‘Ekranda uzman istilası’ diye bir yazı dikkatimi çekti Le Monde ‘Telerama’da (A La tele l’ Invasion des experts). 2015 yılında Fransa’da 600 konuşmacı, değişik haber kanalları ve haber bültenleri vs. çıkmışlar ekrana. Yazı, bir ‘televizyon uzmanı’ prototipi çıkarmış.
Telefon başında olurlar!
Haber kanalları için ‘uzman’dan çok, ulaşılabilmek önemli. Hatta yazıda şöyle bir tespit var; “İlk telefonu açan kazanıyor.” Yani o artık bir ‘televizyon uzmanı’. Her olayda aranılacak isim. Kendisi de bunu bilerek yaşam tarzını değiştiriyor! Ekrandaki uzman konuyu bilme ötesinde konuşma yeteneğinin öne çıkmasıyla da vücut buluyor.
Bir de Hanefi Avcı vardır. Eh onlar da artık ‘emekli’ sayılırlar!
Bizde durum nedir?
Bu tartışma aslında Fransa’daki terör eylemlerinden sonra gündeme gelmiş. Her kanal kendi ‘terör uzmanını’ çıkarmaya başlayınca ortalık karışmış. Bilgiler havada uçuşmuş. Bizde de terör geçtiğimiz temmuz ayında başladı ve giderek yükseldi. Neredeyse ‘bombanın patlamadığı önemli merkez ve şehir’ kalmadı! Peki bizim bu ‘ekran uzmanları’ halimiz nedir? Terör özel durumundan hareketle bilgiyi Interpress medya takip merkezine sordum.
Üç isim bu ‘terör’ konusunu tekellerine almış görünüyor; Mete Yarar, Metin Gürcan ve Atilla Sandıklı. Ortalama 200 televizyon programında katılmışlar. Metin Gürcan’la Mete Yarar ilk iki sırayı paylaşıyor. Üç isim de asker kökenli.
Düşünce kuruluşları
Düşünce kuruluşlarımızın da sayısı arttı. Orta Doğu’daki savaş (!) ve terör eylemlerinin tavan yapması kuruluşların da ekranda boy göstermesiyle sonuçlanıyor. En çok haber kanallarında kendini gösteren iki kuruluş var; Seta ve Usak.
Onlar belirliyor
Biz ekran karşısında “Uzmanlar ne diyor?” diye merakla oturuyoruz ve izliyoruz. İşte izlediğimiz ve bilgi aldığımız kişi ve kuruluş sayısı bu. ‘Konularına hakimiyeti meşhur kabul edilen isimler ekranda görülmezler’ tezi Le Monde Telerama’da yer alıyor. Bu yorum sanırım bütün ülkeler için geçerli. Terör konusunda ya da bölgesel stratejiler konusunda uzman sadece bu isimler ve kuruluşlar mı var?