Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Murat Dalkılıç, TV8'de, 'Söyle Söyleyebilirsen'i sunmaya başladı. Valla benim hoşuma gitti. Bildik bir yarışmadır. Derli toplu sunuyor kardeşimiz. Kendimi seyreder buldum. Başlığımın yarışmayla ilgisi yok.
Geçenlerde kulağıma geldi, genç kardeşimiz barlarda çıkmıyormuş. Yani kural olarak mekanlara “Hayır” diyormuş. “Halk konserleri yaparım, büyük yerlerde şarkı söylerim” diyormuş.
Eh biz de kıyısından köşesinden bu alemin içinde olduğumuz için arada böyle dedikodular kulağımıza geliyor.

YARIŞMACILAR DA EĞLENCELİ OLMALI

Haberin Devamı

Yazla birlikte yarışmalar arka arkaya ekrana geliyor. “Dizilerden bıktık, yarışmalara da yer verelim” demek başka, kanalın köşesinden bir insan sureti eşliğinde “Bu akşam başlıyoruz” diye ha bire didiklemek başka...
“Ne kadar çokmuş yahu” dedirtiyor.
Bu yoğunlukta, ‘7’de 7’de ilgimi çeken olay yarışmacılardı... Şoray Uzun'un sunduğu '7'de 7'yi' sonuna kadar izleyeceğimi tahmin etmiyordum.

BU EKİBİN YARIŞMA DİZİSİ OLUR
Paolo Sorrentino’nun ‘Muhteşem Güzellik’ filmini de gündüz öğlen sıcağında izledim.
Ev ahalisi ile aynı görüşteyiz, “Fellini filmlerindeki gibi.”
Telaşlı insanlar resmi geçidi.
Tam da bu filmin üstüne yarışma geldi. Ev ahalisiyle bu konuda da ortak fikirdeyiz: “Bu yarışmacılar valla Fellini filmlerindeki gibi...”
Hopalı Hikmet ve Serdar Beyler... Yarışmada, her bir sorunun düşünme süresi, format icabı epey uzatılmış, heyecan unsuru katmak adına. Böyle olunca sunucunun değil, yarışmacıların eğlenceli olması gerekiyor. Hopalı kardeşlerimizin muhabbeti, esprileri yarışmanın cazibesini artırdı. Buna jüriden de Yaşar kardeşimizin kahkahaları eklenince, baktım ikinci maçın saati gelmiş. Ben oraya takılmışım.
Dedim ya, yaz geldi yarışmalar arttı. Format filan hikaye. Yarışmacı seçimi çok önemli. ‘Sıradan vatandaş’ olmaz. Vatandaşın da özel olanı; daha doğrusu ‘artiz’ olanını bulmak lazım. Yani bu ekip sürekli yarışsa seyredilir.

BU SORUNUN ŞIKLARI ŞAŞIRTTI!
Yarışmada ABD'deki Özgürlük Heykeli'nin boyu soruldu. Şıklardan biri kaidesiz boyu 46 metre, diğeri kaidesi ile birlikte 93 metreydi.
Hatta jüri üyelerinden biri “Boğaz Köprüsü’nün yüksekliği 67 metre, bu heykel köprünün altından geçer diye yani 46 metre diye cevap verirdim” dedi.
Yarışmacılar bilemedi o ayrı. Ama mesela bu ayrıntıyı bilen jüri üyemiz yarışmacı olsaydı doğru bilecekti.
Ama cevap yanlıştı! Yani soru hazırlanırken bana göre pek 'etik' davranılmamıştı. Bu kadarına şaşırtmaca mı, yoksa kandırmaca mı denir?

Haberin Devamı

TRT, MAÇLARA UĞURSUZ MU GELDİ?

Ev ahalisi olarak Dünya Kupası maçlarını izliyoruz. Arjantin-İsviçre maçının ilk yarısı spiker, İsviçre için "Özgüveni artıyor" dedi.
Ahaliden, “Yahu öteki takımlar için de böyle demişlerdi, hepsi yenildi” tepkisi geldi.
Almanya-Cezayir maçındaki “Cezayir'in özgüveni arttı” sözünü hatırladım. Brezilya - Nijerya maçında da benzer ‘özgüven’ muhabbeti yapılmıştı.
Yoksa bu bir işaret miydi? Şifreli söz, “Özgüveni artıyor.”
Bazı güçler bu sözü oyuncuların beyinlerine yolladı. Hepsi ikinci devre ve devamında yenildi. Topun son dakikalarda direklerde patlaması da acaba bu ‘özgüven’den mi kaynaklanıyordu diye sormadan edemedim.