‘Merkez medya’ (eh, şimdi böyle oluyor ayrım) televizyon kanallarının haber bültenlerinde çarşamba akşamı ‘Cicişler’ olarak bilinen Esra ve Ceyda Kardeşler vardı. Trafik polisi tarafından araçları durdurulmuş. Cicişler bağırıyor: “Oramızı buramızı elliyorlar, ünlüyüz diye aracımızı çeviriyorlar...” Mehmet Ali Birand’ın, “Bu ana habere girmeyi başardılar” muhteşem yorumuyla bir de ödüllendirildiler.
Kimdir bu ikili? Kim ünlü yaptı onları? Bu aralar ekranda pek esameleri okunmadığı için böyle bir yola mı başvurdular? Bu hatunlar çok akıllı ve işlerini biliyor. Bu kadar suçlama sonucu neden karakola gitmediler? Bir başka açıdan bakalım, TEM’i ‘işgal eden’ her kadına aynı muamele mi yapılıyor? Bu karşılaştırmayı yapmak ‘ana habere girme başarısını yakalamış’ diğer kadınların ne hallere getirildiğini, ne biber gazları sıkıldığını anlatmak akıllarına gelmedi mi bültenleri hazırlayanların?
ATV HABER’E İLGİNÇ GELEN PROTESTO
Taşeron işçiler. 90 gündür grevde. İşten çıkarılmışlar. Sonra da bir binanın damına çıkıp, bu durumu protesto ediyorlar. ATV Haber bunu, “İşten çıkarılan işçilerin ilginç protestosu” diye haber yapmış. İşçilerden birinin yakını aşağıda, “Çıldırttılar, bu hale getirdiler” diye feryat ediyor. Haberin başlığını veriyor o isyan. 90 gündür seslerini çıkaramamışlar. Dama çıkınca ‘ilginç’ gelmiş. Bu arada ‘merkez medya’nın hangi haber bülteninde kaç grev haberi görüyoruz? İşçi ya dayak yerken, ya dama çıkarken Mehmet Ali Birand’ın deyimiyle ‘ana habere girmeyi’ başarıyor.
BU DİZİNİN ADI, ‘HÜRREM’İN GAZABI’ OLMALIYDI
‘Muhteşem Yüzyıl’ sezon finali yaptı. Dizinin rahatlığı şurada; sadece o bölümü izleyen, sağa sola sorup “Bu kim, şu kim” diye şıp diye neyin ne olduğunu anlayabiliyor. Bölüm kaçırmak hiç dert değil. Dedim ya, sadece finali bile izlesen yabancı kalmıyorsun.
Sezon finali itibarıyla ‘Muhteşem Yüzyıl’ı özetlersem şöyle bir tablo çıkıyor ortaya; Osmanlı oraya buraya sefer düzenleyip imparatorluğunu pekiştirirken aslında, sarayın içinde millet birbirini gammazlayıp, ayağını kaydırıyormuş. Dizimizin de bu işin ‘muheteşem’liğinden çok ‘entrikaları’yla ilgilenmiş ve adı bu nedenle doğru değilmiş. Dizimizin adı ‘Hürrem Sultan’ın Gazabı’ olabilirmiş. Sultan Süleyman zaten ‘en son babalar duyar’ durumunda. Zaten öyle fazla da ortalarda görünmüyor. Padişah dizinin ‘tarihte adı geçtiği için olması gereken’ karakteri dışında tüm iş haremin içinde dönüyor.
REHBERiM