu kumpasa izleyici olarak biz de dahil oluyoruz. Haberi yok olaydan kahramanımızın. Şaşırtıyoruz onu, biraz kızdırıyoruz filan. İlk bölümleri saf ve temizdi. Sonra ‘reyting uğruna’ çozutmanın dozunu arttırdılar. Hep diyordum “Biri dayak yiyecek” diye. Son yayınlanan bölümde tekrarları koymuşlar. Adamın sevgilisine ekibin oyuncu karakteri sulanıyor ki benzerleri daha önce de vardı. Adam da kalktı, bir tane çaktı. Daha önce de benzer görüntüler oldu. İşte ‘gerçeğin şovu’ dedikleri olay bir süre sonra başka gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ben izlemiyorum artık. Şansız bir masa benim için. Siz izlemeye devam edin. Kaç kişi daha dayak yemiş haber verirsiniz.
REHBERiM
SEZEN AKSU CANLI YAYINDA
Onu artık pek görmek mümkün olmuyor. Ajda Pekkan mesela ekranı seviyor. Jüri üyesi bile oldu. Sezen Aksu bu konuda ketum. ‘Gece Gündüz’de Yekta Kopan’ın konuğu olacak. Yeni albüm bir vesile oldu. Yoksa Sezen’i televizyona çıkarmak pek mümkün görünmüyor. Hayranları onu canlı canlı izlemek isterler diye düşündüm. NTV /18.20
ARAMIZDA CASUS VAR
CIA’deki işinden kovulan emekli ajan Ozzie Cox, intikam almak için bildiği gizli bilgileri bir CD’ye kaydeder. Benim de hayranı olduğum Coen Kardeşler’den bir film. Ekip ünlülerden oluşuyor. Filmi izledim. Coen’lerin o hınzır ve akıl almaz esprilerini bekleyenler hayal kırılığına uğrayabilir. Ağır aksak gidiyor film. Benim gibi “Bizim dahiler neler yapmış?” diye yine de merak ediyorsanız buyrun... SHOW TV/23.30