Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Berkin çocuk uğurlanırken, o gün başka çocukların darağaçlarında sallandırıldığı darbenin yıldönümüydü. Halk TV’deki ‘Komplo Teorisi’nde Erol Mütercimler anlatıyordu. Askerin askere darbesinden sonra, buldozer solun üzerinden geçti...
Hep öyle oldu, hep öyle. Ve dün programı izlerken bir başka 12 Mart’la karşı karşıyaydım. 12 Mart 1971’de sadece TRT vardı. Peki o zamanlar neler oluyordu?

AP’NİN ÖFKELENDİĞİ PROGRAMLAR
Gülseven Güven ‘Türkiye’nin Kalkınma Sorunları’ diye program yaptığı için; karayolu taşımacılığının demiryolu taşımacılığına darbe vurduğunu söylediği için ‘Milli birliği bozucu’ ilan ediliyordu. Yani solcuydu. Mümtaz Soysal’ın açık oturumları, sokakta gençlerin gösterileri ekrana geldikçe Adalet Partisi çok öfkeleniyordu.

“SOVYET BELGESELİ YAYINLADIN HA!”
‘Türkiye’nin Kalbi Ankara’ adlı Sovyet yapımı belgesel başladıktan 15 dakika sonra ekran karardı. Zamanın TRT Genel müdürü Adnan Öztrak saat 22.30 sıralarında kuruma gelmiş ve yayını kestirmişti. Darbenin ayak sesleri geliyordu ve TRT’nin başı fena ağrıyacaktı.

MUSA PAŞA TRT’YE ATANDI
Türkiye’nin vardığı bu kaos ortamından TRT baş sorumluydu. Nihat Erim böyle demişti, başbakan oldu. “Televizyonda sıkılmış yumruklar, insanın içini karartan köy manzaraları veriliyor” diye isyan etmiş ve Musa Öğün’ü TRT’nin başına getirmişti. ‘Tarafsızlık’ sözcüğü de kurumun yasasından çıkarılmıştı. Musa Paşa, yönetim kadrosuna çoğu emekli subayları atadı. ‘Resim seçicilere’ fazla mesai vermemek için ‘Resim seçme işini gündüz yapın’ diyen yöneticilerdi bunlar...

MUAMMER SUN TUTUKLANDI
Yönetim kurulu üyeleri, saygıdeğer bestecimiz Muammer Sun ve gazeteci Emil Galip Sandalcı tutuklanıyordu.

ŞARLO FİLMLERİ KALDIRILDI
Sessiz sinema dönemine ait siyah beyaz filmler yayından kaldırıldı. Hatırlarım, Metin Toker’in programları vardı, ‘12 Mart’a Nasıl Geldik?’, ‘ Sağda Solda Vuruşanlar’... Bunları izlerdik... ‘Kriptocu’ sözü hiç aklımdan çıkmamıştır.

O GÜNLERDEN BUGÜNE DEĞİŞEN NE?
Peki o günlerden bu yana ne değişti? Değişimin aslında değişmek olmadığını hâlâ anlamadığımız bu 2014 yılında... Berkin Elvan’ın cenazesini bir milyon kişi uğurluyordu ekranda böyle söylediler.
O zamanlar İstanbul’un nüfusu 2 milyondu. Yani yürüyenler kadar. Ekranda TRT vardı sadece. Bugün TRT ve ‘Başka TRT’ler’ var adına özel...
O zaman belgeler vardı; kağıtlara yazılı, gazetelerde çıkan. Şimdi ‘ses kayıtları’ var; daha bir yolsuz daha bir fütursuz internette yayınlanan.
Subay yöneticiler yerleştirilmişti TRT’ye, bugün sivil askerleri var özel televizyonların.
O zaman sansür vardı, şimdi ‘otosansür’.
O zaman hep Ankara Stüdyosu’nun konuklarını izlerken. 2014’te bir oraya bir buraya giden ekran gezginlerini görmek...
Akşam polisin dayak sefası sürerken, “Bir genç daha öldü” diye haber düştü ya ekrana.
43 yıl sonra eksik olan bir şey vardı, o da tamamlanmıştı...