Ergenekon davasının gün içinde olan biteni her kanal kendi “meşrebi”nde verdi! Yani davayı “gördüler”. Akşam oldu, tartışma safhasına geçildi. Burada şöyle manzaralar vardı:
NTV’de “Yakın Plan”da, Ahmet Gündel, Mehmet Barlas, Orhan Miroğlu, Prof. Dr. Ersan Şen... Hepsinin “ciğerini” biliyoruz. İzliyoruz yani yılladır! Mehmet Barlas’la Ersan Hoca “biraz açık tonda” o kadar.
A Haber’de “Pazartesi Sendromu”nda dörde dört “karşı taraftan” konuklar vardı.
CNN Türk, “Ankara Kulisi” yapmış. Hande Fırat, üç gazetenin Ankara temsilcilerini çıkarmış. Arada bir öğretim üyesi var. Gazetecilerin arasında pek olmamış. Başka gazetenin Ankara temsilcisi gelmedi mi yoksa? Orada da durum bir buçuğa karşı iki buçuk gibiydi.
Habertürk’te, “Türkiye’nin Nabzı”nda “üçe üç” dengesi sağlanmıştı. Bir yanda Murat Ergün (Iğsız ve Balbay’ın avukatı), Celal Ülgen, Şükran Soner; karşı tarafta Gültekin Avcı, Faruk Mercan, Melih Altınok. Kanal bu “açıklığı” gösterdi. Bu taraf, o taraf...
Hâlâ izlerken çetele tutuyoruz.
YAZ PROGRAMLARINDA İLK FİRE: “REKORLAR DÜNYASI” 5 HAFTA SÜRDÜ
Yaz sezonunda diziler geri planda kaldı, yarışma ve şovlar ekranı istila etti. “Bakalım hangisi pes edecek?” diye bekliyordum; “Rekolar Dünyası” ilk veda eden yapım oldu.
Gupse Özay’ın sözde bıçak yutma sahnesi RTÜK’ten ceza alınca sanırım milletin keyfi kaçtı, “Bitirelim artık” dediler. Olsun işte bir deneme oldu. Çabuk bitti, tamam. Hızlı başladı, hızlı bitti. Gupse Özay zaten tatil yapacaktı. Bir ay fazladan çalışmış oldu. Aslında bu süre zarfında millet aradan bir film bile çıkarıyor ya neyse. Şimdi iyi bir tatil yapmalı. Eylül’de “Yalan Dünya” başlıyor. Kafaya takmaya gerek yok. Bir de kartvizitine “sunuculuk” yazıldı.
ARKANDAYIZ DA FİNAL YAPIYOR
Gupse Özay' ın sunduğu 'Rekorlar Dünyası' finali bu akşam yapılıyor. Yaz ekranının programlarından olan Kanal D' nin yeni yarışması 'Arkandayız' önümüzdeki pazar günü final yapıyor. Ünal Yeter' in sunduğu yarışma programı 10 Temmuz' da başlamıştı. Kanal D her iki yeni programını da aynı süre içinde, bir ay içinde bitirmiş oldu.
“BONUS KAFAYA” BAKAN AYARI
TRT Haber’de Ahmet Böken’in konuğu Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’dı. Beni de ilgilendiren kredi kartları durumu konuşulurken dikkatimi çekti. “N’aparsınız aylık kredi kartı ödersiniz, ay sonu geldiğinde size bildirilir, toplam rakam, ödeme gününde ödemeyi yaparsınız” dedi bakan.
Ahmet Böken, “Borcunu kartla ödemeye başladığınız zaman” diye girince söze, Babacan, “Allah korusun o zaman sarmala giriyor...” dedi.
Bu hikayeler anlatılırken aklıma İstiklal’de kurulan, “kredi kartı almayanı döveriz” standları geldi. 2004’te galiba başladı bu işler. Yoldan adam çeviriyolardı. “Bu gidiş iyi değil” diyenlere aldıran yoktu. Şimdi, “Atın kredi kartlarını” deniyor. Bir kere bonus kafalar yetişmiş, büyümüş, “Alcak alsak ne alsak” olmuşuz. Geçmiş olsun.
ÜNLÜ PSİKİYATR: “ÜNLÜ İSİMLERDE ÖDÜL YETMEZLİĞİ SENDROMU VAR"
Uyuşturucu operasyonu yapıldı, ünlü dizi oyuncuları gözaltına alındı. Konu Habertürk’te konuşuldu. “Neden ünlü isimler uyuşturucu bağımlısı oluyor?” sorusu ele alındı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan teşhisi koydu: “Ödül yetmezliği sendormu.” Şan-şöhret sahibi isimlerdeki beyin, ödül konusunda kendini yetersiz hissediyormuş. Bunu bir beyin hastalığı olarak dile getiren Tarhan; “Beyindeki ödül-ceza sistemi hep ödül yönünde, sürekli işte varlıklı olmak, hiper seksüalitesi olması. Ödül konusunda yetersiz hissediyor. Bunu karşılamak için tetikleyici etkisi olan uyuşturucular kullanıyor. Beyindeki ödül sistemi hareket geçiyor.”
ABD başa çıkamadı, tıbbi esrar sistemi getirdi
Nevzat Hoca, Kaliforniya’da tıbbi esrar adı altında kontrollü kullanılan bir maddenin satılır hale getirildiğini söyledi. “Bu adamlar ünlü, ve bir kere bu hastalığa yakalanmış, bir yerden uyuşturucu bulacak. Elalemin torbacısına gideceğine iyisi mi benim kontrolümde (yani resmiyet kazanmış) ne halt içecekse içsin” demek oluyor.
Fena fikir değil bu “tıbbi esrar”, hepimiz rahatlarız... Kapıda sıra olurlar. Haftalık nevale dağıtılır. İçen bilir, satan bilir; dert biter.