Kanal D’nin ‘Kara Kutu’ dizisi ikinci bölümde keyifli olmaya başladı.
Bakan Abdurrahman Çoşar ‘derin işlerin’ bakanı. Polis içinde polis ya da yolsuzluk üzerine giden bürokratın öldürülmesi... Senaryo bu ilişkiler yumağını güzel veriyor.
Ayrıntılarda hoş örnekler sergileniyor. ‘Cevahir’le eşi ‘Şükran’ın muhabbetleri ve ‘şeker hastalığı’ ritüeli hoş.
Son bölümde kiralık katiller ‘Rüştü’ ve ‘Macit’ karakterleri çok iyiydi. Bir yandan gözlerini kırpmadan öldürüyorlar, diğer yandan hesaplarına yatan paranın peşinde bankadan ayrıntı alıyorlar. ‘Adam öldürmenin ne kadar sıradan olabildiğinin’ çarpıcı bir ayrıntısıydı.
Bazı konularda hâlâ bir çözüm bulunamadı. Dizi hâlâ ‘Canan’ın ‘Mehmet’in kayboluşundaki acıyı, onu gerçekten özlediğini hissettiremedi.
Hatta son bölümde karşılaşmaları, üst perdeden bir final olarak beklenirken, ‘E ne olmuş yani’ halinde izlediğimi fark ettim.
EVLİYA AYAĞINA ALTIN GÖTÜRMÜŞ
ATV’de Müge Anlı’nın her sabah ‘hikayeleri’ bir başka. Bazıları ‘fantastik’ bile oluyor.
Hüseyin Okumuş kayıp. Stüdyoda eşi Fatma Hanım ve Hüseyin Bey’in babası, ortada bir de Meliha Hanım var.
‘16 yıl 102 çeyrek altın 10 bilezik ve kıymetli ziynet eşyasını’ bu Meliha Hanım almış, “Okuyup vereceğim” diyormuş ama vermiyormuş. Olay, 16 yıl devam etmiş.
Meliha Hanım’ın kızı programa bağlandı. Kapısının önünde bir mektup bulmuş. Hüseyin Bey yazmış, Aylin diye bir kadın var. Mektuba göre ona aşık olmuş.
Peki Hüseyin Bey nerede?
Meliha’nın kızı Selma: “Bizi karalamak istiyorsunuz, hepsi yalan, Hüseyin abim gibiydi, ona borç para verdim.”
Peki Selma ne iş yapıyor? Fatma Hanım bunu soruyor, “Bankadan niye ayrıldın?” derken neyi ima ediyor? Okumuş ailesinin hayatını Meliha Hanım mı ele geçirmiş? Yoksa Fatma Hanım mı bir şeyleri saklıyor? Dizi çeksen böyle senaryo yazamazsın.
MUHALEFET SABAH PROGRAMLARINA!
CNN Türk’teki ‘Ne Oluyor’ programında anketler üzerine çeşitlemeler var.
Araştırma şirketi sahibi İhsan Aktaş burada rüya yorumlamadıklarını, bunu yapacaksak sabah programlarına gidilmesi gerektiğini söyledi.
Konuklardan Doç Dr. Selçuk Şirin önemli bir saptamada bulundu:
“Sabah programlarını aşağılamayın. Muhalefet, asıl seçmenlere ulaşmak istiyorsa gitmesi gereken program bu programlar değil, sabah programları...”
Şirin Payzın: “Sabah derken, kadın programları galiba.” E yani! Hocamız büyük sloganı patlatıyor: “Ev kadınına ulaşmayan muhalefet başarılı olamaz.”
Bu durumda CHP’li vekillerin kendi aralarında iş bölümü yaparak, ‘Dr. Feridun Kunak şov’, ‘Zahide ile Yetiş Hayata’ gibi programlara katılıp çalışmalar yapmalarında fayda var.