İstanbul’da ne olmuş’ diye evde, iş yerinde, kahvede ‘merak edenler varsa’ Halk TV’yi izlemişlerdir; görüntüler üzerine konuşmuşlardır. Diğer haber kanalları ‘normal’ yayınlarına devam ettiler. Genelde Taksim meydanı üzerinden yayın yapanlar, pek İstiklal’e girmedi. Ama görüntü kaydı yapılmıştır tabii ki. CNN Türk’ün biraz daha ‘olaylı’ görüntülere girdiği yönünde bir izlenimim oldu.
CNN International muhabirinin, polis tarafından ‘seni şöyle kenara alalım’ görüntüleri ile ilgili değişik yorumlar yer aldı...
Mesela Atv Ana Haber’de “Pasaport ve basın kartı kontrolü yapıldı” diye bahsi geçti. Fox’ta Gülbin Tosun; “Başbakanlığın verdiği basın kartı var elinde. Gazeteci olduğu belli. Buna rağmen sorgulanıyor. Bu yaşananları anlamak zor” diyerek noktayı koydu.
TRT Haber; ‘Sokak olaylarının yıldönümü’ diye başlık attı. 24’te ise; ‘Kiev’de Taksim’in ikizi doğdu’ diye enteresan bir başlık gördüm.
BİR ACI HABER
Genç bir arkadaşımızın resmini ekrana verdiler: Kanal 24’ün teknik yönetmeni. Ailesi ile birlikte Ağva’dan dönerken, içinde bulunduğu araç şarampole yuvarlanmış. Birol kardeşimiz hayatını kaybetmiş. Ailesinden de ikisi ağır, dört kişi yaralanmış.
Sözün bittiği yerdir.
SHOW’U KİM ALIR?
TMSF Show TV’ye el koydu...
Bu beklenen bir gelişme. Sektörü bilenler arasındaki yorum şu: “360, 24, Star ve Akşam gazetelerinden oluşan paketi alan Ethem Sancak Show TV’yi de alır. 360 ve Akşam’ı, İhlas’ın binasına taşıdı. Orada büyük bir yayın merkezi kurdu. Show TV’yi de satın alıp buraya getirebilir ve güçlü bir yayın grubu ortaya çıkabilir.”
Mantıksız gelmedi. Yeni bir ‘medya yapılanması’ tek elde toplanıyor.
Gelişmeleri izleyeceğiz.
1962 DÜNYA KUPASI BUZLANIRSA...
4207 sayılı bir yasamız var...
Ekranda yılı kaç olursa olsun fark etmez, sigaranın ucu göründü mü ceza geliyor. ‘Arabesk’in, gençlerimize kötü örnek oluyor’ diye yıllarca yasaklanması gibi bir şey bu.
TRT Spor’da geçtiğimiz cuma akşamı ‘Dünya Kupası nostaljisi’ vardı; 1962 yılında Şili’de gerçekleşen dünya kupası maçları. Pek severim eski dünya kupası maçlarını izlemeyi. Aklıma da buradan malzeme çıkacağı hiç gelmemişti ama çıktı! Hem Şili-Brezilya maçında, hem de üçüncülük maçı Şili-Yugoslavya’da sigaralar buzlanmıştı.
Zamanında çekilen belgesel görüntülerinde bir karenin bilmem kaçıncı saniyesinde bir gazeteciye sigara ikram ediliyor (Şili- Yugoslavya maçında). Şili-Brezilya maçında ise kale arkasında oturan foto muhabirlerinden bir görüntü. Sigarası ucundan görülüyor. Ben fark etmedim, buzlama ile fark ediliyor. İşte kafa bu!
Bu böyle gitmeyecek. Bir kanalın başına bilmem kaç yıl önceki görüntülerden sigara cezası gelecek ve başvuracak mahkeme ‘abartmayın’ diyecek vs. Aslında bu siyasi iktidarın bakışına göre de değişebilir. Ben dizilerde, filmlerde sigara içilsin demiyorum; en azından 1962 yılı Dünya Kupası görüntülerinde bunu yapmayın.
Öte yandan bu işlerle uğraşan arkadaşlara da üzülüyorum. Her görüntü elden geçiyor ‘sigara bunun neresinde var’ diye...
Bu hiç de ‘sağlıklı bir hal’ değil!