Cumartesi akşamı ligde şampiyonluk düğümü çözülüyor. Lig TV’ nin ‘play off’ finalinden iyi para kazanacağı kesin. Sadece Fenerbahçe- Galatasaray maçının Lig TV cephesinde reklam gelirleriyle ilgili olarak bir rakamdan bahsedilmişti. Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haberde bu gelirin 3 milyon TL olduğu yazılmıştı. Açtım yetkililere sordum “Bu miktar doğru mu?” diye. “Üzerinde olur” dediler. Bekledikleri rakam 5-6 milyon TL arasında...
POSTMODERN KUMAYLA SORUNLAR AŞILABİLİR
Şu ‘aile yapımızı bozan’ diziler konusuna taktım. Hükümet taktı, ben de taktım. Bu sorunu nasıl çözer, aile yapımızı bozmadan ama aynı zamanda, heyecanını da yitirmeden orta yol bulunur diye. Maksat yardım etmek. Her iki tarafı da olabildiğince mutlu ve mesut kılmak.
İşte tam bu sırada bir örnek karşıma çıktı. Fox’ta ‘Dinle Sevgili’. Şafak, galiba Taner’in şirketine hukuk müşaviri olarak alınmıştı bir zamanlar. Ondan sonra olan olmuştu. Son bölümde Taner baba olmuş. Ceren hâlâ evde oturup “Bunun cebi niye kapalı” muhabettinde. O sırada onların mutlu yuvalarının çocukları, zırıl zırıl “Babamı isterim” diye ağlıyor. Taner ‘yine yeniden baba’ olmanın mutluluğu içinde Şafak’ın evinde. “İçim bayıldı” diyen Ceren kendini barlara atıyor. Neyse işte son bölümün kaba taslak durumu bu.
Şimdi mesele nerede? Bu iki çocuklu iki eşlilik. Çözüm gayet basit. Bizim gelenek ve göreneklerimizde olan ve aile yapısını yıpratmayan bir çözüm var: Kuma. Köydeki gibi olmaz dizimizde tabii ki. Şehirli insanlara özgü, bir yapı içinde senaryoda Taner, şirketinde çalışan Şafak’ı kuma olarak alabilirdi. O zaman Ceren, “Bu niye cep telefonunu açmıyor” değil, “Taner sen bu akşam Şafak’ta kal, ben bara takılacağım” derdi.
Hem macera sürsün, hem aile yapımıza uygun olsun
Daha fantastik olmaz mıydı? Hem hükümet de rahatsız olmazdı, aynı zamanda dizimiz, ‘postmodern kuma’ ilişkisini örneklemiş olurdu. İlişkilerin heyecanını yitireceği iddiası da yalan. Niye kuma olunca heyecan bitsin? Bilakis ‘kuma ve türevleri’ olamaz mı? Kumanın sınırı var mı? Sonuçta bu bir dizi. Amaç izleyiciye heyecan katıp, hükümete ve dolayısıyla RTÜK’e sıkıntı vermemek. Ha, bakın imam nikahını da katabilirler işin içine. Hem macera sürer, hem de ‘aile yapımıza’ aykırı bir durum olmaz. Yeter ki niyet olsun.
REHBERiM
YARIM SAAT YALIN ŞARKILARI
Yalın, yeni albümünü tamamladı, tamamlayacak duyduğumuz kadarıyla. Hafif hafif ısınma turları da atmaya başladı. Sessiz gidiyor bu albümle ilgili. Belli ki bir strateji belirlemiş. Onun şarkılarından oluşan bir demet TRT Müzik’te. Hayranları şöyle toplu Yalın şarkıları dinlemek isterse diye düşündüm. (11.50)
KAPIYA ÇARPI ATANLAR KİM?
Birden alevi vatandaşların evlerinin kapılarına yazılar yazılmaya, çarpılar atılmaya başlandı. Bakınca ‘suni bir gerilim’ kokusu geliyor. Biraz artık yemezler durumu. Ama neden? Bu sorunla ilgili belki de bugüne kadar yapılmış en kapsamlı hazırlanan dosya ‘Olay Yeri’ programında. Ardan Zentürk, Didim’de yaşanan örneği araştırdı. Program bu açıdan önemli. (24 / 20.45)
BÜLENT ERSOY UZUN ZAMAN SONRA
Sahnede 41 yıl. Bülent Ersoy tüm bu yıllarıyla ‘Beyaz Show’da. Sanırım bir haftadır dekor, kostüm işiyle uğraşıyordur ekip. Mutlaka çok konuşulacak bir program olmaya aday. (KANAL D / 23.15)
YENİ KANALDAN GÜZEL BİR FİLM
TVEM yeni kanalımız. Tanıdık yüzlerle iddialı bir giriş yaptı. Filmlerinde de umarım bu ve benzer örneklerle devam eder. ‘Zaman Tükeniyor’, Bir Denzel Washington-Eva Mendes filmi. Temposu, devamlılığı ve aksiyonuyla dolu dolu bir film. (21.00) Bir bilgi notu; TVEM’i Digitürk 63. Kanal ve D Smart 92. Kanal’dan izleyebilirsiniz.