Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kemal Sunal filmlerini hâlâ seyrederim. Şimdi adres belli. Kanal 7 otomatiğe bağlamış hafta içi 19.30, olmadı 22.00 mutlaka bir Kemal Sunal filmiyle karşılaşma şansınız var. Fox TV’de pazartesi akşamı “Recep İvedik” vardı. Buzlu bipli hali ile zavallı bir haldeydi. Şahan Gökbakar’ın yerinde olsam bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürürüm. “Türkiye’nin en çok iş yapan filminin televizyon hali böyle” diye...
İşte o haliyle artık ezbere biliyoruz diyalogları, öyle seyrettim. Özeleştiri yapayım bu arada; bu köşede ekranda bu buzlama ve bipleme haliyle film izlemek işkence diye yazan biriyim. Galiba vücut sansüre alıştı boş geçen görüntü ve sözcükleri hatırlayarak izleme yöntemini ben de benimsemişim. İzlerken düşündüm. Önümüzdeki 20 yıl içinde ekranda en çok gösterilecek olan yerli komedi filmleri listesinde 2000 damgalı yani Yeşilçam kuşağı sonrası diyeyim filmler, Recep İvedik serisi olacaktır. Yani “Şaban”ın 2000’li yıllarda çıkan tek rakibi Recep İvedik olmuştur. 30 yıl içinde bir başka isim çıkar mı? Bir tane çıkar...

Haberin Devamı

ALDATMAYI ÇAĞRIŞTIRAN DİZİ MÜZİĞİ

Esra Erol kıvama geliyor. Evlendirme işinin tuzu biberi “aldatma kandırma” temalarının örnekleri programda kendini göstermeye başladı. Olmazsa keyfi olmaz izlerken... Hasan kardeşimiz Yağmur Hanım’a geldi talip olarak. Çiçekler yollamış. İlk buluşma olacak. Meğer ikili stüdyoya gelmeden önce işi halletmiş, yani buluşmuşlar. Bu ortaya çıktı. Orkestra “Aşk- ı Memnu” jenerik müziğini çaldı. Esra Erol; “Aşk-ı Memnu dizi müziği en güzel aldatma müziği” yorumunu yaptı. Yağmur Hanım ile Hasan Bey çaktırmadan görüşmüşler ve bundan Esra Erol’un haberi olmamış. “Ben aldatılmış oldum” dedi. Dizi müziklerinin böyle de bir özelliği olduğu ortaya çıktı. Şahsen ben dizinin jenerik müziğini beğeniyorum. Bana pek aldatma çağrışımı yapmıyor. Daha çok “gizli aşkın” karşılığı gibi geliyor. Ne hallere düştüm. Bugün kendimi televizyon hallerine pek bir kaptırmış halde buluyorum. Cümleler de öyle dökülüyor ne yapalım!

EKRANDA ŞABAN’IN TEK RAKİBİ VAR; RECEP iVEDiK

GENÇLER BU ÜÇLÜYE ÖZENİYOR

Haberin Devamı

Oğuzhan Koç, Eser Yenenler ve İbrahim Büyükak... Yılmaz Erdoğan’ın “Sözümü dinleyen şöhret olur” okulu BKM’nin bizlere sunduğu üç isim. Şimdi Acun Ilıcalı’nın kanatları altına girmişler. Mahalleden yetişmişler, kafaya takmışlar 20’li yaşlarda şöhret ve paraya sahip olmuşlar. Gençlerin şu sıralar sanırım “Onlar gibi olmak istiyoruz” anketi yapılsa şıklardan biri de bu üçlü olsa, birinci olacağını tahmin ettiğim isimlerdir. Oğuzhan kardeşimiz de yeni arabası ile görüntülenmiş. Aklıma geldi bu fotoğrafı görünce.

DİZİYİ TOPARLAMAK İÇİN Mİ AŞIK OLDULAR

Sette aşk olayları karışık. Hangisi “duygusal’ hangisi “reyting” belli olmuyor. Show TV “Adını Kalbime Yazdım”da Ömer ile Leyla birbirlerine aşık olmuşlar. Bunu gizli tutuyorlarmış diziyi olumsuz etkilememesi için. Üç bölüm yayınlandı. Epey aşağılarda giriş yapmış. Son bölüm genel izleyici sonuçları, sanki ilk ona girecek havasını veriyor. Eh bir de şimdi bu “aşkı olayı” da duyuldu. Bakalım haftaya “reyting” nasıl etkilenecek. İlk bölümde öpüşmüşlerdi!

Haberin Devamı

RTÜK OLMASA NE OLURDU?

Fikri Akyüz yazmış Akşam’da; RTÜK olmasa erotizm ötesi olan soft porno filmleri yayınlayacak çok kanal var. Yani fırsatı olsa hem de “çok izlenen zaman diliminde” yayınlayacaklar... RTÜK olmasa “Yemekteyiz” programının yayınlandığı saat dilimine de Aydemir Akbaş’ın “Yemede Yanında Yat” filmini yayınlamayı tercih edecek kanallar olduğunu da ima ediyor Akyüz. “Tutti Frutti”yi yaşamış bir kuşak olarak Fikri Akyüz’ü anlıyorum. Neyse RTÜK var şimdi içimiz rahat. Bu arada belirteyim, öğleden sonrası yemekli geçiyor ekranda. Sorun yok yani...