TRT'nin yeni dizisi; 'Çırağan Baskını.'
Dizi yayındayken ekranın solunda yer alan konu başlığı böyleydi: 'Darbeleri unutma'. Arada bir çıkıyordu.
Kendi yaşadıklarımızdan tonla dizi çıkar ama Amerikan iç savaşını ezberledik mesela. Çanakkale Savaşı'nın hikayelerini ise yeni yeni öğreniyoruz; o da işte orta karar. Kurtuluş Savaşı, Ziya Öztan'ın yaptıkları ile idare ediyor hâlâ. Osmanlı, 'Muhteşem Yüzyıl' ile sınırlı.
Savaşı, ihaneti, alengirli ilişkileri, dedikoduları ve bilumum malzemeyi barındıran bir imparatorluktan, filmler ve diziler çıkmalı diyorsak; 'Çırağan Baskını' dizisi benim için önemliydi. Casusluk var, ihanet var, böl, parçala, yönet hali var, dedikodu var, isyana kalkışma var; yani aksiyon var. Malzeme iyi.
Ama tüm bunların önüne ne geçiyor?
'Darbeleri unutma' lafı...
Peki neden bunu alttan alttan veriyorlar?
Bugünün hikayesini anlatmaya çalışıyorlar. Vesayet rejimi, darbeler rejimi paralel yapılar vs...
Diyecekler ki; "Yalan mı, o günlerden bugüne geldik..." Bırakın da buna biz karar verelim. Sanki biz anlamıyoruz!
İLK BÖLÜM MÜSAMERE GİBİ
Ceyda Ateş, Engin Altan Düzyatan ve Mümtaz Taylan gibi oyuncuların yer aldığı dizimizin ilk bölümünde genel bir 'ısınamama' durumu hissettim.
Kostüm, çevre düzeni vs. eğreti duruyor. Bizim ev ahalisinin; "Yahu elbisesi bol mu gelmiş?" dediği II. Abdülhamid rolündeki Burç Kümbetlioğlu’nunki mesela...
Aksiyon sahneleri de tam kıvamında değil bana göre.
DEVRİMCİ Mİ HAYALPEREST Mİ?
Dizinin baş kahramanı Ali Suavi; 'Darbeleri unutma' dedikleri karakter...
Bu konularda bizim amcaya danışırım; (Orhan Koloğlu) "Avrupa yöntemlerini ısrarla alma yanlısı, yeni Osmanlı denilen 8-10 kişilik grubun içinde yer alır Ali Suavi (...) Sonra kendi aralarında anlaşmazlık çıkar, tek başına çalışır. I.Meşrutiyet'in ilanı ve meclisin toplanması üzerine Abdülhamit onunla anlaşır, İstanbul'a getirtir, Galatasaray Lisesi'ne müdür yapar (...) Rus harbi çıkar.1878 başında Ruslar İstanbul'u işgal eder. Ayastefanos Antlaşması ile Balkanlar gider. Bunlarda Abdülhamid'in bir suçu yoktur. Ordu başarısızdır.
Hasta ve yeteneksiz olan V. Murad'ı tahta geçirmeye çalışır Ali Suavi. Bunun için işgal altındaki İstanbul'da, Balkanlar’dan sığınmış birkaç yüz kişi ile Çırağan Sarayı'nı basar. Beşiktaş Muhafız kumandanı Hasan Paşa (Mümtaz Taylan oynuyor) vurduğu sopa ile ölür. Çağdaşlaşma yanlısı ama o dönemin şartlarında tutarsız biridir. Türkçü ve aşırı batıcı diye eleştirilir; hilafet karşıtı da sayılır. Devrimci olduğu inkar edilemez ancak tek başına ne yapabilirdi? Hele V. Murad ile..."
Bu arada Koloğlu bir not veriyor:
"Çırağan basıldığında; Abdülhamid ayrı bir sarayda, Yıldız'da yaşıyordu..."
Dizinin yorumu nasıl olur göreceğiz.
İlk bölümde bir 'bu işin içinde masonlar var' havası sezdim.
AÇIK ARA NİHAT HATİPOĞLU
Ramazan bitti. Tele-vizyonda yayınlanan programlara ilişkin bir sıralama yapıldı. 'Kim daha çok haber oldu?' sıralaması...
İlk beş şöyle: Nihat Hatipoğlu / atv (263 haber), Mustafa Karataş ile İftar/ Show TV (22 haber), Sahura Doğru / Cine5 (21 haber), İftar Zamanı / Samanyolu TV (18 haber), Türkiye'de Ramazan / Kanal 24 (13 haber)...
Cine 5'in Ramazan programının sıralamada olmaması enteresan.
Birinci ile diğer programlar arasındaki 'haber sayısı' farkı da; çarpıcı.
Kaynak: Interpress Ajansı