Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Show TV’nin yeni dizisi ‘Türk Malı’nda bir durağanlık var. Mesela Binnur Kaya ‘Avrupa Yakası’nda döktürürken burada başrol oyunculuğunu kaldıramıyor. Aslında sorun ondan değil de galiba, senaryodan kaynaklanıyor. Abartı had safhada diyaloglarda. Safak Sezer bugünlerde pek revaçta olmasına karşın dedim ya belki de senaryonun azizliğine uğruyor, performansı arada kaynıyor. Yani bakınca iki ‘doğru’ isim bir arada, ama ‘doğru’ dizide değil. Bir yerde seni yakalıyor, sonra baymaya başlıyor. Kanalın renklerinden mi? Ya da dublajdan mı? Mesela Kanal D’nin dizilerinin izlenmesinde kanalın rengi , yayın kalitesi vs. önemli.


‘EZEL’ DÜŞÜŞTE

DiZiLERDE GEZiNTi

Çünkü öykü birden o kadar açıldı ki şimdi toparlamak zorlaştı. Tek düzelik girdi. Belki de senaristin geçirdiği ağır hastalık sonrası toparlanmasını beklemek lazım. Son bölümde Ramiz Dayı’nın bildik sözleri, diğer rollerin kaldıkları yerden sanki ‘işte olaylarımız budur’ resmi geçidi vardı. Tefo, Kerpeten, Eyşan... Bildik rollerine devam ettiler.


PAZAR YENİ BİR DİZİMİZ GELİYOR
Bitmiyor diziler. Bitmeyecek. Star, pazar günü yeni dizisini yayına koyuyor: ‘Ateşe Yürümek’ Yavuz Bingöl ile Ahu Türkpençe başrollerde. Fragmana baktım. Yani eh işte. Ben şu sıralar ekranda böyle insanı alıp götüren bir kadın oyuncu göremiyorum. Yeni kuşak oyuncular daha hamlar.


REHBERİM

TEKRAR YAYINLAR BİRLİĞİ
Birleşik Oyuncular Birliği kuruldu. ‘BeşN BirK’da izledim. Özetle; tekrar yayınların telif haklarını istiyorlar. Yani bugüne kadar her yayınlanan dizinin hemen hemen birden fazla tekrarı yapıldı. Dizi yayından kaldırıldı, ama kanalın değişik saat dilimlerinde hala yayında. Hatta o da yetmiyor. Başka kanallara da satılıyor dizi. Ama oyuncu bundan bir pay almıyor. Dizi yapımcısı ise parayla bunu satıyor. Para hoop kendi cebine. Bu da gerçekten önemli bir para ediyor.
Oyuncular Birliği’nin 550 üyesi var. Bugün Türkiye’de yaklaşık yardımcı oyuncular da dahil, beş bin kişi bu piyasada çalışıyor. İyi para kazananlar, “Aman paramı alıyorum, düzeni bozmam, kimseyi de rahatsız etmem” mantığı ile yaklaşabilir. Ama bir de gerçekten burnundan soluyanlar var. Bir dizinin bir bölümü bir film uzunluğunda. Oyuncusundan, yönetmenine, set işçisine kadar tam bir köle gibi çalışıyorlar. Bu da bir gerçek. Yani magazin programlarında ‘orada yakalandılar burda yemek yediler’ kadar şaşalı bir hayat yaşamıyorlar.


‘SUÇ VE CEZA’DA BİTMEYEN YEMEK
‘Suç ve Ceza’da Cem ile Nadya’nın bir lokanta sahnesi vardı. Bir türlü bitmedi. İşte 90 dakikalık dizinin sonuçları. Bir de kemancı vardı. Her dönüşte kemancının içinin daha bir fazla bayıldığını anlamamak mümkün değil. “Yahu gidin artık kemanın akoru gitti” der gibi çalıyordu. Diyaloglar tam olması gerektiği gibi sınırlı sorumlu. “Korkma Aslı, hayatında olduğum için ne kadar şanslıyım” gibi laflar. Savaş diyor bunları. Bir elinde koca çiçek buketi ile evin kapısına dayanmış. Yani gerçekten bu dizi izleniyor. Diyecek bir şeyim yok. Ortalama böyle.

‘MÜEZZİN’ NTV’DE YAYINLANACAK MI?
İstanbul Film Festivali’nde ‘NTV Belgesel Kuşağı’nda yer aldı ‘Müezzin’. Avustralyalı yönetmenden bir ‘müezzin’ portresi. Epey çalışmış. Fragmanları Can Dündar’ın yönetmen ile ‘Canlı Gaste’de yaptığı söyleşi aralarına serpiştirilmişti. Gerçekten ilginç. Acaba bu belgesel NTV’de önümüzdeki yayın döneminde ekrana gelir mi? Merakla bekliyorum.