Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TRT’nin ‘Joker’i, Dünya Kupası maçları arasında yayınlanınca ‘yeni tanınan’ yarışma oldu. İki maç arası ‘izlenme oranları’ arttı. Hani ortalama izleyici grubunun temsil ettiği ‘Total’ sıralamalarına baktım; 23-26 Haziran tarihleri arasında 7’ncilik ile 13’üncülük arasında yerini almış.
Okumuşlar(!) grubu AB’de de, ilk üçe girdiği olmuş. Yarışmaya olan ilgiyi, basında çıkan magazin haberleriyle de anlamak mümkün.

EMRE KARAYEL ‘AKIL KÂRI’ MI?
TRT sürekli “Benim yarışmalarım yerli malıdır” diyor.
Ramazan’da ‘Akıl Kârı’ da başladı. Emre Karayel sunuyor. Sloganı, ‘Zekanızı test edin’.
Bence ‘Akıl Kârı’; çok izlenen zaman dilimini kaldıracak bir yarışma değil. Tadımlık olabilir ama öyle izleyiciyi alıp götürecek bir format değil. Emre Karayel de, hem eğlendiren hem düşündüren biri değil ama bunun dışına çıkmak istiyor. Hatta dans figürleri filan da yapıyor. Olmuyor!

Haberin Devamı

ŞİLİ-BREZİLYA MAÇINI KİMSE İZLEMEDİ!

TRT, Ramazan’da iftar saatine denk geldiği için 19.00’daki Dünya Kupası maçlarını TRT HD ve TRT Spor arasında pay etti. Kendisi, ikinci maçları veriyor.
Örneğin Brezilya-Şili maçı...
Sanırım bu maç TRT 1’de yayınlansa ilk sırayı alırdı. Peki kaçıncı oldu? Listede yoktu. Uruguay-Kolombiya ilk beşe girmiş. Bu durumda TRT 1’de yayınlansa Brezilya-Şili maçı gün birincisi olacaktı.
Daha önce yazmıştım; TRT 1 dışında yayınlanacak maçların ‘izlenme oranı’ olmayacak diye.
Fransa-Nijerya, Arjantin-İsviçre ikinci tur maçları arada kaynadı. Muhtemelen 4 ve 5 Temmuz’da oynanacak maçlar da çok izlenmeyecek.
TRT HD belli bir kesimin izlediği, TRT Spor ise izleyicinin alışık olmadığı, yani kumandada elinin gitmediği bir kanal. Yani, yarı final maçına kadar saat 19.00’da başlayan maçlar ortada görülmeyecek... Bu da TRT’nin tercihi.
Bu eleştiri değil, bir saptama.

NİHAT HATİPOĞLU HEP TEK TABANCA

Vatandaş, iftarda yemek ve şöyle bir dizi olsun, film olsun istiyor gibi. Bu durumda ‘hoca’ların sahur programları daha çok izleniyor.
Tüm bunların ötesinde bir isim var; Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu. İftarı da, sahuru da izleniyor. ‘Muhafazakar kesim’ diye tanımlanan seyirci kategorisi ‘Total’de ikinci, üçüncü yapmış Hoca’yı. Yani Ramazan programları arasında ilk 10 içine giren tek isim Hatipoğlu.
Epey bir ‘dedikodusu’ olmuştu aldığı paranın. “Ramazan için 600 bin TL aldı” denilince; Hoca “Yok öyle bir şey” diye itiraz etti.
Hatipoğlu’nun en yakın rakibi, Show TV’deki Mustafa Karataş Hoca. Onun sahur programı 25’inci sıralarda yer alıyor. Karataş’ı Star’da program yapan Fatih Çıtlak takip ediyor. Listedeki yeri son sıralara doğru.
Mustafa Hoca’mızın 400 bin, Fatih Çıtlak’ın da 150 bin TL aldığı yazılmıştı.

Haberin Devamı

‘GÜNEŞİ BEKLERKEN’İN GAZI İYİCE KAÇMIŞ

‘Güneşi Beklerken’in bitmesinin yankıları sürüyor. Sanırım hem izleyicide, hem de dizide bir ‘gazı kaçması’ durumu var.
Kendimden pay biçeyim; bu dizinin sürekli izleyicisiydim. Farkında değildim ama “Yahu sıktı” dediğim zaman dilimleri, dizinin izlenme oranlarının da düştüğü günlere denk geliyor. Pazar akşamı “Bitse de gitsek” havasına kapıldım.
İki sezonluk malzemeyi hem de kafa patlatarak farklı bir şeyler yapalım diye yediler. Ne oyuncu, ne senarist, ne yönetmen, böyle bir tempoya ayak uydurabilirdi. Her hafta “Nasıl bir yeni soru sorsam?” diye düşünmenin de bir sınırı var. Ve bu tarz işlerin ömrü, istisnalar dışında, bir yıldır bizde. Her hafta 120 dakika; insaf yani!
Yazlık dizi olarak başladı, tanınmamış genç oyuncuları ile en çok izlenen dizi olma başarısını gösterdi.
Bu bile yeter...